Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'da Kürdistan ifadesini kullandığı için muhalefetten gelen sert eleştirilere cevap verdi.
Abone olMeclis'te Kürt ifadesini kullanan Gazi Mustafa Kemal'in Meclis zabıtlarını okuyan Başbakan Erdoğan, "Bize bölücü eleştirileri yapılıyor. Peki Mustafa Kemal de mi bölücüydü, Kürdistan kelimesini kullanan zamanın mebusları da mı bölücüydü?" diye sordu.
AK Parti Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. İşte o konuşmadan satır başları:
TÜRKİYE GENELİNDE SEVİNÇ GÖZYAŞLARI
"Hafta sonu Diyarbakır'da tarihi anlar yaşadık. 2009 yılında anneler artık ağlamasın demiştik. 81 vilayette bunun istisnasını yaşadık. Hem Diyarbakır'da hem Türkiye'de annelerin, çocukların, gençlerin gözyaşı döktüğünü gördük. Bu gözyaşları Allaha hamd olsun, sevinç gözyaşlarıydı. Bismil’de bir genç önümüzü kesit yanımıza geldi ve gözyaşlarıyla "Başbakanım barış işitiyoruz ölmek istemiyoruz” diyerek feryadını dile getirdi. O gün mutluluktan ağlayan Diyarbakır değildi, Mersin'di İzmir'di, Trabzon'du, Edirne'ydi.
O gün gözyaşı dökenler sadece Kürtler, Türkler değildi. Bu milletin huzura susamış her bir fert gözyaşı döküyordu. Ama birilerini bu sevinci bu umudu paylaşamadığını gördük. 4 gündür başta MHP olmak üzere siyasilerin Türkiye’ye egemen olan iklimi yaşayamadıklarını gördük.
TARİHİMİZ HZ ADEM'İN İNDİRİLMESİYLE BAŞLAMIŞTIR
Tarihimiz 12 eylül 1980'da başlamız köksüz değildir. Bizim için tarih Hz. Adem'in yer yüzüne indirilmesiyle başlamıştır. 1960'da değiştirilen yer isimlerini sanki yeni bir uygulama gibi sunuyorlar. Bu milletin tarihi 12 Eylül'de başlamadı, bu toprakların tarihi kalıplara sağmayacak kadar uzun renkli ve kucaklayıcı tarihtir.
KÜRDİSTAN'I ORADA GÖRECEKLER
Bu millet köksüz değildir. CHP'nin yöneticilerin ilk meclis zabıtlarını okusunlar. MHP ve CHP neye karşı çıkıyorsa o karşı çıktıkları şeyi görücekler. Kürt kelimesini o Meclis'te görecekler. Gürcü, Laz, Arap, Boşnak kelimelerini o zabıtlarını görecekler, Kürdistan kelimesini, o Meclis zabıtlarında görecekler. Anasır-ı İslam kavramını, o zabıtlarda görecekler
Osmanlı'ya gittikleri zaman doğu, güneydoğunun, Kürdistan eyaleti olduğunu görecekler. Doğu Karadeniz'in Laziztan eyaleti olduğunu görecekler. Bunlar bizim tarihimizin, bize devrettiği mirastır. Bunları görmemezlikten gelemezsiniz.
O zulmü iliklerine kadar yaşayan, yüreğinde hisseden Mustafa Kemal'di. Ama 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'i ilan ettikten sonra, aynı Mustafa Kemal, işte bütün bu devletlerle, barışa, dostluğa, işbirliğine dayalı bir süreci başlattı. ‘İngilizler İstanbul'u işgal etti’ diye İngiltere'ye küsmedi. ‘Fransızlar Antep, Maraş'ı işgal etti’ diye Fransızlara küsmedi. ‘İtalyanlar Antalya'dan Bodrum'a kadar olan bölgeyi işgal etti, Ruslar doğuyu, Yunanlılar Ege'yi işgal etti’ diye onlara kin tutmadı, varsa da gizledi. İntikam hissiyle yaklaşmadı. O zabıtları okuyun. Gazi Mustafa Kemal'in bu noktada neler yaptığını çok daha yakından göreceksiniz. Devletlerin ilişkileri, intikam, nefret, öfke hissiyle yürümez. İşte bunu en iyi bilenlerden bir tanesi de Gazi Mustafa Kemal'di.
GAZİ'NİN MECLİS ZABITINI OKUDU
Diyor ki Gazi, “Milli hudutlar içinde yaşana çeşitli İslam hususlar öz kardeşlerdir. Bizce kati olarak belirli olan bir şey varsa o da milli hudutlarımız içinde Türk, Kürt, Laz, Çerkez tüm İslami hususlar çıkar birliği içindedirler. Beraber çalışmaya karar vermişlerdir. Dindarca bir vahdet vardır. Hiç şüphe etmeyiniz ki Kürt, laza reyi sorulduğu zaman bu reyi vereceklerdir." Bunların tanihleri 30 yıllık 40 yıllık. Bunlar milletin ruh köküyle temas kuramıyorlar.
