Nazım Alpman
Nesrin Yılmaz'ın telefondaki ses tonunu beğenmedim geçen gün:
-Hayrola canın sıkkın gibi_
Yakın gelecekte çok iyi yerlere geleceğine inandığım Nesrin'in o
gün muzipliği tutmuş meğer:
-Kötü bir haberim var.
-...?
- Artık yazmayacağım!
Nedenini sordum sustu...
Üstelemedim... Son sözümü söyledim:
-Daha yeni başladın, öyle çekip gitmek kolay değil.
İnternethaber'den çıkış yok...
Nesrin, muhalif yazılarıyla dikkat çekiyor. Bu sitenin bir rengi
oldu yazdığı ilk günden beri. Nazım Alpman'ın da "veda yazısı"nda
yazdığı gibi, Türkiye'nin en özgür platformunda yazıyor..
Nesrin'e tepkiler çığ gibi... Özgürce yazı yazan Nesrin'i bana
şikayet ediyor kimi okurlar.
İlkokul öğrencileri gibi. Ben şikayet edilen öğrencinin çok
çalışkan ve zeki olduğunu bildiğim için, gelen şikayetleri dikkate
bile almıyorum.
Nesrin Yılmaz'a ben kefilim çünkü!
Gelelim Nazım Alpman'ın yazısına...
Nazım Abi, iki gündür veda ediyor. Veda yazısı yazacağından
habersiz değilim, daha önce de aybaşı geldiğinde böyle bir yazının
kaleme alınacağını biliyordum.
O kendine yakışan bir yazı kaleme aldı. Onurlu bir şekilde bizleri
onurlandırdı. Bir şey daha yaptı Nazım Abi, Şakir Süter'in
bizlere emaneti olduğunu hatırlattı...
Nazım Alpman veda yazısı yazdı ama, aşağıya iliştirilen yorumlar o
vedaya karşı güç birliği, ağız birliği yaptı. Telefonlar susmadı,
e-posta kutuları dolup taştı..
Nazım Abi ile hiçbir sorunumuz yok çok şükür. Benim çalan tehlike
çanlarına karşı, yaptığım abuk bir teklif, işi bu noktaya getirdi.
Nazım Abi de bizi anlayışla karşıladı ve medeni bir şekilde
yazamayacağını söyledi.
Nazım Alpman'ı aradım dün gece, meramımı anlattım beni bir kez daha
anladı. Ve son noktayı koydum; "Abi o konuşmayı hiç konuşmadık,
lütfen yazmaya devam!"
Uzatmayalım, Nazım Alpman yarın detaylı bir yazı daha yazacak bu
konu ile ilgili..
Ha bu arada, Şakir Süter'in telefonu bende de hala kayıtlı. Benim
için de yaşyor Şakir Abi. Kemal Çapraz'ın da telefonu bende hala
saklı.
Canlarım benim!