Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arnıç, genç nüfusun Türkiye için öneminin büyük olduğunu söyledi.
Abone olArınç, Türkiye'de 30 yaşın altındaki 18 milyon öğrencinin anaokulundan üniversiteye kadar eğitim çağında bulunduğunu belirterek, ''Müthiş bir nüfus ve müthiş bir servet. Bu serveti enerjiye dönüştürmek ve ülkemizin geleceğini nitelikli eğitim almış olan çocuklarımıza vermek mecburiyetindeyiz'' dedi.
Arınç, Kütahya'da yapımı tamamlanan Özel Pınar Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdunun açılış töreninde yaptığı konuşmada, kendisi ve eşinin Ankara'da üniversitede öğrenim görürken bir yurtta kaldığını anımsattı.
Yurtların çok önemli olduğunu belirten Arınç, şöyle devam etti:
''1970 yılının öncesinden, güzel arkadaşlıklar, güzel dostluklarla hepimizin çok mutlu olduğu bir yurt hayatından bahsediyorum. 1968'deki olaylar, yurtlardaki huzuru bitirmiştir. Boykotlar, tartışmalar, çarpışmalar, 68 kuşağı diye bilinen bu tarihteki maalesef sokağa taşan hadiseler, üniversitelerin maalesef artık eğitim yapamaz hale gelmesi, bizim yurtlardan ayrılmamızı gerektirmişti. Her aşırı düşüncenin, kurtarılmış bölge adıyla kendine sahip kıldığı yurtlar haline gelmişti. Mezuniyetimize yakın iki yılımız perişanlık içerisinde geçerken iki yılı da huzur içerisinde geçirdik. Sonraki yıllarda da yurtlar, tartışmalı alanlar oldu.''
Son yıllarda özel öğrenci yurtları ve özel öğrenci evlerinin hizmete girmesiyle öğrencilerin huzuru, daha iyi çalışma ve arkadaşlık ortamını elde ettiğini anlatan Arınç, ''Şimdiki gençler yurtlarda daha rahat. Artık sıcak yemeklerden, kahvaltılardan, her gün banyo yapma imkanından bahsedebiliyoruz. Bizim zamanımızda bunların hiçbiri yoktu. Çok uygun olmayan şartlarda sırf başımızı sokabildiğimiz, bir kütüphanesi, kantini olduğu için, iyi arkadaşları bulabildiğimiz için kendimizi çok başarılı görüyorduk. Şimdi öğrencilerimiz kendilerini yurda attıklarında kendilerini huzurlu hissediyorlar'' diye konuştu.
HER İLE BİR DEVLET ÜNİVERSİTESİ
Arınç, AK Parti hükümetleri döneminde her ilde bir devlet üniversitesi olmasının sağlandığını, eskiden bunun hayal olarak görüldüğünü söyledi.
102 devlet, 52 vakıf olmak üzere şu anda 154 üniversitenin eğitim-öğretim hizmetine devam ettiğini ve vakıf üniversitelerinin sayısının her geçen yıl arttığını ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
''16 milyon ilkokuldan liseye kadar öğrencimiz var, birkaç milyon da üniversite çağında öğrencimiz var. Nüfusumuz 72 milyon, bunun yarısı 30 yaşın altında. 30 yaşın altında olan 18 milyon öğrencimiz anaokulundan üniversiteye kadar eğitim çağında bulunuyor. Müthiş bir nüfus ve müthiş bir servet. Bu serveti enerjiye dönüştürmek ve ülkemizin geleceğini nitelikli eğitim almış olan çocuklarımıza vermek mecburiyetindeyiz. Avrupa'daki 8-10 ülkenin nüfuslarını toplasanız, bizim eğitim çağındaki öğrencilerimizin sayısına ulaşamaz. Litvanya'nın, Letonya'nın, Estonya'nın 1,5 milyonluk, Avusturya'nın birkaç milyonluk nüfuslarını hesaba kattığınızda Türkiye genç ve dinamik bir nüfusa sahip. Bütün iş bu genç nüfusu enerjiye dönüştürebilmekte.
