Sabah yazarı Mahmut Övür, Şişli'de Hayri İnönü ile Sarıgül ailesi arasında yaşanan gerilimin perde arkasını yazdı.
Abone olSabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, Şişli'deki krizden en karlı çıkanın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu iddia etti.
Şişli Belediyesi'nde uzun süredir devam eden gerilim başkan yardımcısı Emir Sarıgül'ün istifasıyla boyut değiştirdi. Sahiden de Şişli'de neler oluyor? Hürriyet gazetesi Şişli krizi haberlerini uzun süre neden manşetten verdi?
Siyasi kulisleri yakından takip eden isimler arasında yer alan Mahmut Övür, Şişli krizinin ayrıntılarını bugünkü köşesinde ele aldı. Yazara göre siyaseti dizayn etmek isteyenler Sarıgül'ü tasfiye ediyor.
ARTIK SARIGÜL'ÜN CHP'DE "SORUN" ÇIKARMA İHTİMALİ YOK
Sarıgül oğlunun istifası sonrası neler dedi? Şişli'de yaşanan gerilimde kim neler söyledi? Emir Sarıgül istifa ederken ne mesajlar verdi? Baba Sarıgül ne neler dedi? Ayrıntılar için tıklayın. |
"İşin sırrı, kavganın arkasındaki aktörlerde saklı. O sırrı da eski merkez medyanın olayı veriş tarzı gösteriyor. Düne kadar Sarıgül'ü parlatan o medyanın gazete ve televizyonları artık İnönü'yü parlatıyorsa işin içinde bir iş var demektir.
Siyaset kulislerinde o "iş"in arkasındaki isimler de rahatça dile getiriliyor: Rahmi Koç ve Aydın Doğan. Bütün CHP'liler olayın bu noktaya geleceğini, Hayri İnönü'nün bu pazar yapılacak oğlunun düğün törenine Koç ve Doğan'ın davet edilip, Sarıgül'ün davet edilmemesinden biliyor.
Anlayacağınız ipler kopmuş. Barış girişimleri de sadece gösteri. Siyasete hızlı giren Emir Sarıgül, hâlâ o kadar şaşkın ki, olup bitenleri "vefasızlık" olarak niteliyor ve bir siyasi tasfiye yaşandığını görmüyor. O tasfiyeden en kârlı çıkan ise "tarafsız" görüntü veren CHP lideri Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu, kendisini genel başkanlığa taşıyan 2010'daki kaset skandalından bu yana, aynı yöntemi izliyor. Böylece sessiz ama kararlı biçimde bütün rakiplerini ekarte etmeyi başarıyor.
Bu operasyonla artık Sarıgül'ün CHP'de "sorun" çıkarma ihtimali yok. İstemediği halde, İstanbul baronlarının zoruyla Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Sarıgül, bugün o ilişkinin bedelini Şişli'yi kaptırarak ödüyor.
Aslında bütün bu olup bitenler, Türkiye'de siyaseti dizayn etmek isteyen iç ve dış güçlerin geçmişe dayanan planlarından bağımsız değil. Deniz Baykal kasetinin devreye girmesinin çok ötesine, 28 Şubat'a, 1998-2002 arasında bankaların içinin boşaltılmasına, İş Bankası-Petrol Ofisi ilişkisine hatta rahmetli Bülent Ecevit'in, yaşarken tasfiye edilmek istenmesine kadar uzanıyor.
Sarıgül'ün Şişli'de siyaseti dizayn etmeye kalkan küçük oyununu işte bu büyük oyuncular bozdu. Ama o hâlâ bunun farkında değil.
Siyasete ayar vermek isteyenlere karşı çıkılmadıkça ne oyun biter ne de demokrasi normalleşir."