Önceki gün Hürriyet Gazetesi muhabiri Sebati Karakurt'un yaptığı röportajından dolayı gözaltına alınması, Mustafa Mutlu'nun da büyük tepkisine neden oldu...
Abone olÖnceki gün yaptığı röportajdan dolayı evi aranan ve gözaltına alınan Hürriyet muhabiri Sebati Karakurt'a yapılanlar tüm basın dünyasının büyük tepkisine yol açtı. Sebati Karakurt'a yapılanlar karşısında Mustafa Mutlu da sessiz kalmadı. Mutlu, "Dün adım Sebati'ydi!" yazısıyla tepkisini dile getirdi...
Dün sabah işe gelir gelmez her zamanki gibi bilgisayarımı açtım; o andan itibaren adım "Sebati" oldu...
Kim mi Sebati?
Hürriyet Gazetesi'ndeki başarılı muhabir arkadaşlarımızdan biri. Hatırlarsınız belki; bundan bir süre önce Felluce'de Iraklı direnişçilerin eline düşmüştü. Bakın, o anı kelimelere nasıl dökmüştü:
"İki direnişçi, kalaşnikofları bana doğrulttu. Basın kartımı uzattım, lider ismimi okudu. 'Sebati. Yahudi ismi. Allahu Ekber' dedi. Diğer silahlı adamlar, elleriyle boğazımı kesmesini işaret etti. Yanımdaki Iraklı, 'Vallahi Müslüman' diye haykırdı."
İşte bu Sebati, dün sabah evinden yaka paça alınmış ve "merkez"e götürülmüş!
Bu da yetmemiş; evi didik didik edilmiş...
Peki; suçu ne?
Ne olacak; "gazeteci" olmak!
***
Son olarak Kandil Dağı'nda barınan PKK'lılar ile bir röportaj yaptı Sebati; bu haber de geçen hafta gazetesinin ekinde üç sayfa birden yayınlandı. PKK'lı kadın militanları anlattı Sebati bu çalışmasında. Bir omuzunda tüfek, diğerinde gitar taşıyan, Ünlüler Çiftliği'ni. Bir İstanbul Masalı'nı kaçırmayan, dünyanın sadece dağlardan ibaret olmadığını yavaş yavaş anlamaya başlayan PKK kadınlarını...
Doğrusu; aralarında kendi gazetesinin yazarlarından Fatih Altaylı da olmak üzere, bazı meslektaşları fena bozuldular bu habere. Onlara göre yapılan "Bir tür PKK propagandası"ydı çünkü!
Ama Sebati'yi bilenler onun ne kadar yurtsever olduğunu da bilir; "gazetecilik"ten, "haber atlatmak"tan başka bir derdi olmayacağını da!
***
Bu nedenle dün onu "merkez"e götüren emniyet görevlilerine tek bir sözüm var:
Eğer yazdığımız yazıda suç unsuru olduğunu düşünüyorsanız, savcılık hakkımızda dava açar, biz de gider ifademizi veririz.
Gözaltına alınarak, götürülmeyiz!
Yok; asıl amacınız Sebati üzerinden "PKK hakkında bilgi toplamak"sa...
Bu da yanlış!
Çünkü; mesleğimizin olmazsa olmazı "gizlilik" ilkesine ihanet etmeyeceğimizi, yine en iyi sizler bilirsiniz! Zaten; bizim kıt olanaklarımızla ulaştığımız bu bilgilere, sizin arkanızdaki koskoca teşkilatla ulaşmamaya hakkınız da yok!
Açın 5187 Sayılı Basın Yasası'nı ve 12'nci maddeyi okuyun:
"Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz."
***
Susmayın, söyleyin:
Durum bu kadar açıkken; Sebati'yi neden gözaltına aldınız beyler?
Bir köpeğin ölümü ile ilgili açıklama
Kadıköy'deki Özgürlük Parkı'nda zehirlenerek öldürülen "Goffy"i anlatmıştım sizlere dün...
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk aradı ve Goffy'nin Özgürlük Parkı'nda zehirlenmiş olabileceğine ihtimal bile vermediğini, çünkü bu parktaki köpek alanlarının çok iyi korunduğunu söyledi. Sonra da devam etti:
"Biz bunca yıl boyunca belediye olarak bir tane bile köpek itlaf etmedik. Goffy'nin park dışındaki bazı hayvan düşmanlarınca zehirlenmiş olabileceğini düşünüyorum. Bu tür şüpheli ölümlerde hayvan sahipleri bize başvursunlar; kliniklerimizde kesin sonuca ulaşalım ve önlem alalım."
Hayvanseverlere duyurulur!
YAZI:Mustafa MUTLU