MUSTAFA KEMAL DE Mİ BÖLÜCÜYDÜ
Bize ne diyorlar bölücü. Peki Mustafa Kemal de mi bölücüydü? Kürdistan kelimesini kullanan zamanın mebusları da mı bölücüydü? Kürt damadımız da var diyen Türkeş de mi bölücüydü? Deve kuşu kafasını gömer dünya küçük der. Biz işbirliği temelli barış temelli hem komşularımızla tereddüt etmede irtibar kurarız.
KORKUYLA BÜYÜK DEVLET OLUNMAZ
Korkuyla büyük devlet olunmaz. Kelimelerden, kavramlardan korkanlar, kendi icat ettiği tabulardan, kendi imal ettiği kabuslardan korkanlar, büyük devlet inşaa edemezler. Küçük düşünerek büyük işler yapılmaz. Büyük düşünecek, büyük adımlar atacak, büyük hedeflere böyle ulaşacağız
GECİKENİ MEŞRU OLANI YAPIYORUZ
Her ne yapıyorsak normalleşma adına yapıyoruz, tam tersine gecikeni meşru olanı yapıyor. Türkiye'yi büyütüyorz. Türk’ten alp Kürt’e vermiyoruz. Kürt’ten alıp Çerkez’e vermiyoruz. Biri türkü söyledi diye bu ülke bölünmez. Farklı giydi diye bu ülke bölünmez. Bu ülke pamuk ipliğine bağlı bir ülke değildir.
SENİN NEREN MİLLİYETÇİ
Tek milet dedik tek bayrak dedik tek vatan dedik. Acılar üzerinden yürümeleyim. Bizi var eden nice değerler var onlara bakalım. Fakat muhalefet kalkıp da oralarda tek millet tek bayrak tek devlet diyemiyor. Türk bayraklarıyla oraları dolduramıyor. Senin neren milliyetçi, lafla milliyetçi olunur mu? Biz eserlerimizle konuşuyoruz.
ŞİVAN PERVER
Şivan Perver Diyarbakır’da valilikte odaya girdiği zaman oradaki herkes heyecanlandı. Herkes bir sanatçı olarak ve vatanından 37 yıldır uzakta olan bir olarak bakıyordu. Vatandaşlığım alınmış bir misafir olarak bakıyordu.
GEZİ PARKI'NDA KİM SALDIRDIYSA
Şu anda vatandaşlığı alınmış misafir olarak bakıyor. Aynı şeyi Ahmet Kaya'ya yaptılar, Gezi parkı'nda bize kimler salırdıysa orada Kaya'ya saldırdılar. Şimdi diyorlar ki 'Ben o esnada tuvaletteydim.' Ulan hepiniz oradaydınız. Hepinizin artık kaybedilemeyecek kamera kayıtlarında bizi izliyoruz. Dürsüt olun yalancının mumu yatsıya kadar yanar sizin mumunuz söndü.
Empati yapmak zorundayız. Faili meçhul saldırıda ölenin de yavrusu şehit olan annenin hissiyatını anlamak zorundayız. Diyarbakır işte bunun için önemlidir. 60 bini aşkı insan geldiyse bunun için geldi.
ŞEHİTLERİMİZİN RUHU İNCİTİLMEYECEK
Hiç kimse şehitlerimizi ruhunu incitecek adım beklemesin. CHP'nin MHP'nin ve BDP'nn yöneticilerini büyük kısmı daah önce söylediğimiz gibi sorunlu bir dil üslupları var. Tarihi sahnenin ardından asla seviyesiz üslüplara asla cevap vermeyeceğim.
Onlar sanal korkularla tabanlarını kışkırtmaya çalışırken, biz ortaya somut eserler koyduk. Biz ayrıştıran değil devasa yatırımlarla kucaklayan olduk.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMASI
Biz Anayasa konusunda bütün desteği verdik. Biz hep olumlu katkıda bulunduk. Ama bu artık dayanılamaz hale geldiği için Sayın Meclis Başkanı da tavrını koydu. Hepimiz onun mektubunu bekliyoruz. Bunların hepsi tutanaklarda var. Bu tutanakların hepsi halka açılacak. Kim nasıl bir tutum içinde olduğunu göreceğiz
YURT DIŞINDA RESTORE EDİLEN ESERLERİ KÜRSÜDEN GÖSTERDİ
Karadağ'ın Başkenti Podgorica yakınlarında Tuzi adında bir kasaba var. Burada Osmanlı şehitliği bulunuyor, şehitliğin içinde de Nizam Cami adında bir cami var. Karadağ Diyanet İşleri Başkanı Rifat Feyziç, Bekir beye şunu söylüyor: '1911 yılında atalarımız bu cami tamir edilsin’ diye, Osmanlı'ya mektup yazmışlar. Ancak 1912'de Balkan Savaşı başlamış Osmanlı bunu yapamamış. 1937'de - Allah rahmet etsin - caminin son imamı şehit edilmiş. Bu arada cami de yıkılmış. Tayyip bey Başbakan olunca, halimizi bir kez daha arz ettik.
