NATO'da güven krizi sürüyor

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı W. George Bush, muhalif üçlü içindeki Fransa’yı ağır bir dille eleştirdi.

NATO Konseyi’nin dün iki kez toplanmasına ve günboyu ikili temaslara rağmen muhtemel bir savaşta Türkiye’nin korunması konusunda uzlaşma sağlanamadı. Almanya, Belçika ve Fransa dün vetolarında ısrarlı olduklarını ortaya koyarak, ihtiyati planlamanın başlamasını bir kez daha engellediler. Sıkıntılı günler geçiren Kuzey Atlantik İttifakı bugün sabah TSİ 10.45’te tekrar toplanacak. 3 ülkenin BM silah müfettişlerinin cuma günü BM’ye sunacakları ikinci raporu görmek istedikleri belirtiliyor. İki ertelemenin ardından dün akşam toplanan NATO Konseyi sadece 20 dakika sürdü ve hiçbir sonuca ulaşamadan dağıldı. Anlaşmazlık NATO müttefiklerinin arasını açmaya devam ediyor. Holladan Dışişleri Bakanı Jaap de Hoop Scheffer dün Lahey’de “Türkiye’nin tehdidi hissetmediğini söylemek mümkün değil” derken, İngiltere, Danimarka Norveç ve Yunanistan’lı bakanlar vetolarını kullanan 3 ülkeyi eleştirdiler. Başarısız NATO konsey toplantısının ardından bir açıklama yapan NATO sözcüsü Yves Brodeur, NATO’daki toplantılarda ortak bir zemin bulunamadığını açıkladı ve istişarelerin artık başkentler seviyesinde sürdürüldüğünü belirtti. İttifak’ın ciddi bir durumla karşı karşıya bulunduğunu tekrar eden Brodeur, “Yeni teklifler var mı?” sorusuna “Tartışılan bir dizi teklif var ancak ayrıntılara giremem” cevabını verdi. “Müttefikler uzlaşmaya dünden daha mı yakınlar?” sorusuna ise Brodeur, “Sanıyorum. Teklifleri başkentlerine danışmak için süre istediler. Yoğun diplomatik süreç devam ediyor” cevabını verdi. Yapılan tekliflere ilişkin çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. Diplomatik kaynaklar Türkiye’nin talebinin metninde değişiklikler yapılarak, NATO Anlaşması’nın 1. maddesinde yer alan “ NATO uluslararası ilişkilerde BM amaçlarının hilafına güç kullanımı ya da tehdidinden sakınır” ifadesinin karara eklenmeye çalışıldığını belirtiyorlar. Bir diğer teklifin de ABD’nin taleplerini içeren paketin sadece Türkiye’nin korunmasına yönelik daraltılması olduğu kaydediliyor. Diplomatik kaynaklar değişikliklerle Türkiye’nin taleplerinin 3 ülke için kabul edilebilir hale gelmesi durumunda yapılacak askeri yardımın tabiatında hiçbir değişiklik olmayacağını vurguluyorlar.