Hepimiz anne ve babalar olarak çocuklarımızın iyi eğitim almasını, iyi yetişmesini, ülkemize, milletimize hatta bütün insanlığa yararlı insanlar olmasını isteriz. Milli ve manevi değerlere sahip olmasını, saygılı olmasını, çok çalışmasını, başarılar kazanmasını, kendi kabiliyetlerini keşfetmesini isteriz. Bunun için yapamayacağımız fedakarlık yoktur. Çok düşük ücret alan insanların bile kendi ihtiyaçlarından kısarak çocuklarının eğitimi için ayırdığını çok yakından biliyorum.''
''HAYRIN KADAR KONUŞ''
Arınç, son 8 yıldır bütçeden en fazla payın Milli Eğitim Bakanlığına ayrıldığını dile getirerek, bunun hem psikolojik bir anlamı bulunduğunu hem de reel olarak eğitime verdikleri desteği gösterdiğini anlattı.
Türkiye'de yıllarca bütçede en büyük payın Milli Savunma Bakanlığına ayrıldığını anımsatan Arınç, ''Yurt savunması önemli ama yurt savunması silahla, askerle ve elbette güçle nasıl olabilecekse işin manevi yönünü de bağlamamız gerekiyor'' dedi.
İyi, nitelikli bir eğitimle genç nüfusun yetiştirilebilmesi halinde memleketin daha ileriye gidebileceği bir ortama kavuşacağına işaret eden Arınç, şunları söyledi:
''2011 yılı için devlet bütçesi 34 katrilyon. Ar-Ge hizmetleri için 700 trilyona yakın para ayırıyoruz. Bunlar da üniversitelerimiz için önemli bir kaynak. İlköğretimden liseye kadar yine binlerce okul yapacağız. Bütün bunları devletin bütçesine hapsetmek veya bunu devletin imkanlarıyla temin etmek mümkün değil. O yüzden Eğitime Yüzde 100 Destek Kampanyasıyla hayırseverlerimiz de büyük bir katkı içerisinde. Bu konuda Kayseri'yi takdir etmek lazım. Şimdi Kayserililer güzel bir söz icat etmiş. Bazı yerlerde derler ya 'Paran kadar konuş', 'Boyun kadar konuş' diye, Kayserili bunun üstünü örtmüş, 'Hayrın kadar konuş' diyor. Sen ne kadar hayır yaptın arkadaş, o kadar konuş.''
Arınç, gençler için çok güzel alanlar bulunduğuna dikkati çekerek, üniversitelerin ayrımcılık yapılmadan, kimsenin kılık kıyafetine, düşüncesine karışılmadan, baskı kurulmadan birer özgürlük alanı haline geldiğini ifade etti.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİNİN ÖLDÜRÜLMESİ
Kütahya'da yaşanan kavgada bir üniversite öğrencisinin öldürülmesinden büyük üzüntü duyduklarını dile getiren Arınç, ''Çocuklar tahrik ediliyor, ellerine silah veya bıçak veriliyor. Elbette her türlü tedbiri alacağız. Olayın sanıkları yakalandı, adalete teslim edildi ve mutlaka cezalarını bulacaklar. Ancak onları bu hale getirenler, ellerine bu silahı verenler, Rakel Dink'in söylediği gibi 'bir çocuktan bir cani meydana getirenler' elbette ülkemizde her zaman lanetle anılacak ve onlara fırsat verilmeyecek'' diye konuştu.
Arınç, kurdeleyi keserek açılışını yaptığı yurt binasını diğer katılımcılarla gezdi.
Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü binasının açılışını da yapan Arınç, Belediye Kültür Sarayında eski AK Parti Kütahya Milletvekili Alaaddin Güven'in oğlu Mehmet Sezai Güven ile AK Parti Sakarya Milletvekili Recep Yıldırım'ın kızı Züleyha Yıldırım'ın (Güven) nikah törenine katıldı.