Türkiye Müteahhitler Birliğince yayınlanan nisan ayı inşaat sektörü raporunda, gelecek yıllarda yurt dışında üstlenilecek işlere ilişkin büyük artış öngörüsünde bulunuldu.
Abone olTürkiye Müteahhitler Birliğinin (TMB) nisan ayı inşaat sektörü raporunda, yurt dışı müteahhitlikte yıllık yeni proje tutarının 2023'te 35 milyar dolara, 2030'larda da 50 milyar dolara yükseltilmesinin amaçlandığı belirtilerek, "Bu sayede uluslararası pazardan firmalarımızın aldığı pay yüzde 7'lere çıkacaktır." ifadesi kullanıldı.
TMB'nin inşaat sektörünü analiz ettiği nisan ayı raporunda, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu dış finansman konusunda gelişmiş ülke merkez bankalarının likidite musluğunu yeniden açmaya başlamasının destekleyici bir görünüm sergilediği bildirildi.
Yerel seçimlerin ardından yeni bir ekonomik reform hamlesiyle orta ve uzun vadede genel ekonomiyle birlikte inşaat sektöründe de sürdürülebilir büyümenin gözlenebileceğine işaret edilen raporda, Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam olduğu ve toparlanma sürecinin, uygulamaya konulacak politikaların etki gücünün yanı sıra küresel görünüme bağlı olacağı kaydedildi.
Söz konusu raporda, "Ekonomide güven artırıcı söylemler ve eylemlerle şeffaf yönetim anlayışı ve yapısal sorunların çözümüne dair kapsamlı ve piyasa dostu bir yaklaşıma her zamankinden fazla ihtiyaç vardır. Önümüzdeki 4,5 yıllık seçimsiz dönem, sorunların giderilmesi için Türkiye'ye önemli bir fırsat sunmaktadır." ifadelerine yer verildi.
"Reform hamlesiyle inşaat sektöründe büyüme gözlenebilir"
Ekonomik aktivitede toparlanma için beklentilerin 2020 yılına yöneldiğine dikkati çekilen raporda, Türkiye'nin potansiyel büyüme oranının yükseltilmesi, teknolojik altyapı ve eğitim sisteminin güçlendirilmesiyle yüksek kaliteli ve verimli büyümeye ulaşmasının amaçlanması, sürdürülebilir kalkınma yolunda gerekli adımlar olarak sıralandı.
Raporda, ayrıca, yerel seçimlerin ardından yeni bir ekonomik reform hamlesiyle orta ve uzun vadede genel ekonomiyle inşaat sektöründe de sürdürülebilir büyüme gözlenebileceğinin altı çizildi.
Öte yandan, ekonomideki gelişmeler ve sektörün iç dinamikleri nedeniyle inşaat sektöründeki daralmanın bu yılın ilk yarısında da devam etmesinin öngörüldüğü belirtildi.
Kamu-özel iş birliği projelerinin verimli olacakları bir çerçeve dahilinde devam ettirilmesinin, mega projelerin uluslararası finansmanla hayata geçirilmesinin ve kentsel dönüşüm sürecinin sektör için önem taşıdığının vurgulandığı raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:
"İnşaat Sektörü Güven Endeksi, yılın ilk çeyreğinde daralmanın sürebileceği işaretlerini vermektedir. Endeks, yılın ilk çeyreğinde ufak artışlarla düşük seyrini sürdürmüştür. İnşaat ruhsatı alan daire sayısının geçen yıl neredeyse 10 yıl önceki seviyesine dönmesi sektörde artan sorunların etkisiyle frene basıldığı yönünde yorumlanmaktadır. TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları, bir önceki yılın aynı aylarına kıyasla ocakta yüzde 24,8, şubatta yüzde 18,2 düşmüştür. Mevcut konut stokunun yönetilebilmesi için hem yatırımcı hem de son tüketiciye yönelik kredi olanaklarının geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Sektöre düşük faizli finansman sağlanmasında, faaliyete geçen Türkiye Emlak Katılım Bankasının önemli işlevler üstlenebileceği değerlendirilmektedir. Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinin ise yeniden 20-30 milyar dolar bandına doğru hareket ettiği gözlenmektedir. Bu yıl 10 bininci projeye doğru ilerlemekte olan yurt dışı müteahhitlik sektörünün yıllık yeni proje tutarının, Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılında 35 milyar dolara, 2030'larda da 50 milyar dolara yükseltilmesi amaçlanmaktadır. Bu sayede uluslararası pazardan firmalarımızın aldığı pay yüzde 7'lere çıkacaktır."
Rusya ve Irak önemini koruyor
Yurt dışı projelerde son yıllarda gerileme gösteren Türk iş gücü istihdamının önündeki engellerin aşılmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılmasının önem taşıdığına değinilen raporda, yurt dışında Türk iş gücü sayısının 100 bine çıkarılmasının hedeflendiği bildirildi.
Raporda, Rusya'da kısa sürede 2012-2015 yıllarındaki ortalama yılda 5-6 milyar dolar potansiyel proje tutarına yaklaşılmasının mümkün olduğuna dikkat çekilerek, "Irak'ta barışın tesisiyle geçen yılın sonunda hükümetin kurulması, sektörel iş birliğimiz açısından olumlu bir dönemin başlangıcının sinyallerini vermektedir. Bu çerçevede Türk firmalarının birikmiş alacaklarının ödenmesi ve mevcut projelerin tamamlanması mümkün olabilecektir. Yeni dönemde ülkenin yeniden imarına yönelik projelerde daha etkin rol alınması açısından da ilişkilerin geliştirilmesi önemlidir." ifadelerine yer verildi.