Yargıtay, Kentbank'ın eski sahibi Mustafa Süzer ile dönemin yönetim kurulu üyeleri hakkında kamu davası açılmasını istedi.
Abone olAA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı, Süzer ve dönemin ''dolandırıcılık'' suçunu düzenleyen maddesi ile Bankalar Kanunu'na muhalefetten yürüttüğü soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkemesi, bu karara yapılan itirazı reddetti. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı, Yargıtay'a başvurarak, Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının yazılı emir yoluyla bozulmasını istedi. Başvuruyu görüşen Yargıtay 11. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu ve Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın takipsizlik kararını kaldırdı. SÜZER'İN HESABINA GEÇİRİLDİ Daire'nin kararında, özel bir bankanın hakim ortağı ve üst düzey yöneticisi olan sanıkların, 20 Haziran 1997'de yönetim kurulu kararı ile banka sermayesinin artırılmasını karar verdikleri, 12 muhabir banka hesabına borç kaydedilen 3 milyon 229 bin doları çeşitli hesaplara aktarıp ''fiktif'' olarak hesabına geçirildiği kaydedildi. Diğer hesaplardan gelen paralarla birlikte vadesiz hesaba aktarıldıktan sonra 30 Haziran 1997'de ''sermaye-öz kaynak hesabına'' virman yaparak sermaye artırımı için gereken nakit parayı sağladıkları ifade edilen kararda, muhabir banka hesabının borçlandırılmasına ilişkin hesabın 13 Ocak 1997'de kapatıldığı ve 538 doların akıbetinin belirlenemediği belirtildi. Kararda, 28 Nisan 1997 ve 19 Temmuz 2000 tarihleri arasında ''fiktif'' olarak ''yurtdışı bankalar hesabında'' yaratılan 3 milyon 229 bin doların, 3 milyon 209 bin 238 dolarlık bölümünün ''döviz vaziyeti hesabı'' kullanılarak tasfiye edilmesi sonucunda 1997'de 218 milyar 662 milyon 733 bin 800 lira, 1998'de 227 milyar 217 milyon 650 bin lira ve 2000'de de 617 milyar 83 milyon 411 bin lira tutarında kambiyo zararı olarak bankaya yansıtıldığı kaydedildi. MUDİDEN HABERSİZ VİRMAN YAPILMIŞ Banka Yönetim Kurulu'nun 12 Kasım 1998 günlü kararıyla banka sermayesine nakit 10 trilyon lira artırılmasına karar verdiği belirtilen kararda, Süzer Holding hesabına 24-25-26 Kasım 1998 tarihlerinde mudi Haşim Öztarak, Veli İmam Temel ve Muhammed RJ-Al Jarbua'ya ait hesaplardan, hesap sahiplerinin haberi olmaksızın 9 milyon 276 bin 786 dolar ve 6 milyon 707 bin 795 Alman markı tutarında virman yapıldığı ifade edildi. Daha sonraki tarihlerde muhasebe hileleri ile adı geçenlerin hesabına eski tarihli valör ile faiz işletildiği anlatılan kararda, hesaplara 29 Ocak 1999 ve 26 Şubat 1999 tarihlerinde diğer hesaplardan naklen para yatırıldığı, böylece 3 ay boyunca kasanın noksan olup nihai olarak da bankanın Atlas Yatırım Bankası A.Ş lehine tesis ettiği depo kredisiyle karşılandığı vurgulandı. BDDK, Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu raporları, tanık beyanları ve dosya içeriğine göre eylemin ''Banka zimmeti'' suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin mahkemeye ait olduğuna dikkat çekilen kararda, şöyle denildi: ''5 Kasım 2003 günlü bilirkişi raporunun ise CMUK 66. maddesine aykırı olarak ve sadece dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının irdelenmesine yönelik hukuki görüş içerdiği, suçun unsurlarını tespit ve takdirine mahkeme yetkili olup, raporunun bu nedenle hükme esas alınamayacağı gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.'' Yargıtay 11. Ceza Dairesi, bu gerekçeleri sıraladıktan sonra sanıklar hakkında kamu davası açılması gerektiğine karar verdi.