Dünden Bugüne Tercüman yazarı Nazlı Ilıcak, büyük kalem Rauf Tamer'in ameliyat serüvenini anlattı. Ilıcak, Tercüman okurlarına Tamer'li ilgili müjde verdi..
Abone olNazlı Ilıcak yazısında, 35 yıllık dostunu ve o dostun ameliyat servünenini bakın nasıl anlattı: RAUF TAMER VE BİR YUDUM SU 35 senelik bir dostluk... Acısıyla, tatlısıyla yılları birbirine ekledik. Kâh küstük, kâh barıştık. Ve Rauf Tamer'i, sevgili dostumu pazartesi günü, ameliyathanenin kapısından içeriye uğurladım. Ameliyat öncesi ve sonrasında hayli uzun bir zaman su yasak. "Bir yudum suyun bu kadar değerli olduğunu bilmezdim" diyor Rauf. Doktor iki bardak su izni verdiğinde ise sevinçten uçuyor. Rauf Tamer'in ameliyat olacağını duyunca, ödüm patladı. Çünkü bıçak altına yatmak her zaman ufak da olsa bir risk taşıyor. Özellikle Rauf Tamer gibi hayatında hiç ameliyat olmamış bir kişinin heyecanını düşünebiliyor musunuz? Sevgi 35 senelik bir dostluk... Acısıyla, tatlısıyla yılları birbirine ekledik. Kâh küstük, kâh barıştık. Az gittik uz gittik, ama dere tepe düz gitmedik; özellikle benim hayatım çok inişli çıkışlı oldu. "İnişlerde" Rauf ve İlkay Tamer yanımdaydı. Ve onu, sevgili dostumu pazartesi günü, ameliyathanenin kapısından içeriye uğurladım. 33 yıllık karı kocanın, son anda hasretle birbirine bakışı var ya... Rauf Tamer'in İlkay'dan "Seni kırmışsam..." diye özür dileyişi... İlkay'ın gözyaşlarını yüreğine akıtarak, metanetle gülümseyişi... Tekerlekli yatak, ameliyathane yazan kapıdan geçip giderken, Emir Tamer'in annesinin yanında dimdik duruşu... "Meğer ne kolaymış" Bir ay önce bağırsaklarında sancı başladı Rauf'un; spazm çözücülerle işi idare ediyordu. Zaten iştahsızdı... iyice iştahsız oldu. Herkes gibi o da doktordan korkardı. "Kolonoskopi" yaptırmaya yanaşmadı. Halbuki, sancı veya makattan kanama ya da büyük miktarda gaz gibi bulgular ortaya çıkınca, bağırsakta sorun olup olmadığını ortaya koyan kolonoskopi, can sıkıcı olaylarla karşılaşılmasını önlüyor. Ne kadar geç kalınırsa o kadar tehlikeli... "Ameliyatın bu kadar kolay olduğunu bilseydim, hiç bekler miydim?" diyor Rauf Tamer. "Hele kolonoskopi hiçbir şey değilmiş!" Tabiî ameliyatın başarıyla sonuçlanmasında iki cerrahın, Dursun Buğra ve Ali Akyüz'ün büyük rolü var. Sinan Kılıç ise, Rauf'u ikna edip, kolonoskopiyi yapan, teşhisi koyan kişi. Tamer'lerin aile dostu. "6 ay önce kolonoskopi yapabilseydik, ameliyat çok daha kolay geçecekti" diyor. İki tavsiye Daha nasıl kolay olacak, onu da anlamak zor. Çoğunlukla ameliyatın ertesi günü hasta yorgun ve bitkindir; pek konuşmaz; ağrısı vardır vs... Ama baktım bizin Rauf Tamer turp gibi; maşallah bülbül gibi şakıyor. "Acaba narkoz mu yaradı?" diye aklımdan geçmedi değil. "Hayır" diyor ve bana kendi sözlerimi hatırlatıyor: "Ameliyata girmeden iki şey söyledin. Onları aklımda tuttum. Bir... 'Her şey bayılana kadar, sonrası seni ilgilendirmesin' dedin. Gerçekten de öyle oldu; bir, iki, üç diye sayarken kendimi kaybettim... Bir şey daha söyledin bana. 'Ayılır ayılmaz, ameliyatın sona erdiğini ve kurtulduğunu düşün. İçini öyle bir sevinç kaplayacak ki!' Ben de bunu düşündükçe derin bir mutluluk hissediyorum." Benim, kendisini dikkatle dinlediğimi görünce "Yahu tereciye tere sattırmasana" diye söyleniyor. Halbuki, ben de onu öylesine metin göründükçe, "Ameliyat pek kolay bir şeymiş" diye düşünüyorum. Sadece benim verdiğim formülle bu sonuç elde edilemez. Herhalde, öpüp başına koyduğu Kur'an'ın manevi gücü ona metanet verdi. Ve tabiî eşi ile oğlunun sevgisi... Bir yudum su Rauf Tamer, gözlerini şişeye dikmiş öylesine büyülenmiş gibi bakıyor. "Bir yudum suyun bu kadar değerli olduğunu bilmezdim" diyor. Ameliyat öncesi ve sonrasında hayli uzun bir zaman su yasak. Sadece ağzını ıslatıyor, kuruluğu alıyor o kadar. Ameliyattan 24 saat sonra, salı akşamüstü doktor, iki bardak su izni verdi. Sabaha kadar iki bardak su... Rauf'un gözlerindeki o sevinci görmeliydiniz. Ferhat'ın Şirin'e kavuşması gibi bir duygu... Vuslat gerçekleşiyor. Hepimiz Rauf su içiyor diye mutluyuz. Bir yudum su nelere kadir. Boşuna "Su gibi aziz ol" dememişler. Korkularla yüzleşmek Korkular insanın hayatını zindan ediyor. Özer Çiller "Olumlu düşünceyi, pozitif enerjiyi" anlatırken "Korkularınızla yüzleşiniz" demiyor muydu? Korkunuzu yüreğinizden çekip çıkarın ve karşınıza koyun. Onu ancak böyle yenebilirsiniz. Bu tavsiyenin yararını, Rauf Tamer'in ameliyatı vesilesiyle test edebildim. Rauf Tamer, ameliyat korkusunu alt etti. "Her şey bayılıncaya kadar. Ayılınca ise sevineceksin, çünkü sıkıntının büyüğünü geride bıraktığını idrak edeceksin" İşte bu düşüncelerle, bir, iki, üç diye saymaya başladı. Gerisini hatırlamıyor bile. Gözünü açtığında karşısındaki doktora saati soruyor. Ve tekrar uykuya dalıyor. Yakında yazılarına başlayacak. Tam da en önemli günlerde yazamıyor diye üzülüyor Rauf Tamer. "Kimbilir okurlar ne düşünür." Doktor istirahat tavsiye etti ama, görüşümüze göre, pek uzun süre sabredemeyecek. Yazı: Nazlı Ilıcak Kaynak: D.B. Tercüman