BIST 9.832
DOLAR 35,07
EURO 36,56
ALTIN 2.952,17
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Nabi Avcı'yı bekleyen sorunlar

Memurhaber.com yazarı Oktay Aydın, çiçeği burnunda Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya MEB'in acil sorunlarını ve sorularını soruyor...

Abone ol

Memurhaber.com yazarı Oktay Aydın, çiçeği burnunda Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya MEB'in acil sorunlarını ve sorularını soruyor...

Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) atanan Nabi Avcı’yı açıklanması açıklığa kavuşturulması gereken bir dizi konu bekliyor. Öncelikli ve acil olanları sıralamaya çalıştım. Nabi Avcı hocamızın (hem genel anlamda akademisyen olduğu hem de 1999’da Bilgi’de bizzat birlikte çalıştığımız hocam olduğu için böyle hitap etmekte sakınca görmedim) bir an önce bir basın toplantısı yaparak ya ayrıntılı ya da hiç değilse genel hatları ile bu konuları açıklığa kavuşturması gerekiyor.

Türkiye’de MEB’in öncelikli acil eylem planı oluşturması gereken konular:

    Atama bekleyen öğretmenlerin durumu

300 bine yaklaştığı tahmin edilen ve devletten öğretmenlik ataması bekleyen öğretmenlik mezunlarının bu talebine bir cevap verilmesi gerekiyor. Atama yapılacak mı yapılmayacak mı açıkça ortaya konmalı.

    Öğretmen açıklarının giderilmesi

150 bine yakın olduğu söylenen öğretmen açıklarının nasıl ve ne zaman giderileceğinin açıklanması gerekiyor. Ayrıca, bu açıklarla ilgili doğan sorunlarla nasıl baş edildiği de belirtilmelidir.

    Öğretmen atamaları işleyiş ilkelerinin belirlenmesi

İlk atamalar ne zaman ve nasıl yapılacak açıklanmalıdır. Eş ve diğer mazeret atamaları ile ilgili soru işaretleri giderilmelidir.

    Öğretmen seçim sınavları ilkelerinin açıklanması

KPSS ve alan sınavları nasıl uygulanacak, sonuçlar nasıl değerlendirilecek kamuoyu aydınlatılmalıdır.

    Öğretmen yetiştirilmesi stratejik planının oluşturulması

Eğitim fakülteleri kapatılacak mı? Fen-Edebiyat fakülteleri mezunları için, pedagojik formasyon devam edecek mi? Tüm branşlara açık bir öğretmenlik yüksek lisans programları yaşama geçirilecek mi? Stratejik plan oluşturulmalı

    Anadolu öğretmen liselerinin kapatılması

Kapatılacağı söylenmişti. Son durumun netleştirilmesi gerekiyor.

    Zorunlu eğitim uygulamasının ilk yıl değerlendirmelerinin yapılması

    Temel eğitimin zorunlu 12 yıla çıkarılması ve özelikle de ilkokula başlama yaşının 66-72 aya çekilmesi nedeniyle, ilkokul 1’de oluşmuş olan, lise 1’lerde de oluşması beklenen kalabalık derslikler sorunun çözülmesi konusunda yapılması düşünülenlerin açıklanması gerekiyor. Ortaokuldan Liselerde okutulan zorunlu ve seçmeli derslerin yeniden yapılanması, mesleki yönlendirmenin kimler tarafından ve nasıl yapılacağı da ortaya konmalıdır.

    Liselerin yeniden yapılandırılması

Lise türlerinin azaltılması, tüm genel liselerin Anadolu lisesi yapılması, fen liselerine kısıtlama gibi konularla ilgili ne zaman ve nasıl yapılacağının açıklanması

    Liselere geçiş sisteminin açıklanması

Ortaokuldan liselere geçiş nasıl olacak? Seviye Belirleme Sınavları (SBS) kalkacak mı? SBS ile alan yabancı kolejlere, Anadolu liselerine (özellikle de Galatasaray, İstanbul, Kabataş, Ankara, Bornova, Kadıköy Anadolu gibi köklü Anadolu liselerine), özel Türk liselerine nasıl öğrenci alınacak?  2014-2015 öğretim yılı için şimdiden ortaya konması gerekiyor. Hem okullar hem de adaylar-veliler kararlarını ona göre alacak, ona göre yapılanacak, planlarını yapacak.

