Mustafa Sarıgül kararsızların oy oranını açıklayıp 'talibiz' dedi

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, "Yüzde 20 oy iktidara güvenmiyor, muhalefete de güvenmiyor. Allah'ım izin verirse, yurttaşlarım takdir ederse inşallah o küsen oyların adresi Türkiye Değişim Partisi olacak." dedi.

Sarıgül, Giresun Gazeteciler Cemiyetinde düzenlediği basın toplantısında, son günlerde 50+1 meselesinin gündeme geldiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "50+1'in mahsurlu olduğunu anladık" dediğini belirten Sarıgül, "50+1 diyerek kum saatini çalıştıran Sayın Erdoğan, şimdi de bu kum saatini durdurmak için formüller arıyor. Örneğin '40+1 yapalım' denirse bu çok daha büyük sorunlara yol açar. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde tadilat yaparak yola devam etmek isteniyorsa bu sistem tadilatla düzelmez." diye konuştu.

Sarıgül, parti olarak tarafsız Cumhurbaşkanı, güçlü Meclis, bağımsız yargıya dayanan parlamenter demokratik sistemden yana olduklarını aktardı.

İktidarın ekonomik politikalarını eleştiren Sarıgül, yurttaşların her geçen gün fakirleştiğini dile getirdi. Sarıgül, çay ve fındığın Karadeniz ekonomisinin can damarı olduğunun altını çizerek "Karadeniz'in doğalgazı, petrolü çaydır, fındıktır. Bu ürünlerin üretimini ve değerini korumak, sınırlarımızı korumak kadar hepimiz için milli bir görevdir. Bu bir devlet politikası olmalıdır." ifadelerini kullandı.

Mustafa Sarıgül, bir gazetecinin ittifaklarla ilgili sorusu üzerine, şu değerlendirmede bulundu:

"Biz ofsayta düşmeyecek olan bir partiyiz. Diğer siyasi partiler şu anda ofsayta düşüyorlar. Bir sene önce o ittifakları kendi aralarında kurdular. Biz daha iki ay önce seçime girme yetkisini aldık. Ama daha seçimlere 1,5 sene var. Geçtiğimiz 1,5 yıldır iktidarın kurduğu bir tuzak var. Muhalefet partileri de o tuzağa düşüyorlar. 'Cumhurbaşkanı adayı kim olacak, ittifaklarda kim yer alacak?' Daha seçimlere 1,5 sene var. İşsizliği, pahalılığı, dövizi konuşmuyoruz. Aylardan beri televizyonlarda bunu konuşuyoruz. Çiftçilerimiz gübre, mazot, ilaç alamıyor ve Anadolu'da 4 milyon metrekare yer şu anda ekilip biçilmiyor."

Muhalefetin bunları konuşmadığını savunan Sarıgül, "Neyi konuşuyor? 'Şu ittifakta kim alacak? Bu ittifakta kim alacak?' Türkiye Değişim Partisi koltuğun peşinde koşan parti değil. Türkiye Değişim Partisi, Allah'ım izin verirse yurttaşlarımızın sorunlarının peşinde koşan parti." dedi.

Önemli olanın kağıt üzerinde değil gönüllerde yer almak olduğunu vurgulayan Sarıgül, "Türkiye Değişim Partisi gönüllerde vardır. Çünkü Türkiye Değişim Partisinin ana fikri şu, bilekse bilek, yürekse yürek, bu meydana değişim gerek. Çünkü diğer siyasi partiler bugüne kadar sandığa çok gittiler ama sandıktan hep boynu bükük geldiler." diye konuştu.

"Koltuk heyecanınız olmasın, memleket heyecanınız olsun"

Sarıgül, bugün Türkiye'de yüzde 18-20 arasındaki vatandaşın kararsız olduğunu ileri sürerek şu değerlendirmede bulundu:

"Onlara 'yüzen oy' diyorlar. Hayır, onlar 'yüzen oy' değil, onlar 'Ben iktidardan memnun değilim ama muhalefette de oy verecek parti bulamıyorum.' diyor. 'Güveneceğim parti bulamıyorum.' diyor. 'Bu bayrağımı, bu toprağımı emanet edeceğim parti bulamıyorum.' diyor. O nedenle onlar 'yüzen oy' değil, o yüzde 20 oy iktidara güvenmiyor, muhalefete de güvenmiyor. Allah'ım izin verirse, yurttaşlarım takdir ederse inşallah o küsen oyların adresi Türkiye Değişim Partisi olacak."

Sarıgül, seçimlerin zamanında yapılması gerektiğine işaret ederek sözlerini şöyle tamamladı:

"Koltuk heyecanınız olmasın, memleket heyecanınız olsun. Biz Türkiye Değişim Partisi olarak, 'Ülke, Allah korusun, yansın, batsın, biz bir saat sonra iktidara gelelim.' durumunda değiliz. Memleketimiz iyi olsun da biz iktidara gelmeyelim. Çünkü Türkiye Değişim Partisi olarak biz önce devletimizi, sonra partimizi düşünen bir partiyiz. Bizim devletimiz önce huzurlu ve mutlu olsun. Partimiz ondan sonra inşallah huzurlu ve mutlu olur."

Mustafa Sarıgül, Gazi ve Alparslan caddelerinde esnafı ziyaret etti, Merkez Muhtarlar Derneği ile Giresun Esnaf Odaları Birliği yöneticileri ile de bir araya geldi.