Erdoğan'dan NATO zirvesi sonrası flaş açıklamalar: İsveç 73 teröristi iade edecek, etmezlerse...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madrid'deki NATO Liderler Toplantısı'nın ardından IFEMA Kongre Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Erdoğan "Türkiye PKK ve uzantıları ile tam işbirliği, mücadelede dayanışma, PYD-YPG ve FETÖ'ye destek sağlamama taahüdü, savunma sanayide ambargolara gidilmememesi ve işbirliğinin artırılması, terör suçlularının iadesi konusunda adım atılması ki İsveç 73 teröristi iade etme sözü verdi. Üzerine düşen görevleri yapmazlarsa Meclis'e gitmez." dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, NATO zirvesinin ardından aralarından dünya basınından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar;
NATO Zirvesi'ni başarıyla tamamladık. (NATO) İttifakımızın Ukrayna’ya desteği tamdır. Fakat bunu, barış vizyonuyla ortaya koymalı, insani dramın bir an önce durdurulması için çaba göstermeliyiz.
"Tüm çabalarımız kalıcı ateşkes ilanı içindir"
Madrid zirvesi geleceğe yönelik vizyon için fırsat oluşturdu. Tüm çabalarımız kalıcı ateşkesin ilanı içindir.
Zelenski ve Putin ile temas halindeyim. Karadeniz'de tahıl koridoru planına dair ayrıntıları katılımcı ülkelerle paylaştık.
"Terörle mücadele kağıtta kalmasın"
Kalıcı ateşkes için girişimler yoğunlaştırılmalı. NATO’nun, terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadele kararlılığının ortaya konulması önemlidir. Ancak bu kararlılık kağıt üzerinde kalmamalıdır.
Bugün bize karşı kullanılan silahlar yarın size karşı da kullanılır.
"Tahammülümüz kalmadı"
Yaklaşık 40 yıldır terörle mücadele eden, binlerce evladını teröre kurban veren ülke olarak oyalanmaya tahammülümüz kalmadı.
İmzalanan muhtıranın kayıtlı hususlarını dikkatle takip edeceğiz.
"Diplomatik bir zaferdir"
Bu muhtıra Türkiye ve milletimiz açısından zorlu müzakere sürecinden sonra elde edilmiş diplomatik bir zaferdir.
"İsveç 73 teröristi iade etme sözü verdi"
Türkiye PKK ve uzantıları ile tam işbirliği, mücadelede dayanışma, PYD-YPG ve FETÖ'ye destek sağlamama taahüdü, savunma sanayide ambargolara gidilmememesi ve işbirliğinin artırılması, terör suçlularının iadesi konusunda adım atılması ki İsveç 73 teröristi iade etme sözü verdi.
"Mutabakat Melis'e gitmez"
Önce İsveç ve Finlandiya üzerlerine düşen görevlerini yerine getirmeleri lazım. Üzerlerine düşenleri yapmazlarsa mutabakat Meclis'e gitmez.
Muhtıranın uygulanmasını takip amacıyla daimi bir mekanizma kurulmasına da karar verildi. Türkiye'ye yönelik terör propagandalarının engellenmesi konusunda sağlam garantiler almıştır. Böylece Türkiye'nin ilk günden itibaren dile getirdiği hassasiyetle güçlü muhtıraya girmiştir. Türkiye ve NATO ile birlikte bu muhtıranın kazananı İsveç ve Finlandiya halklarıdır. Bu karar bu ülkelerin halklarının barış huzur ve güvenliğine de katkı yapacaktır.
Soru-Cevap
Biraz önce Biden kendi basın toplantısında sizinle görüştüğünü ve satışı desteklediğini ve Kongre'den çıkması konusunda emin olduğunu söyledi. Size Kongre'den çıkması konusunda söz verdi mi? Siz bu konuda Kongre'den emin misiniz?