    SBS Hazırlık dershanelerinin kapanması

SBS için hazırlık yapan dershanelerin SBS’nin sona ermesi ile birlikte kapanacağı söylenmişti. 2014-2015 için ne uygulanacağı net olarak ortaya konmadığı için 2012-2013’te ortaokul 7. hatta 6. sınıfa giden öğrencilerin dershanelere kayıt yaptırdıkları gözlemleniyor. Bu konunun bir an önce açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

    Eğitim düzeyi genel ölçme sisteminin açıklanması

TÜBİTAK’ın 2013’ten itibaren her yıl yapacağı Türkçe, Matematik, Fiziki, Kimya, Biyoloji ve Yabancı Dil seviye belirleme sınavlarının, içerikleri, ne zaman nasıl uygulanacağı, sonuçlarının nasıl değerlendirileceği ve sonuçlarının nerelerde ve nasıl kullanılacağı ivedilikle açıklanmalıdır.

    Eğitimin genelinde, yasada, yönetmeliklerde, ders kitapları ve içeriklerindeki anti- demokratik, ırkçı ya da özgür düşünce ile evrensel bilim ve hukuk ilkeleri ile bağdaşmayan ifadelerin, uygulamaların çıkarılması

Türkiye’de eğitim yasasından yönetmeliğe, ders kitaplarından içeriklerine ve eğitim yöneticilerinden öğretmenlerin uygulamalarına birçok alanda birçok anti- demokratik, ırkçı ya da özgür düşünce ile evrensel bilim ve hukuk ilkeleri ile bağdaşmayan ifadelerin, uygulamaların yer aldığı bir gerçek. Bunlarla ilgili ne zaman ve nasıl bir çalışma yapılacağının ifade edilmesi gerekiyor.

    Üniversitelere geçiş sisteminin açıklanması

Liselerden üniversitelere geçiş nasıl olacak? Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) kalkacak mı? YGS/LYS ile alan devlet ya da vakıf üniversitelerine nasıl öğrenci alınacak?  2014-2015 öğretim yılı için şimdiden ortaya konması gerekiyor. Hem üniversiteler hem de adaylar-veliler kararlarını ona göre alacak, ona göre yapılanacak, planlarını yapacak. Yılda birden çok YGS/LYS yapılması gündemde mi? Nasıl uygulanacak? Lise kaçıncı sınıftan itibaren girilebilecek? Online sınav mümkün olacak mı? Hep cevap bekleyen sorular.

    YGS/LYS Hazırlık dershanelerinin kapanması

YGS/LYS için hazırlık yapan dershanelerin çoklu YGS/LYS ile birlikte kapanacağı söylenmişti. 2014-2015 ve 2015-2016 için ne uygulanacağı net olarak ortaya konmadığı için 2012-2013’te lise 11. hatta 10 ve 9. sınıfa giden öğrencilerin dershanelere kayıt yaptırdıkları gözlemleniyor. Bu konunun bir an önce açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

    Mesleki eğitim politikasının açıklanması

Mesleki eğitimin önemi vurgulanmakla birlikte, eğitim niteliği genelde çok düşük olan meslek liselerinin yeniden yapılandırılması gereği ortaya konmuştu. Bu konudaki ulusal politikamız ne olacak? Cevap bekleyen önemli başka bir soru. Meslek liseleri mezunların iş yaşamına kolay atılması, askerlikte erkek mezunların kısa dönem ya da yedek subay olarak görev alabilmesi, sınavsız kendi alanlarında Meslek Yüksek Okullarına (MYO) daha etkin ve kolay girebilmeleri gibi birçok konu açıklama bekliyor.

    Üstün zekalılar ve yeteneklilerin eğitimi

Bu gruptakilere nasıl eğitim verileceği, ayrı okullarda mı, kendi okullarında ek zamanlarda mı verileceği netleşmelidir. Spor ve sanat dallarında özel yeteneklilerin keşfi ve eğitimi konusu da ivedilikle masaya yatırılmalıdır.

