BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Mustafa Şentop'tan yeni anayasa için "uzlaşma formülü" önerisi

TBMM Eski Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti tarafından sürdürülen yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, "Siyasi partilerin şüphesiz farklı görüşleri, önerileri olur. Anlaşılabilecek kadar kısım üzerinde anlaşılır, bunun ben çoğunluğunu teşkil edeceği kanaatindeyim, ama anlaşılamayacak kısımlar ya mevcut anayasadaki hükümlerle ya da milletimizin onayına sunulmak suretiyle aşılabilir.'' önerisinde bulundu. Şentop, yeni anayasanın 'Türkiye Yüzyılı'nın Anayasası' olarak isimlendirilmelisini söyledi.

Abone ol

Eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, yeni anayasa çalışmaları, önceki yıllardaki uzlaşma arayışları ve yaşanan tartışmaları AA muhabirine değerlendirdi. Anayasa tartışmalarının Türkiye'nin en kadim tartışmalarından olduğunu ifade eden Şentop, 1940'lı yıllardan günümüze anayasa tartışmalarının devam ettiğini söyledi.

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun 2011 ve 2013 yılları arasındaki çalışmalarına işaret eden Şentop, bu tarihe kadar tartışmalar anayasada değişiklik yapmak üzerinden yürürken, 12 Haziran 2011 seçimlerinde bütün kampanyaların yeni anayasa tartışmalarıyla devam ettiğini ve seçimden hemen sonra yeni anayasa çalışmalarının başladığını hatırlattı.

Şentop, 1961 ve 1982 anayasalarının da komisyonlarda çalışılarak hazırlandığını ancak bu komisyonların milleti temsil eden komisyonlar olmadığını belirtti.

Anayasalarda iki bölüm olduğuna, birinci bölümde insan haklarıyla ilgili düzenlemelerin bulunduğuna, ikinci bölümde devletin yapısının düzenlendiğine dikkati çeken Şentop şunları kaydetti:

"Hukukçu olmayanların anayasa bakışıyla baktığınızda sanki ilk olarak insan haklarıyla ilgili kısmın daha önemli olduğu şeklinde bir kanaat ortaya çıkıyor. Halbuki öyle değildir. İnsan haklarıyla ilgili düzenlemeler, ilkesel, soyut düzenlemelerdir. Bunları realize edecek, uygulamaya aktaracak olan devletin kurumsal mimarisiyle ilgili esas teşkilat düzenlemeleridir. Anayasa hukukçularının bildiği bir şey vardır. 'Bir anayasada hangi bölüm eksik olursa o metin anayasa olmaya devam eder?' diye sorarsanız; temel haklarla ilgili bölümü eksik olan bir anayasa, anayasa olur.

Ama esas teşkilatla, kurumsal mimariyle ilgili bölüm eksikse ona 'anayasa' diyemeyiz. O zaman sadece bir insan hakları belgesinden söz edebiliriz. Nitekim bazı anayasalarda temel haklarla ilgili bir bölüm yok, önceki anayasa hükümlerine ve Fransız İnsan Hakları Bildirgesine atıf yapıyorlar. Dolayısıyla anayasalarda esas olan kısım kurumsal mimari kısmıdır. Bu düzgün düzenlendiği zaman insan hakları, temel haklarla ilgili düzenlemeler de hayat bulur, gerçeklik kazanır."

Muhalefet partilerinin 2007 yılından sonra yapılan anayasa değişikliklerine olan eleştirilerine yönelik Şentop, "Biz, bu değişikliklerin Türkiye'nin daha iyi yönetilmesi ve gerçek manada anayasadaki düzenlemelerin hayata geçirilmesi bakımından önemli olduğu kanaatindeydik. Nitekim ortaya çıkan sonuçlar da bizim tezimizi doğrulayan sonuçlardır." diye konuştu.


Şentop, muhalefetin bu eleştirilerini haklı bulmadığını söyledi.

Önceki Meclis Başkanı Şentop, 2011 yılında başlayan uzlaşma arayışlarından neden sonuç alınamadığına yönelik soruya, "Hükümet sistemi tartışmaları sebebiyle sonuç alınamadı." yanıtını verdi.

O dönem yeni anayasa çalışmaları kapsamında 25 bin civarında sayfaya ulaşan görüş topladıklarını anlatan Şentop, "Bu görüşler değerlendirildi. Orada oluşturduğumuz yapı içinde her partiden arkadaşlarımız vardı. Biz de AK Parti'yi temsilen orada görev yaptık." ifadelerini kullandı.

Bunun her partinin eşit temsil edildiği bir yapı olduğunun altını çizen Şentop, "Anayasa konusundaki samimiyetimizi göstermek için eşit temsili kabul ettik. Bu, AK Parti'nin, o zaman Başbakan olan Cumhurbaşkanı'mızın önerisiydi. Her partiden üçer kişinin katıldığı bir komisyon oluşturuldu." diye konuştu.

Bu çalışmalarda 60 civarında madde üzerinde tam mutabakat sağlandığını hatırlatan Şentop, devamında tartışmaların hükümet sistemi üzerinden çıkmaza girdiğine işaret etti.

O zaman da AK Parti'nin hükümet sistemiyle ilgili önerisinin başkanlık sistemi üzerine olduğunu ve o önerideki bölümün birkaç küçük değişiklikle 2017'de kabul edildiğini dile getiren Şentop, o dönemde yaşananları şöyle anlattı:

"Biz, bu öneriyi verdiğimiz zaman kategorik olarak diğer partiler 'Böyle bir öneriyi tartışmayacağız' dediler. Bir süre böyle devam ettikten sonra müzakereler yürümez hale geldi ve konu kapandı, başarısızlıkla sonuçlandı. Bir şeyin burada altını çizmek isterim, o tarihlerde, yeni anayasa çalışmalarına, Uzlaşma Komisyonu çalışmalarına kendi yayın organlarında destek veren FETÖ, AK Parti'nin hükümet sistemi önerisi 'başkanlık sistemi' olarak ortaya çıktıktan sonra Uzlaşma Komisyonu çalışmaları aleyhine yayınlar yapmaya başladı. Bu konuda AK Parti'nin önerisinin aleyhinde eleştirel yazılara, yurt dışında da bazı kesimlerce bu tür siyasi içerikli eleştirel yayınlara şahit olduk."


Bu çalışmaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Tam mutabakat sağlanan maddeleri Meclis'ten geçirelim" şeklindeki önerisini hatırlatan Şentop, "Bu bir meydan okumaydı aslında. Şu anlamda önemliydi; bu yapılabilirse ikinci bir çalışmayla geri kalan kısmı da tamamlanabilirdi. Hatırlıyorum o zaman Sayın Kılıçdaroğlu önce buna sıcak bakabileceklerini ifade etmişti, daha sonra ise 'Diğer partiler de buna sıcak bakarsa veya diğer maddelerde anlaşırsak olur' gibi bir noktaya çevirdi işi ve çalışma sonuçsuz kaldı." diye konuştu.

Mustafa Şentop, AK Parti'nin eşit temsili kabul ederek ve çalışmaya sahip çıkarak yeni anayasa konusundaki samimiyetini ve kararlılığını gösterdiğini vurguladı.

Esas tartışmanın hükümet sistemi tartışması olduğunu ifade eden Şentop, hükümet sistemi tartışmasının da 16 Nisan 2017'deki halkoylamasıyla milletimiz tarafından bir sonuca bağlandığını belirtti.