Biliyorsunuz parlamentolar sıkıntıları süreçlerin yaşandığı yerlerdir. bu konuda Sayın Başkan elinden gelen adımları atacağını söyledi. benim de geniş bir ekibim ABD'deydi. Gerekli görüşmeleri yaptılar. Orada cumhuriyetçilerle görüşme yapmak suretiyle deesteğini almamız halinde Sayın Biden'ın gayretleri sonuç bulacaktır. O yüzden gecikmeden ayrıca bir heyeti de göndereceğiz.
İsveç ve Finlandiya ile yapılan anlaşma konusunda süreç nasıl olacak. Adımların atıldığını görmezseniz tekrar veto hakkınızı kullanacak mısınız?
Tekrar gerek yok. Biz parlamentomuzda bu işi geçirmezsek bu iş yürümez. Onlar bu gçrevlerini yerine getirmeleri halinde biz ne yaparız, parlamentoya göndeririz. Ancak getirilmezse bunun gönderilmesi söz konusu değil.
İsveç de biliyor Finlandiya da biliyor. Öncelikle bu PKK, YPG, FETÖ'nün silinip atılması lazım.
Türkiye'nin Rusya ilişkileri
Başkan Biden Rusya konusunda çok sert ifadeler kullandı. Diğer liderler de aynı şekilde. Bu açıklamalar sonrasında Türkiye'nin ilişkilerini nasıl etkiler? Tabii oluşan bir hukuk var. Ancak bunun yanında Ukrayna ile de ikili ilişkilerimiz var. Biz siyaseti denge politikaları üzerinden yürütmek istiyoruz, öfke politikaları üzerinden değil. Aynı şekilde nükleer enerji santralimizi Rusya ile yapıyoruz. Bunlar bizim için önem arz ediyoruz. Bunları bir kenara atamayız. Siyasetin kazan kazan üzerinden şekillendiğini kabul ettiğimiz an sorun kalmaz.
Emek sarf eden çok az sayıda lider arasındasınız. Sayın Johnson, Sayın Biden daha fazla silahtan bahsediyorlar. Bu yolun savaşı uzatacak yol olduğunu düşünüyor musunuz?
Bizde bir söz vardır. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. Tabii burada onun bakışı öyledir, benim bakışım böyledir. Denge politikasını işletmenin çok daha faydalı olacağına iniyorum. Yoğun biçimde Sayın Putin ile Sayın Zelenskiy ile görüşüyorum. Haftada bir 10 günde bir görüşmelerimiz oluyor. Bundan da sonuç alacağımızı düşünüyorum.
'Benim halkım bunlara inanmıyor'
Zirvede Yunanistan'ın adaları silahlandırması konusu gündeme geldi mi? Biden ile görüşmenizde bu konu gündeminize geldi mi?
Yunanistan'ın son dönemdeki tutumu bizim siyaset anlayışımıza asla uymuyor. Kendisine İstanbul'da verdiğim yemekten sonra teklifte bulundum: Bundan sonra ikili ilişkileri birlikte yapalım. Üçüncü kişileri araya sokmayalım dedim. Ancak ABD'de Kongre'de ne yazık ki bunun tersini yaptı. Bununla da kalmadı Davos'ta da aynısını yaptı. Onunla da kalmadı adalara adacıklara ziyaretler yaptı, silahlandırma gayretine girdi. Bu Lozan Anlaşmasına ters bir anlaşmadır. Buraları silahlandıramazsınız. Ancak ABD'nin burada üs kurma olayları, ki bunları sorunca aldığımız cevap Rusya'ya karşı olduğuydu. Tabii benim halkım bunlara inanmiyor pek. Biz bunlara olumlu bakmıyoruz, bunu ikili görüşmelerde de liderlere söyledik.
Meral Akşener'in taviz açıklamasına yanıt
Zirve öncesi muhalefetten neden eleştiriyoruz karşılıklı bir eleştiri geldi. Mutabakat ile geri adım ve taviz olarak yorumlandı. Siz bu konu hakkında ne diyorsunuz?
