Mutluluğun formülü 20 dakikada gizli

Trakya Üniversitesi (TÜ) Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kenan Sarıdoğan, mutluluğun formülünün günlük 20-25 dakika düzenli yürümek olduğunu belirtti.

Sarıdoğan,  "Günlük atılacak ideal adım sayısı 10 bin civarındadır. Yürüyüşün ilerleyen dakikalarında beden ısısı yükselecek, terleme olacak, ortalama dakikada 7 kalori tüketilecektir. Yürümenin 20. dakikasından itibaren ise kişi kendini daha enerjik hissedecek, insülin etkisi artacak ve endorfin salgılanacaktır." ifadelerini kullandı.

Sarıdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, yürüyüşün mutlulukla doğrudan ilişkili olduğunu dile getirerek, düzenli yürüyüş yapan insanın kendini daha enerjik hissettiğini, hareketli yaşamın en önemli faaliyeti ve temelinin yürüyüş olduğunu aktardı.

Mutluluğun formülünü yürüyüş olarak tanımlayan Sarıdoğan, şunları kaydetti:

"Yaptığımız yürüyüşlerde vücudumuzda ilk dakikalarda kalp atım hızı ve solunum sayımız artacak, metabolizma hızlanacak, eklem sıvıları harekete geçerek tüm eklem kıkırdakları daha iyi beslenecek, damar çeperleri genişleyip, kanın daha iyi dolaşması sağlanacak. Günlük atılacak ideal adım sayısı 10 bin civarındadır. Yürüyüşün ilerleyen dakikalarında beden ısısı yükselecek terleme olacak, ortalama dakikada 7 kalori tüketilecektir. Yürümenin 20. dakikasından itibaren ise kişi kendini daha enerjik hissedecek, insülin etkisi artacak ve endorfin salgılanacaktır. Endorfin mutluluk hormonu olarak bilinir. 6 hafta süreyle sürekli 20-25 dakika yürüyen kişilerin endorfin salgıladığı görülmüştür."

Yürümenin günlük yaşamın en önemli hareketi olması gerekirken yaşam biçiminin insanları arabaya, asansöre, yürüyen merdivenlere zorladığını, spor salonlarına girerken ve çıkarken bile yürüyen merdivenlerin kullanıldığını belirten Sarıdoğan, açıklamasında, "Günlük yaşamımızda bize sunulan bu kolaylıkların gerçekte insan sağlığına ne kadar yarar sağladığı tartışılır haldedir. Sunulan bu kolaylıklar kilo almamıza ve iskelet sisteminde hareketsizliğe neden olur. Buna sağlıksız beslenmeyi de ekleyecek olursak kısır döngüye girmişiz demektir. Bu kısır döngüden kurtulmanın en kolay ve ucuz yolu ise yürümektir." ifadelerine yer verdi.