Ne işimiz varmış İdlib'de !..
Kemal bey "Sen bugün ne işimiz var İdlib' de?" diye sorarsan sorarlar sana " Bak şu şehitliğe!. İdliblilerin ne işi vardı 102 yıl önce Çanakkale'de"
Bugün birileri çıkıp “Bizim ne işimiz var İdlib’de” diyor ya!
Çıldırmamak mümkün değil!..
Allah aşkına bölgenizde olup bitenlere bakarken bu ülkeyi yönetenlere biraz da elinizi vicdanınıza koyarak siyaset yapmadan bir bakmayı bilin artık!..
Elin ABD’lisi, İsraillisi, Alman’ı, İngiliz’i kendi çıkarları için binlerce kilometre uzaklıklardan gelip bölgeye yerleşsin, sen yanı başındaki kendi tarihinin yerle bir edilmesini seyret!
“Ne işimiz var Kerkük’te?”
“Ne işimiz var İdlib’de?”
“Ne işimiz var Filistin’de?”
Öyle mi?
Sorarlar size İdliblilerin ne işi vardı Çanakkale’de!
Evet ne işi vardı?
Siz biliyor musunuz Halep Askerlik Dairesi’ne başvurarak Çanakkale Savaşı’nda Mehmetçiklerle omuz omuza savaşıp şehit düşen ve Gelibolu Yarımadası’ndaki şehitliklerde yatan 121 İdlibli kahramanı!
Anlatalım öyküsünü;
- Dünya Savaşı başladıktan hemen sonra Osmanlı İmparatorluğu'nda seferberlik başlamıştı...
Osmanlı coğrafyasında bulunan yerlerde erkekler, askere alınıyordu..
O sırada Suriye çevresinde yer alan Halep'te bir askere alma bölgesi oluşturulmaktaydı ve Halep'e bağlı olan İdlib'de de bu askerler; Halep Askere Alma Dairesi’ne müracaat ederek, 6. Kolordu bünyesinde askere alındılar.
1915 yılında Çanakkale cephesinin açılmasıyla birlikte burada şiddetli savaşlar başladı. Bu şiddetli savaşlar karşısında 26. Tümen’e dahil olan İdlibli askerler canlarını bu vatan toprağı için seve seve verdiler…
Bu askerler ağırlıklı olarak Arıburnu bölgesinde, bir kısmı ise Seddülbahir bölgesindeki savaşarak şehit düştüler.
Onların komutanlığını, Atatürk döneminde de Milli Eğitim Bakanlığı yapan, Atatürk'ün 'hocam' diye hitap ettiği Esat Sagay yaptı. (1)
Şimdi cevap verin;
102 yıl önce 121 İdlibli kahramanın ne işi vardı Çanakkale’de!
Çanakkale nasıl geçildi?
İşte bu kahraman şehitlerimiz sayesinde…
“Ne işimiz var İdlib’de?” diyenler açın tarihi iyi okuyun..
O nedenle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Filistin, Musul, Kerkük, İdlib gibi Ortadoğu’da ata yadigarı topraklara ve insanlara sahip çıkması takdire şayandır…
Ve alkışlanması gerekirken siyasi duyguları ile hareket ederek ona şehitler üzerinden gönderme yapıp karşı duruş gösterenler, bilmeli ki bu milletin tarihine ihanet ediyorlar!
Ey CHP Genel Başkanı!
İdlib’de ne işimiz varmış!
Bir gün de Kerkük’ü konuş!
Bir gün de Musul’u konuş!
Bir gün de Filistin’i konuş!
Bir gün de İdlib’i konuş!
Allah aşkına!
Çanakkale size bir şey anlatmıyor mu?
Kemal Bey!
Adalet kurultayı adı altında oraya giderek gece içki masaları kurup eğlenenler, mezar taşlarındaki isimlere de bir baksaydılar!
Tanıyor musunuz?
İdlibli Mustafa oğlu Yasin Kasım’ı...
İdlibli Mahmut Kalmi oğlu Yahya’yı...
Mehmet Azim oğlu Ömer’i!
Yok efendim “Sıfır sorun dediler ülkenin dostu kalmadı” diyorsunuz ya!
Bağımsız duruş ortaya koyduğu zaman Türk milletinin ne zaman dostu olmuş!
Rahmetli Ecevit niye sıfır sorun yaşamadı!
Niye karşısına ABD, İngiliz dikildi!
Hadi onu da anlat!
Oturun siz sıfır sorununuzla Ankara’da!
Şehitlerin sorumluluğunu ülkeyi yöneten iradeye yükleyin!
Sakın ola “Ortadoğu’da benim de varlığım var. Oralarda yaşayan insanlar bizim kardeşlerimiz. O topraklar ata yadigarı ama gözümüz yok. Fakat bu toprakları işgal edenlerin karşısına biz çıkarız” demeyin…
Elin oğlu Okyanus ötesinden gelip Ortadoğu’da hüküm sürerken, sen “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığı ile olanları sadece seyredip kayıtsız kal!
‘Al böyle sıfır sorunu başına çal’ derler adama!
Sıranın Türkiye’ye gelmesini bekliyorsanız çıkın söyleyin!
Nasılsa "kontrollü darbe" dediniz ya!..
Bilin ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem ülkemizin bekası hem de ata yadigarı topraklara sahip çıkarak “DUR” demesinin sizleri üzmesi milleti hiç ama hiç ilgilendirmiyor!
Çünkü o;
Ülkesinin bekası için çalışıyor…
Milletinin geleceğini düşünüyor..
Mazlumlara sahip çıkıyor…
Atalarını hayırla yad ediyor…
‘O topraklarda bizim de adımız ve sorumluluğumuz var, kimseye peşkeş çektirmeyiz’ diyerek büyük bir devlet olmanın sorumluluğu ile tarihine sahip çıkarak vefayı ortaya koyuyor…
Kemal Bey!
Bu mu dediğiniz ‘Sıfır sorun dediler herkesle düşman oldular’
Böyle bir sıfır sorun istiyorsanız alın başınıza çalın!
Bilin ki böyle sorunlar Türk devleti ve Türk milleti için şeref madalyasıdır…
Ümmet Türkiye ile gurur duyuyor..
Kerkük’de, Filistin’de, İdlib’de Gazze’de, Musul’da Müslüman halk bu devlete, bu millete, bu ülkenin Cumhurbaşkanına dua ediyor bugün...
Şunu unutmayın;
Ortadoğu’da uzun yıllardır Müslüman’ı Müslüman’a vurdurtan ABD’si, Batı’sı, İngiliz’i karşısında bugün başı dik onurlu şekilde mücadele eden Ümmetin de kalbi olan biz Müslüman Türkler varız!
Başımız dik alnımız açık…
Bugün bayrak da ‘Başkomutan’ Reis’in cesaretli ellerinde yükseliyor..
Çünkü o çok sevdiği Yavuz Sultan Selim’in sözü hep hafızasında…
Ne diyor Yavuz;
“Cesaretiyle yaşamayan esaretiyle ölür!”
Kemal bey!..
Son olarak şu haritaya bak sana ne hatırlatıyor!
Kyn(1) Doç.Dr. Mithat Atabay (Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tarih Bölümü öğretim üyesi )