Muhalefeti siyaha beyaz der, beyazsa siyah der. Hiçbir zaman olması gerekeni söylemez. Türkiye muhalefeti böyledir. Dünya bu olaya nasıl bakıldığını çok açık bir şekilde görüyor. Bizim attığımız adımlar ilgi uyandırdığı gibi, takdirle de karşılandı. Bizler de terörle mücadelemizin kendilerinizi video kayıtlarla paylaştık ki izledikten sonra çok iyi anlayacaklar. İsveç'teki terör yanlıları ciddi manada manyaktalar. Onlara da dönünde anlatırız.
"Bakalım bunlara uyulacak mı göreceğiz"
Konuşmanızın başında 73 teröristin iadesi için söz verdi demişti. Bunu açar mısınız? Bu süreç nasıl işleyecek?
Daha önce 60 teröristin iadesi konusunda müzakere içindeydiler. Şimdi de bu sayıyı artırdık. Bakalım bunlara uyacaklar mı göreceğiz.
Bize yasaları değiştireceğinize söz veriyorsunuz. Bunlar yerine gelmezse kusura bakmayın. Şahsiyetli siyaset, şahsiyetli dış politika budur. İsveç ve aynı şeyi söyledi, Finlandiya da aynı şeyi söyledi. Erdoğan da sözünü tutmazsa Erdoğan'a da hesabını sorun.
Erdoğan'dan gazeteciye tepki
Demokrasi bireysel özgürlük temelinde NATO demokratik haklara önem vermekte. Ancak Türkiye pek çok listede en fazla gazeteciyi gözaltına alan ülke konumunda. Bu konuda görüşleriniz nedir?
Bunlar öncelikle Türkiye'de 40 bin vatandaşımız öldürüldü. Diyarbakır anneleri 1100 gündür HDP önünde bekliyor. Bu anneler çocuklarını bekliyor. Önce Freedom House buraları ziyaret etsin. Bu evlatları kaçıran PKK'lılar, YPG'liler bunu özgürlük adına mı yapıyor? Özgürlük tanımını iyi bileceğiz. Sizin özgürlük tanımınız benim özgürlük alanıma kadardır. Bugün Kandil'de 15 yaşındaki kız çocuklarına boyları kadar silah veriliyor. Bunlara bakalım önce.
Şu anda ülkemde cezai bir durum olmadıktan sonra gazeteci, kalemşör, fikir... Bunlardan cezaevinde olan yok. Bunların hepsi dezenformasyon.
Sayın Cumhurbaşkanı, İsveç Başbakanı ve Finlandiya Cumhurbaşkanı'ndan aldığınız garantilerle ilgili konuşmak istiyorum. 73 kişinin iadesine değindiniz.
Verdikleri sözü yerine getirecekler.
Sizin uyguladığınız diplomasi çok yeni ve nadir bir diplomasi. Buna bir açıklama getirir misiniz?
Ben bir siyasetçiyim. Belediye başkanlığından cumhurbaşkanlığına kadar bu süreci yaşadım. Bir şeyi öğrendim: Siyaset kavga gürültü işi değildir. Siyaset daha çok eğer barışa endeksliyse, ne kadar dost kazanırsanız o kadar kayıpsınız. Benim Sayın Putin ile geçmişim eski. Sayın Zelenskiy ile daha yeni. Fakat siyasette Ukrayna'da iş başına geldiği andan itibaren ilişkilerimiz devam etti. Ortada bir gerçek var: Biz arabuluculuk yapacaksak en önemli adımlarımızdan birisi ne oldu? İki tarafın temsilcilerini bir araya getirdik. Onlar da yeni süreci başlattılar. Ben istiyorum ki bu süreci hızlandırarak devam ettirelim. Hele ki tahıl krizinin olduğu bir dünyada Ukrayna'dan bunu çıkartabilirsek, krizi çekenler bir rahatlama yaşayabilirler.