Narin’imiz için hak günü
Narin Güran Davası 7 Kasım Perşembe günü, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Dört sanık hâkim karşısına çıktı.
Narin’in annesi Yüksel, ağabeyi Enes, amcası Salim ve komşusu Nevzat Bahtiyar, cinayetin müşterek suçlusu olarak yargılandı.
Dokuzu tutuklu 19 şüphelinin akıbeti ise belirsizliğini korudu. Onlara dava açılacak mı, açılırsa neyle suçlanacaklar hala belirsiz.
İddianamede en can alıcı ve gerekli sorulara cevap alınamadı. Hatırlamıyorum, Bilmiyorum, Denilerek geçiştirildi.
Diyarbakır merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın (8) öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşmasında;
Narin’in kim tarafından ve nasıl öldürüldüğü açıklanmadı.
Kimlerin, neden ve hangi gerekçeyle öldürüldüğü iddianamede yok.
Yargı tarihimizin en karmaşık ve en berbat insanlarının olduğu soruşturmalardan biri yürütüldü. Mahkeme başkanının bugün ekstra özenli ve dikkatli davranması bu davanın kamuya mal olmasından kaynaklıdır.
Cinayet gerçekleştiğinde; savcılık ve jandarma acemice davrandı. Yaptıkları ya da yapmadıklarıyla cinayeti kararttılar.
En temel kanıtları toplamadılar.
Suçu köye yayıp olay örgüsünü belirsiz ve karmaşık hale getirdiler.
Katilin, katillerin ve cinayetin sebepsiz kalmasına yol açtılar.
Tavşantepe’yi cepheden gören Bağlar İlçe Jandarma Komutanlığı Jandarma Uzman Çavuş Bilal Dicle Gözetleme Üs Bölgesi’ne ait kamera görüntülerine bakılıyor. Narin’in kaybolduğu gün 21 Ağustos’ta da o kameralara bakıldığında ses kaydına göre amca Salim Güran ile jandarma arasında saat 20.29’daki konuşma dikkat çekici.
Amca Güran jandarmalara “Vallahi en son onu 3’te felan görmüşler, 3.30’da (15.30)” şeklinde konuşuyor.
Narin’in kaybolduğu saati söylüyor.
Buna rağmen Narin’in son kez görüldüğü saat 15.11 değil de saat 18.00 ve 19.30’dan sonraki kamera görüntüleri incelenmiştir.
Görüntü inceleme tutanağında, şüphe olabileceği değerlendirilen araçların geçişleriyle ilgili tespitler var.
İlk başta saat 15.00’ten sonraki kamera görüntüleri elde edilmiş olsaydı bu cinayet aydınlanabilirdi. Çünkü Narin’imiz, saat 15.11’de okulun kamerasının görüş alanına giriyor. Narin’in bu son görüntülerinde okulun karşısındaki toprak yola dönerek, evine doğru yürüdüğü görülüyor.
Üsse ait kamera görüntüleri bu toprak yol üzerindeki hareketliliği görmemizi sağlayabilirdi.
Narin’i yolda bir araç mı aldı?
Yoksa Narin yürüyerek evine ulaştı mı?
Bu soruların yanıtı verilebilmiş olsaydı, Narin’in cesedini evde Salim Güran’dan teslim alıp dereye gömdüğünü iddia eden Nevzat Bahtiyar’ın iddiaları kanıtlanabilir veya çürütülebilirdi.
Savcılık askeri üsse ait görüntüleri saat 15.00’ten itibaren alıp dikkat kesilip incelemeliydi.
Savcılık kanıtları en küçük detayı dahi atlamadan toplamak yerine, gazetecilere üst bölgesine ait kameraların incelenmesini isteyen baba Arif Güran hakkında adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs iddiasıyla soruşturma başlattı. Baba Güran jandarmada sorgulandı.
Sorgulanma sebeplerinden biri de
Basına neden demeç verdiği ve yönlendirme yaptığına dair...
Narin’i bulmak için üfürükçülere ve definecilere giden jandarma daha sağlıklı bir çalışma yapmayı başarmış olsaydı bugünkü davanın seyri değişebilirdi.
Üssün kamera görüntülerini inceleyerek bu cinayeti çözmek mümkündü.
Nevzat Bahtiyar, Salim Güran, Enes Güran ve anne Yüksel Güran duruşmada kamuoyunun bilmediği bir şey söylemedi. Bu sanıklar mahkeme başkanını çok yoracağa benziyor.
Umarım Narin’imizi hayattan koparanlar hak ettiği cezayı alırlar.