Kaldığı yurt yemekhane görevlisini korkunç şekilde öldüren lise öğrencisi işlediği cinayeti böyle anlattı.
Abone olBursa'da kaldığı yurt yemekhanesi görevlisini vahşice öldüren öğrenci işlediği cinayeti anlattı.
''Canım onu öldürmek istedi'' diyen zanlı 'O gün anahtar bende olduğu için odasını açıp içeri girdim. Beklemeye başladım. Mesaiye geç geldi. Bu sırada ben de zaman geçirmek için abdest alıp namaz kıldım. İbrahim Yeğen geldiğinde dışardaydım. Daha önce hazırladığım çekiçle odaya girdim. Üzerini değiştiriyordu. Arkasını döndü. Çekiçle kafasına vurdum. Sonra acı çekmemesi için boğazını bıçakla kestim.' dedi.
Bursa'da, kaldığı yurt yemekhanesinde görevli taşeron şirket çalışanı 58 yaşındaki İbrahim Yeğen’i, boğazını bıçakla keserek öldüren 17 yaşındaki lise öğrencisi M.K. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
M.K.’nin polis ve savcılıkta verdiği ifadede, pansiyon görevlisini öldürmek için bir haftadır plan yaptığını, olay günü mesaiye geç gelen Yeğen’i abdets alıp namaz kılarak beklediğini, sonra da öldürdüğünü söyledi.
Merkez Osmangazi İlçesi’ne bağlı Acemler Mevkii’nde bulunan Cumhuriyet Lisesi’nde yatılı eğitim gören son sınıf öğrencisi M.K., geçen cumartesi günü okulda taşeron şirket tarafından yemekhane ve mutfakta görevlendirilen İbrahim Yeğen’i boğazını bıçakla keserek öldürdü. Yeğen’i hizmetlilerin kıyafetlerini değiştirdiği 4’üncü kattaki odasında öldüren M.K., ardından yakında bulunan Emniyet Müdürlüğü’nün ek hizmet binasına giderek polise teslim oldu. Okul yöneticileri, ailesi İnegöl’de oturan ve okullarında yatılı eğitim gören M.K.’nin derslerinin çok başarılı olduğunu, arkadaşları tarafından sevildiğini söyledi. M.K.’nın okulda sayısal sıralamada ikinci olduğu ifade edildi.
Hiç evlenmeyen İbrahim Yeğin’in cenazesi ise dün Adli Tıp morgundan alınarak Mustafakemalpaşa İlçesi Alpagut Köyü’nde toprağa verildi.
ANLATTIKLARI POLİSLERİ ŞAŞIRTTI
Olay sonrası Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen M.K. dün çıkartıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. M.K. polise ve savcıya verdiği ifadede, öldürdüğü İbrahim Yeğen ile arasının iyi olduğunu belirtip, cinayeti neden ve nasıl işlediğini şöyle anlattı:
CANIM ONU ÖLDÜRMEK İSTEDİ
"Odasının anahtarı bende dururdu. Mesaiye geldiğinde benden alırdı. Ben o olmadığı zamanlarda odaya girer, ders çalışır televizyon izlerdim. Bir hafta önce birlikte yemek yiyorduk. Kalan yemeği döktü. Sonra dikkat ettim. Tabağa yemeği fazla koyup artanı dökerek israf ediyordu. Canım onu öldürmek istedi. Pansiyon tenha olduğu için kendimi cumartesi gününe hazırladım. O gün anahtar bende olduğu için odasını açıp içeri girdim. Beklemeye başladım. Mesaiye geç geldi. Bu sırada ben de zaman geçirmek için abdest alıp namaz kıldım. İbrahim Yeğen geldiğinde dışardaydım. Daha önce hazırladığım çekiçle odaya girdim. Üzerini değiştiriyordu. Arkasını döndü. Çekiçle kafasına vurdum.
ACI ÇEKMEMESİ İÇİN BOĞAZINI KESTİM
Sonra acı çekmemesi için boğazını bıçakla kestim. Bıçak ve çekici çöpe attım. 300 metre mesafedeki Acemler Emniyet Müdürlüğüne yaya olarak giderek teslim oldum. Yürürken öğretmenlerimi arayarak durumu anlattım. Cesedin oradan kaldırılmasını istedim."
Sorgusunun ardından dün nöbetçi mahkemeye çıkarılan M.K. tutuklandı.
DEMİR KAPI SONU OLDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]KAFATASI PARÇALANDI
Dudulu Organize Sanayi Bölgesi’nde işe yeni başlayan Eda Kızılaslan (24), üzerine düşen demir kapının altında ezilerek hayatını kaybetti. Kızılaslan’ın babası, kızının ölümü sonrası büyük şok yaşadı.
Olay, DES Sanayi Sitesi'nde geçtiğimiz hafta meydana geldi. İddiaya göre 24 yaşındaki Eda Kızılaslan, 1.5 ay önce şirkette muhasebeci olarak işe başladı. Olay günü iş çıkışında, Kızılaslan'ın üzerine 3 halatı aynı anda kopan demir kapı düştü. Yüzlerce kilo ağırlığındaki kapı, Kızılaslan'ın kafatasını parçaladı. Kızılaslan, olay yerinde hayatını kaybetti.