    Engellilerin eğitimi

Bedensel engellilerin karşılaştığı fiziki sorunların nasıl ve ne zaman giderileceğinin ortaya konması gerekiyor. Zihinsel engellilerin eğitimin hangi düzleminde nasıl yer alacağı da net olarak ortaya konmalıdır. Özel eğitim merkezleri yapılanması gözden geçirilmelidir.

    Uluslar arası sınavlardaki durum ve Ulusal Ölçme Değerlendirme

PİSA, TIMSS gibi uluslar arası sınavlardaki durumuz değerlendirilmeli, yapılabilecekler yeniden tanımlanmalıdır. Ulusal bir ölçme değerlendirme sistemi ve birimi kurulmalıdır. Hem makro alına kararların yapılan değişikliklerin hem de mikro düzeyde okulların öğrencilerin ders beceri ve kazanım durumları ortaya konmalı, yeni planlamalarda bunlardan yararlanılmalıdır.

    Yabancı dil öğretilmesi

Türkiye yabancı dili yıllardır öğretmemektedir. Nedenleri ortaya konmalı ve ivedilikle yeni yöntemler hayata geçirilmelidir.

    Türkçe öğretilmesi

Yabancı dili öğretemediğimiz gibi, Türkçeyi de etkin bir biçimde öğretemiyoruz. Bırakın ilkokul ortaokul lise, üniversite mezunlarımız bile derdini sözlü ya da yazılı Türkçede sağlıklı aktaramadığı gibi, kendisine yazılı ya da sözlü aktarılanları da doğru düzgün anlayamıyor.

    Bireysel becerilerin kazandırılması ve değerler eğitimi

Okullarımızın kuru bilgi yükleme noktaları olmaktan kurtarılması gerekiyor. Özgüven, özsaygı, iletişim becerisi, analitik düşünebilme becerisi, sorgulayabilme, kriz yönetme ve problem çözme gibi becerilerin, girişimcilik gibi özelliklerin kazandırılmasına ve evrensel ahlak değerlerinin öğretilmesine gereken önemi vermek gerekiyor. Bunların nasıl yapılacağı, net olarak ortaya konulmalıdır.

    Eğitimde teknoloji kullanımı FATİH Projesi

Okullarımızın ve eğitimimizin inanılmaz hızda ilerleyen teknolojinin gerisine düşmesine engel olmamız gerekiyor. Teknolojiyi etkin ve doğru bir biçimde eğitimde kullanmamız gerekiyor. Yeni yazılımlarla, teknik donanımlarla, yöntemlerle daha hızlı, kolay ama mutlaka etkin ve çağdaş öğretme-öğrenme teknikleri geliştirmemiz gerekiyor. Duvarsız eğitimden korkmadan online uzaktan eğitimleri özendirmeliyiz. FATİH projesi hakkında kamuoyu yeterince aydınlatılmıyor. Ne yapılıyor? Takvimi nedir? Eğitime olan katkıları nelerdir? Sonuçları ölçülebiliyor mu? Bu tür konularda yeni bakanın ilgili birimlerinin vereceği bilgiler ışığında açıklama yapması bekleniyor.

Eğitim denince sorun ve konu bitmez. Ancak ben kendimce ivedi olanları, öncelikle ele alınması gerekli olanları ortaya koymaya çalıştım.  Nabi Avcı hocamızı tekrar kutlar, yeni görevinin ulusumuz, eğitimimiz ve kendisi için hayırlı olmasını dilerim. Umarım en kısa sürede bu konularla ilgili hem çalışmalar yapma hem de açıklamalarda bulunma fırsatı yakalar. Eğitimde iletişim ve algı yönetimi, diğer tüm alanlarda olduğundan çok daha önemli. Kamuoyu, eğitim yöneticileri, öğretmenler, eğitim çalışanları, öğrenciler ve anne-babalarla kurulacak etkin bir iletişim çok daha sağlıklı kararlar alınmasına katkı sunacaktır. İletişim kökenli yeni bakanın bu konuda başarılı olacağını düşünüyorum. Olması gerektiğine inanıyorum.