BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  MEDYA

Namaza en son duracak kişi

Emin Çölaşan eski mesai arkadaşına demediğini bırakmadı. Bekir Coşkun'un gidişiyle ilgili bir iddia ortaya attı.

Abone ol

Bekir Coşkun'un istifası bu gazeteden 2 yıl önce kovulan Emin Çölaşan, Ertuğrul Özkök için çok ağır kelimeler kullandı.

Ahmet Hakan'ın "yüzüne nur indi" dediği Özkök'ü 'günahkar' ilan etti.

Kalemi keskin yazar, eski yayın yönetmeni Özkök'ün umre gezisini "tezgahlanmış soytarılık" olarak gördü..

Çölaşan, Özkök için "namaza duracak en son adam bizim şarapçı Ertuğrul'dur" ifadelerini kullandı.

Akşam gazetesinden Dilek Gedik'e konuşan Çölaşan, Bekir Coşkun'a AK Parti'li bir bakanla ilgili yazı yazmaması konusunda uyarı yapıldığını ileri sürerken çarpıcı açıklamalar yaptı.

"Duyduğuma göre"

Bekir, yazılarının sansür edilmesine tavır koyunca Ertuğrul, onu arayıp torunlarının üzerine yemin billah ediyormuş. Bunları Hürriyet'teki arkadaşlar bana açıkça anlatıyordu. Aynı şeyleri ben binlerce kez yaşamıştım. Size somut bir örnek vereyim. Duyduğuma göre mesela Bülent Arınç hakkında yazı yazma deniliyormuş Bekir'e. Çünkü RTÜK falan Bülent Arınç'a bağlı ya. Adı da Manisalı olarak geçiyormuş. 'Manisalı hakkında yazı yazma' deniliyormuş. Bunların hiçbirini Bekir'den duymadım çünkü o böyle konuları anlatmaktan hoşlanmaz.

"Erdoğan sizi arayıp 'Benden bir emriniz var mı' diye sorsun"

Hacı Ertuğrul'a hep derdim ki, 'Ya arkadaş, elinizde böylesine güç var, siz bunlardan korkacağınıza bunlar sizlerden korksunlar. Her gün Tayyip Erdoğan sizi arayıp 'Benden bir emriniz var mı' diye sorsun. Benim elimde yedi gazete, üç TV kanalı olacak ve bunlardan korkacağım. Siz Türkiye'yi yıkarsınız. Yolsuzlukların üzerine, kepazeliklerin üzerine gidin dedim. Ama hep korktular.

"Şu an basını torpido botu bile değil"

Hürriyet gerçekten geçmişte yazılı basının amiral gemisiydi. Şu anda basının torpido botu bile değil. En arka sıralarda yer alan bir şey. Ama insanlarda bir Hürriyet alışkanlığı var. Ölüm ilanlarının çıktığı bir gazetedir. Küçük ilanların çıktığı bir gazetedir. Mal alıp satacaklar, kimlerin öldüğünü merak edenler ve birtakım yazarları okuyanlar alışkanlıkla Hürriyet almayı doğal olarak sürdürebilirler. Bu ayrı bir konu. Hürriyet'in de elbette yaşaması gerekir. Ama sonuçta böylesine bir korkaklıkla, iktidarın karşısında eziklikle Hürriyet gazetesi artık bütün saygınlığını yitirmiştir. Sadece Hürriyet değil Doğan Grubu bütün saygınlığını yitirmiştir. Bu kadar korkuyu Allah hiç kimseye vermesin. Korkunun bu kadarı olmaz.

"Umre ziyareti soytarılık"

Ertuğrul, Allah selamet versin, orada takke giydi. Namaza durdu bizim şarapçı Ertuğrul. Deveye bindi, öteki de devenin iplerini tuttu. Ahmet Hakan denilen arkadaş. Ertuğrul ihrama da bürünmüş ama o fotoğrafları yayımlamadılar. Tiraj patlaması yapmak amacıyla tezgahlanan bir soytarılığa tanık oldu tüm kamuoyu. Tiraj patlaması hesabı yaptılar, tam tersine tirajları düştü. Ne patlama oldu ne bir şey. Hürriyet'in Atatürkçü, laik, Cumhuriyetçi okurları tahmin ediyorum bu olaya tepki gösterdi.

"Binlerce defa hacca gitseler affettiremezler"

Ne oldu takkeli liboş Ertuğrul yarı hacı oldu. Olay bitti. Türkiye'de hacca, umreye gidecek, namaza duracak en son adam bizim şarapçı Ertuğrul'dur. Allah günahlarını affetsin. Şunu da söyleyeyim. Bunların üzerinde çok büyük ahlar var. Bir sürü insanın ahı var. Haksızlık yaptığı, gereksiz yere işten kovduğu binlerce insanın ahları bunların üzerinde. Bu günahlarla bile binlerce defa hacca, umreye gitseler bunları affettiremezler.