Mustafa Varank duyurdu! Firmalara Covid-19 güvenli belgesi verilecek
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TSE'nin corona virüs önlem kılavuzunu açıkladı.Bakan Varank, bir takım sıkı denetimlerin ardından başvuruda bulunan firmalara Covid-19 güvenli belgesi verileceğini duyurdu.
Abone olSanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından hazırlanan ve sanayi işletmelerinde korona virüsle mücadelede alınması gereken önlemlere yer veren kılavuzu tanıttı.
Salgının seyri ve gelen talepler doğrultusunda üretimin tamamen durdurulması gibi bir anlayışı hiçbir zaman benimsenmediğini ifade eden Varank, 180 milyar dolarlık ihracatın, yüzde 90’dan fazlasını sanayi ürünlerinin oluşturduğunu anımsattı.
Firmalara yüksek maliyetler yüklenmedi
Kovid-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzunun hazırlık aşamasında Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlığı, Hıfzıssıhha Doktorları, Bilim Kurulu ve sektör temsilcilerinin görüşlerinden faydalanıldığını ifade eden Varank, kılavuzun sanayicilerin enfeksiyon önleme ve kontrol prosedürleri hakkında bilgi sahibi olmasının amaçlandığını kaydetti. Kılavuz hazırlanırken, gıda üretim tesisiyle, demir-çelik tesislerinin aynı kefede tutulmadığını anlatan Bakan Varank, firmalara yüksek maliyetler yüklenmediğinin altını çizdi. Varank, kurallara uyulması halinde salgının üretime olan etkisi azalarak yok olacağını, reel sektörün pandemiye karşı dayanıklılığının artacağını ve dış talepte başlayan iyileşmeyle üreticilerin salgın sonrası dönemde rakiplerinin önünde olacağını belirtti.
Çalışanların ateşleri kayıt altına alınacak
Kılavuzun ilk bölümünde virüsün bulaş özelliklerinin, enfeksiyon periyodunun, temas ve solunum yolları önlemlerine ilişkin bilgilerin anlatıldığını kaydeden Varank, diğer bölümlerde ise korunma ve kontrol önlemlerinin sıralandığını ifade etti.
Kılavuzda, fiziki mesafenin korunması, maske takılması, uygun temizlik ve dezenfeksiyon işlemlerinin sağlanması ve el hijyeni gibi bulaşı azaltıcı tedbirlere yer verildiğine dikkat çeken Bakan Varank, “Sanayi kuruluşuna girişte, herkesin ateşi ölçülüp kayıt altına alınmalı. Eğer ölçülen değer 38 derecenin üzerindeyse, ilgili kişi tesise alınmamalı ve 15 dakika sonra yeniden ölçüm yapılmalı.
2 metrelik güvenli mesafe ayarlanmalı
Tekrarlanan ölçümde ateş yine 38 dereceyi geçiyorsa, bu kişilerin en yakın sağlık kuruluşuna sevki sağlanmalı. Yemekhaneler, üretim alanları, ofisler, toplantı salonları, mescitler, asansörler ve personel servisleri gibi ortak alanlarda da uyulması gereken kuralları belirledik. Fiziki mesafe kuralı olarak, 1.5 ile 2 metrelik güvenli mesafe ayarlanmalı. Klimalı ya da havalandırma sistemlerinin olduğu alanlarda bu mesafe daha da fazla olabilir. Fiziki mesafenin sağlanmasının mümkün olmadığı durumlarda; mutlaka maske, yüz siperliği ya da koruyucu gözlük kullanılmalı” dedi.
Kılavuzda maske, eldiven ve siperlik gibi kişisel koruyucu donanımların kullanıldıktan sonra ortadan kaldırılmasıyla ilgili işlemlerin de tanımlandığını ifade eden Varank, personel düzenli eğitim verilmesinin önemine de değindi.
Kılavuzda yer alan standartları sağlayanlar TSE’ye başvuracak
Sanayi kuruluşları, tesislerinde güvenli ve hijyenik üretim yapmak istiyorlarsa, kılavuzda yer alan kurallara tamamına dikkat etmesi gerektiğini belirten Bakan Varank, kılavuzun firmalara salgınla mücadele ederken sadece yol göstermeyeceğini aynı zamanda salgın sonrası dönemin ihtiyacı olan, firmaların güvenilir ve hijyenik üretim standartlarına uygunluğunun belgelendirilmesini sağlayacağını belirterek, şöyle konuştu:
“Sanayi tesisleri, Kılavuzda yer alan standartları sağlıyorlar ve süreçlerini buna uygun yürütüyorlarsa, TSE’ye başvurabilecekler. Bir kontrol listemiz olacak. Başvuran işletmeleri buna göre denetleyecek ve denetimi geçenlere adeta uluslararası bir kalite belgesi şeklinde COVID-19 Güvenli Üretim Belgesi vereceğiz. Uluslararası diyorum çünkü daha standartların oluşmadığı bu alanda biz dünyada öncü olmak istiyoruz. Bu belge sanayicimize bazı önemli avantajlar getirecek. Örneğin çalışanların işyerlerine güvenmesini sağlayıp, verimlilik artışlarına katkıda bulunacak. İnsan sağlığına uygun üretimi teşvik edecek ve tüketicilerin hijyen ve sanitasyon konularında kafalarındaki soru işaretlerini giderecek. Önümüzdeki dönemde uluslararası ticarette bu tip belgelendirmeler daha fazla ön plana çıkacak. Yabancı müşteriler, muhatap olduğu firmaların hijyen şartlarını sağlayıp sağlamadığına daha çok dikkat edilecek. Üretimi güvenli koşullarda gerçekleştirenler, piyasanın da hâkimi olmaya başlayacaklar.”