Genç kızın ölümüyle şok yaşayan babası Kazım Kızılaslan, "Fabrikadan çıkarken fabrikanın çelik kapısı üzerine düşmüş. Çelik halatlarının üçünün de koptuğunu söylediler. Savcı bey olayın bir cinayet değil iş kazası olduğunu, tedbirsizlik ve dikkatsizlik ihtimallerinin soruşturulduğunu belirtti. Fabrikanın kapısının yapılan periyodik bakımlarının iyi takip edilmediği düşünülüyor. Keşif için bilirkişi heyet istendi" dedi.
Kızılaslan işyeri sahiplerinin kapının bakımının yapıldığını iddia ettiğini ancak bakımı yapılan bir kapını aynı anda 3 çelik halatının da kopmasının bir tesadüf olamayacağını ifade etti.
SOKAKTA KIZI ÖPMEYE KALKIŞINCA...
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]GÖZ GÖRE GÖRE TACİZ
Adana'da geçen 10 Mayıs'ta, okuluna gitmek için otobüs durağında beklerken madde bağımlısı Tevfik Baysoy'un tacizine uğrayan üniversite öğrencisi 22 yaşındaki E.Y.'nin 'ruh ve beden sağlığının bozulduğu’ raporu üzerine dava dosyası Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
Üniversiteli E.Y.'ye sarılıp öpmeye kalkıştığı, genç kızın tepki göstermesi üzerine de boğazını sıktığı iddia edilen tutuksuz sanık Tevfik Baysoy, Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'cinsel saldırıdan’ 7 yıla kadar, 'hakaret ve yaralamadan' da 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.
Olay, merkez Seyhan İlçesi Sakarya Mahallesi D-400 Karayolu üzerinde meydana geldi. Çukurova Üniversitesi öğrencisi E.Y., okula gitmek üzere D-400 Karayolu üzerindeki durağa çıkıp otobüs beklemeye başladı. Madde bağımlısı olduğu ileri sürülen Tevfik Baysoy, iddiaya göre, durakta bekleyen kızın yanına gelip, "Senden çok hoşlandım. Benim kız arkadaşım yok. Tanışıp, arkadaş olabilir miyiz? Sen arkadaşım olur musun?" diyerek çenesinden tutup öpmeye kalkıştı. Şoke olan E.Y., Baysoy'u tersleyerek, "Ne münasebet, sen kim oluyorsun?" karşılığını verdi. Aldığı cevap üzerine öfkelenen Tevfik Baysoy, kızın boğazını sıkarak, hakaretlerde bulundu. E.Y.'nin yardım çığlıkları üzerine saldırgan hızla olay yerinden kaçtı.
Olayın ardından polis ekiplerince yakalanarak çıkarıldığı nöbetçi mahkemede tutuklanan Tevfik Baysoy hakkında, 'cinsel saldırı' suçundan 7 yıla kadar, 'basit yaralama ve hakaret' suçlarından da 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
"UÇUCU MADDE KULLANMIŞTIM, HATIRLAMIYORUM"
7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan sanık Baysoy, suçlamayı kabul etmedi. Baysoy, "Olay günü uçucu madde kullanmıştım. Olayla ilgili tek hatırladığım yağmurun yağdığı ve şikayetçiye arkadaşlık teklif etmemdir. Bunun dışında bir şey hatırlamıyorum. Bu maddenin etkisiyle suç işlemiş olabilirim. Normal bir insan olsam, kesinlikle böyle hareketlerde bulunmazdım. Çok pişmanım. Kendisinden özür diliyorum" diye savunma yaptı.
GÖZYAŞLARI İLE ANLATTI
Yaşadığı olayın etkisiyle gözyaşlarına hakim olamayan üniversiteli E.Y. ise "Yanıma gelerek arkadaşlık teklif etti. Kabul etmeyerek uzaklaşmak istedim. Belimden sarılarak dudağımdan öpmeye çalıştı, hatta öptüğünü de hissettim. Kurtulmak için kendimi yere attım. 'Seninle yatmak istiyorum. Sevişmek istiyorum' gibi sözler söylemeye devam ediyordu. Kalkıp, tekme attım. Bu kez de boğazıma sarıldı. Çevreden görüp yardıma gelenleri görünce de kaçtı. Ruhsal olarak çok etkilendim. Geceleri uyuyamaz, sokağa çıkamaz oldum" dedi.
RUH SAĞLIĞI BOZULDU
E.Y.'nin avukatı Ruken Çelik de müvekkilinin ruh sağlığının bozulduğunu belirterek, dosyanın Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini ve geçen duruşma tahliye edilen sanığın yeniden tutuklanmasını istedi. Mahkeme hakimi, hastaneden gelen rapor doğrultusunda görevsizlik kararı verdi. Cinsel saldırıdan 7 yıla kadar hapsi istenen sanık 26 yaşındaki Tevfik Baysoy, ağır ceza mahkemesinde yargılanırken, verilecek hapis cezasının alt sınırının 10 yıl olacağı bildirildi.