Nazım Alpman'ın arzusu, Cindoruk'un liderlik hesabı
Nazım Alpman haklı... 9. yaş günümüzü sessiz sedasız duyurduk.
Hiçbir şey yapmadık.
Açıkçası, bu sene, arkadaşlarla şöyle bir yerlere gidip, doya doya
sohbet etmek vardı palanımda. Nazım Alpman'ın da dediği gibi, biraz
da kurtlarımızı dökecektik bu sayede.
Ama o kara haber gelince vazgeçtik! Mardin'deki katliam, kanımı
dondurdu, elim ayağım tutmadı, hiçbir şey yapmak gelmedi içimden. O
yüzden Hacer'le de oturup konuştuk, sadece 9. yaşımızı bitirip, 10.
yaşımıza adım attığımızı sade bir dille duyuralım istedik.
Sanıyorum ki, böyle bir karar almamız, en çok Nazım Alpman'ın
hoşuna gidecektir. Tabii ki sizin de. Allah böyle acılı günleri bir
daha bize yaşatmaz inşallah!
2010 yılında Nazım Alpman'ın da, sizlerin de içinde olacağı bir
şeylerin planını şimdiden yapmaya başladık haberiniz olsun!
Gelelim Hüsamettin Cindoruk'un liderlik hesabına!
Dün gece, Polat Otel'de çok çok eski dostları gördüm Hüsamettin
Cindoruk'u dinlerken. Jübilesini yapmış "yıldızlar topluluğu" da
diyebiliriz onlar için. Bir zamanlar efsaneydiler çünkü. Orhan
Keçeli, Yaşar Topçu, Rıdvan Özer, Mustafa İyi ve ismini
hatırlayamadığım çok sayıda eski dost!
Palandöken salonunda bir özlem gördüm ben. Bir ışık, bır ışıltı,
hepsi toplanmış, Cindoruk'a umudu bağlamış!
Hüsamettin Bey'i dinlerken, ne yalan söyleyeyim heyecan verici bir
şeyler duyamadım. Bildiğiniz Cindoruk işte! Kah güldüren, kah
düşündüren eski bir lider!
Çiller 9.8'de bıraktı DYP'yi... Ağar aldı, 5.4'e düşürdü. Soylu
geldi, 2009 seçimlerinde çıkan sonuç, 3.9...
Soru sorma faslına geçildiğinde, Hüsamettin Bey'e sormak istediğim
soru şuydu:
-Neden geç kaldınız Hüsamettin Bey?
Ya da:
-Neden şimdi?
Vazgeçtim sormaktan! Kimsenin tadını bozmak istemedim. Çünkü az
önce de belirttiğim gibi, müthiş bir özlem vardı Cindoruk'u
dinleyenlerde...
O salonda en çok karşılaştığım soru şu oldu:
-Ne olacak?
Şöyle olacak!
Bir kere, Cindoruk'un hareketi çok yönlü. Öyle ani alınan bir karar
değil. Planlar yapılmış, hesaplar ortaya konulmuş, Baba'nın desteği
ve özel telkini ile başlatılan bir hareket bu!
Bu hareket Süleyman Soylu'ya karşı bir hareket de değil!
Taylan Bilge'nin cirit attığı bir toplantı, rengini belli ediyor
zaten. Kimdir Taylan Bilge? Aydın Doğan'ın en has adamı!
Cindoruk'un hedefinde ise, Soylu yok, iktidar var! Tayyip Erdoğan
var!
İyi de, delegasyon Cindoruk'un DP'ye lider olmasına izin verir mi?
Vermeyebilir! Hüsamettin Bey'in derdi, kongre, delege, şu bu değil
zaten! DP'den hiç söz etmiyor konuşurken; "Kır'atlılar" diyor daha
çok!
Bu şu demektir; DP olmazsa DYP!
O da olmazsa çok yönlü başka bir oluşum...
6 aylık bir süre verilmiş bu çıkış için! DP olursa işler kolay
olacak. Olmazsa, yani Cindoruk Süleyman Soylu'nun karşısında kongre
kaybederse, DP'nin içi boşaltılacak! Bir başka deyişle Soylu
yalnızlaştırılacak!
Özeti şu:
Hatırı sayılır bir kalabalık... Elini taşın altına koymak için çok
geç kalmış bir lider adayı... Ve gelecek planları... Heyecan olmasa
da, DYP'nin eski kurtları, Baba'nın işaretiyle, Cindoruk'un
etrafına toplanmış bir kere! Tek hedef var, "birleşmek,
birleştirmek!"
Bir başka hedef ise, Türkiye'nin üçüncü partisi olmak!
Olabilir mi bu?
Zor!
Neden zor?
Haziran'da Türkiye'ye 3G geliyor! İnternet almış başını gidiyor.
Teknoloji bir başka alem! Cindoruk ve ekibin bu muazzam değişime
ayak uydurması zor olduğu için zor!
Ya da şöyle söyleyeyim; Rıdvan Dilmen, eskisi gibi Fenerbahçe
taraftarını ayağa kaldırabilirse, Hüsamettin Bey de DP'yi hayda
hayda iktidara taşır!
Başka da bir şey diyemiyorum üzgünüm!