NBA Playoff’ları öncesinde…
Bildiğiniz gibi NBA üzerine zaman zaman mühim gelişmelerle ilgili yazacağımı belirtmiştim...
Bildiğiniz gibi NBA üzerine zaman zaman mühim gelişmelerle ilgili yazacağımı belirtmiştim. Bu ikinci yazımda konu playoff’lar…
NBA Playoff’ları yarın başlıyor. Kısa bir değerlendirme yapmak istedim. Çeyrek finallerde doğuda dört, batıda dört olmak üzere toplam sekiz eşleşme var. Hepsini ayrı ayrı irdelemek zor. Çok uzun bir yazı olur. En çok dikkat çeken eşleşmelere değineceğim.
*
İlk olarak Boston Celtics - Milwaukee Bucks eşleşmesi…
Çok ama çok ilginç bir eşleşme oldu. Neden diye soranlar için şöyle açıklamak isterim:
Normal şartlarda Doğu Konferansını 2. sırada bitiren Boston ile 7. Milwaukee’nin eşleşmesi zevk vermezdi. Çünkü Boston Celtics 4-0 ya da 4-1’lik bir seri ile Milwaukee Bucks’ı eler ve yarı finale yükselirdi. Ancak şu anda şartlar biraz farklı. Çünkü Kyrie Irving, sakatlığı sebebiyle Playoff’larda yok. Dolayısıyla Boston en önemli oyuncusu olmadan mücadele edecek.
Daha önce de Gordon Hayward sakatlanarak sezonu kapatmıştı. Şimdi artık Kyrie Irving’te yok. Boston’da işler çok karışık yani. Ancak nihayetinde bu iki takımdan biri yarı finale kalacak. Peki, hangi takım tur atlar derseniz? Yine de Boston derim.
Boston’ın önemli eksikleri var. Ancak Milwaukee’de çok dağınık bir takım. Lakin Boston Celtics’i bir adım ön plana çıkaran faktör; Koç Brad Stevens… Beklenmedik bir sakatlık daha olmazsa Brad Stevens farkıyla konferans yarı finaline yükselirler diye düşünüyorum. İlerisinde ise Hayward ve Irving olmadan NBA şampiyonluğu bir yana, Doğu Konferansı şampiyonluğu dahi hayal…
*
İkinci eşleşme Oklahoma City Thunder - Utah Jazz eşleşmesi…
Enfes bir eşleşme olacak diye düşünüyorum. Bir tarafı favori göstermek zor. Utah Jazz gerçekten derli toplu bir takım. Daha da önemlisi form grafiklerini gitgide yükselterek sezonu bitirdiler.
Ricky Rubio ve Donovan Mitchell gibi işini iyi yapan iki önemli kısa oyuncusu ve Rudy Gobert gibi süper bir uzunları var. Rollerin doğru şekilde paylaştırıldığı bir takım Utah. Sahadayken herkes ne yapması gerektiğini net bir şekilde biliyor. Özellikle Gobert’in savunması Utah’a muazzam bir psikolojik avantaj sağlıyor.
Oklahoma’da ise ne yapacakları hiç belli olmayan üç kafadar var. Paul George, Carmelo Anthony ve tabi ki Russell Westbrook…
Bireysel olarak potansiyelleri çok üst düzeyde olan bu üç yıldızın normal sezonda çok iyi bir uyumla oynadıklarını ve bir armoni oluşturduklarını söylemek zor. Ancak bu üçlü, gününde olursa durdurabilmek bir hayli güç.
Açıkçası bu eşleşmede çok küçük detaylar dahi önemli. Çünkü birbirlerine çok yakın iki takım. Az top kaybı yapan ve el yakan şutları yüksek yüzde ile sayıya çeviren takım üst tura yükselecektir.
*
Garanti eşleşmelere gelirsek…
Açıkçası bir sakatlık olmaması halinde Doğu Konferansında; Toronto Raptors ve Cleveland Cavaliers’ın yarı finale kalacağı kesin gibi. Philadelphia 76ers ise Miami Heat karşısında favori tabi ki. Ancak Toronto ve Cleveland kadar ağır basmıyor.
Batı Konferansında; Houston Rockets muhtemelen 4-0 ile Minnesota’yı süpürür. Minnesota için en iyi ihtimal 4-1… Golden State Warriors, Kawhi Leonard’sız San Antonio Spurs’e şans dahi vermez. Son eşleşmede ise favori Portland Trail Blazers ama Anthony Davis’in istatistiklerine bakınca, New Orleans Pelicans’ın şansı yok diyemiyorum. En az altı maç izleriz gibi geliyor bana.
Değerli NBA ve basketbol severler, umut ediyorum ki güzel bir yazı olmuştur.
Sağlıcakla kalın…