Camimiz restore edildi. 2011 yılının Kadir Gecesi’nde de tekrar ibadete açıldı.' O ilk mektubun yazılmasından tam yüz yıl sonra Nizam Camisi'ni biz tekrar ayağa kaldırdık. Karadağ Diyanet İşleri Başkanı devam ediyor ve diyor ki (Sayın Bakan bir daha bizim mektuplarımıza cevap vermek için lütfen yüz yıl beklemeyin.) İşte mesele bu, tarih bilinci bu, medeniyet bilinci bu, kardeşlik hukuku bu. AK Parti döneminde dünyanın neresinden olursa olsun mektuplar, artık yüzyıl bekletilmiyor, anında cevap buluyor.
Sultan alparslan Merv'deki türbesini restore ediyoruz. Moldova'da Gökoğuz türklerini buluk huzurevi kazandırıyoruz. Mekedonya'da Türkçe eğitim veren ilkokulu biz açtık. Sudan'da 5 bin metrekare alanda TİKA eliyle meslek lisesini açtık.
Makedonya'da Kocacık köyü gazi Mustafa kemal'in doğduğu köydür. TİKA oraya anıt evi inşa etti ve hizmete açtı. Onlar andımızda hazıroldayken, biz Manastır'da Askeri İdadi'nin restorasyonunu yaptık. CHP lafını yapar biz uygulamasını yapar. Onlar posta pullarından Atatürk'an resmini çıkarılar İnönü'nün resmini koydular. Bunu CHP yaptı CHP.
Bu arada biliyorsunuz, Almanların Goethe Enstitüsü var. Bakıyorsunuz öbür tarafta İspanyolların Sokrates Enstitüsü var. Bunlar yaygın. Biz bunların karşısında Yunus Emre Enstitüsü'nü kurduk. Şu anda dünyaya yayılıyoruz. 27 farklı ülkede 15 bin civarında öğrenciye biz bu enstitü vasıtasıyla Türkçe öğretiyoruz. 4 yıl içinde 25 ülkede 32 merkez kurduk. Gelecek sene bu sayı 40'a ulaşacak
Mevlana'nın Belh'te doğduğu evi restore ettik. 2. Abdülhamit'in Filistin'de saat kalesini restore ettirdik. Laf ola beri gele yok. Şimdi TİKA Zigetvar'da. Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının gömülü olduğu türbeyi restore ediyoruz.
Bütün bu yatırımların ardından 'görevimiz tabi' diyorlar. Peki siz niye yapmadınız? Myanmar'da şehitliğimizi bulduk. 1. dünya savaşında esirlerimiz oraya götürüldü. 3 bin esir orada şehit oldu. Şimdi oraya şehitlik anıtı dikiyoruz. Sarıkamış'a 12 milyon yatırımla şehitlik anıtını yapıyoruz. Edirne tabyalarını aynı şekilde düzenliyoruz.
150 ÜLKEDEN 4 BİN ÖĞRENCİYE BURS
2003'ten bu yana sadece 5 Türk cumhuriyetinden gelen burslu öğrenci sayısı 5 bin 221. Dünya genelinde Türkiye'de eğitim bursu alan öğrenci sayısı 2002'de bin 344. Bu yıl 150 ülkeden 4 bin öğrenciye Türkiye'de burs veriyor, ülkemizde okutuyoruz.
ONLAR ANDIMIZI OKUYOR BİZ MARMARAY'I AÇIYORUZ
CHP-MHP sabah akşam andımız okurken Marmaray'ı açıyoruz.. Türküm doğruyum demekle iş bitmiyor.
Gençler biz şehitlerimizin izindeyiz o izden asla ayrılmayacağız. Türkiye'nin zararına oan hiçbir işin içinde göremezsiniz. Allah'ın izniyle bundan sonra görmeyeceksiniz.
DAHA KARDEŞ TÜRKİYE
Rabbim hiçbir anne ve babayı acıyla gözyaşı dökenlerden değil sevinç gözyaşı dökenlerden eylesin. Şunu da hep söyledik; hiç kimse bizden şehitlerimizin ruhunu incitecek bir adım beklemesin.
11 yılın sonunda Türkiye ayrışmış kamplaşmış, kutuplaşmış değil, her zamankinden daha bir, daha kardeş Türkiye'dir. Eğer şu andaki iktidara en ufak destek olmama sorunu varsa bu parlamentonun içindedir. Bu engeli çıkaran CHP, MHP ve BDP'dir
ADAYLAR ÖNÜMÜZDEKİ HAFTADAN İTİBAREN AÇIKLANACAK
81 ilde temayül yoklaması yaptık. Kısa süre içinde tüm adaylarımızı kademe kademe duyuracak önümüzdeki haftadan itibaren adaylarımızı açıklayacağız.