Mustafa Balbay'dan bomba Gezi iddiası

Ergenekon davasında tahliye olan Mustafa Balbay, Gezi eylemleri hakkında çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.

İNTERNET HABER - Tahliye olan Mustafa Balbay siyasete ve gündeme hızlı bir giriş yaptı. Ergekenon davasının tutuksuz sanığı Mustafa Balbay, Gezi eylemleri için "Kırıp dökenler Geziciler değil onların karşısında duranlardı" iddiasında bulundu.

4 yıl 277 günün ardından ilk kez dün geceyi ailesiyle geçiren Balbay, uzun bir aradan sonra çalışma arkadaşları ile zaman geçirdi ve meslektaşı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

CHP Milletvekili Mustafa Balbay, Ankara Cumhuriyet Gazetesi'nde açıklama yaparak gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Her şeyden önce gazeteci olduğunu belirten Mustafa Balbay, "Ben her şeyden önce gazeteciyim. Kalemi elden bırakmayacağım. Hapishanede oyun yazmasını da öğrendim. Aziz Nesin gibi çok da usta olmaya gerek yoktu. Yaşadıklarınızı yazmanız yeterli zaten. Ben de yaşadıklarımı yazdım. Oyun 'Yargıtatör' Anadolu'da dolaşmakta. Buna ayrıca seviniyorum. Geçenlerde Erzincan'da oynamışlar. Oraya gitmiş kadar oldum. Sanatla oralara gitmenin ayrıca önemli olduğunu gördüm. Kendime bir görev daha verdim. Yılda en az bir oyun. Bu sözümü tutamazsam kızın bana. Kalemi elden bırakmadan siyaseti de olabildiğince yapmaya çalışacağım. Bundan sonra siyasette de varım diyorum. Haddimi biliyorum. Neyi ne kadar yapabileceğimi biliyorum. Bir ucundan tutacağım" diye konuştu.

"HER BELEDİYE BAŞKAN ADAYININ YARDIMCISI BEN OLACAĞIM"

Yerel seçimlerde belediye başkan adaylarının yardımcısı olacağını belirten Balbay, "Önümüzde yerel seçimler var. Eğer belediye başkanları beni çağırırsa, gel sen de bizimle ol derslerse, belediye başkan adaylarımıza onlar da kabul ederlerse, İzmir ayrıca benim sorumluluğum. Her belediye başkan adayının yardımcısı ben olacağım" dedi.

"KIRIP DÖKENLER GEZİCİLER DEĞİL ONLARIN KARŞISINDA DURANLARDI"

Gezi eylemlerine de değinen Balbay, "Bir planınız yoksa başkalarının planının parçası olursunuz. Biz Türkiye olarak bir plan yapamadık. Ama başkasının planının parçası da olmadık. Biz bir plan yapabilecek güçteyiz. Bunun kanıtı nedir diye soracak olursanız: Gezidir. O gezi ruhunu içindeki yansımasını size anlatamam. Cumartesi, pazar Türkiye ayakta. O gün akşam Tuncay Özkan ile şunu söyledik: Acaba pazartesi sürer mi? Tabii ki kırıp dökmeden. Kırıp dökenler Geziciler değil onların karşısında duranlardı" şeklinde konuştu.

"HUKUK O KADAR ÜSTÜN BİR YERDEKİ ULAŞMAK KOLAY DEĞİL"

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) verdiği kararın önemli olduğunu belirten Balbay şöyle konuştu: "Bugün İnsan Hakları Günü. Dilim sürçüyor 'insan haklama günü' diye onun olamayacağını kanıtı var artık Bir uyanış var. Gezi eylemlerinin Türkiye'ni bütün illerinde olması bunu bir göstergesidir. Bundan sonra artık özgürlükler konuşulsun. AYM'nin verdiği karar önemli. Hukuk o kadar üstün bir yerde ki ulaşmak kolay değil. Baya bir uğraşmanız gerekiyor ulaşmak için. Abartmamak gerekiyor 5 yılı geçmemeli. 5 yılı geçenler de var içeride böyle olmamalı."

'DEMİREL ARAYIP ÖZÜR DİLENMELİ' DEDİ

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kendisini telefonla aradığını belirten Balbay, "Sayın Demirel aradı şunu söyledi: Sizden özür dilenmesi gerekir dedi. Ben bu toplumda özgürlükler konuşulsun yeter. Benden özür dilenmese de olur. Özgürlük kaybedilince ne kadar önemli olduğu anlaşılan bir şey. Var olunca da normal karşılanan bir şey" dedi.

SABAH İLK İŞİ BU OLDU

Mustafa Balbay, bu sabah 13 yaşındaki kızı ve 5 yaşındaki oğlunu okula götürdü.

Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Sincan'daki cezaevinden tahliye edilmesinin ardından çocukları Yağmur ve Deniz Balbay'ı Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Okulları'na götürdü.

Okul çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Balbay, "Ben her şeyden önce bir öğrenci velisiyim. Tutuklandığımda ilk aklıma gelen 'Eyvah çocuklarımı sağlıklı okutamayacağım' korkusu oldu. Çok güzel bir başlangıç, yeniden hayata başladım" şeklinde konuştu.

Okulda hem kızının hem oğlunun sınıfına giren ve orada öğrencilerle sohbet eden Balbay, öğrencilere "'Her şey çok güzel olacak' bir film adı olarak kalmayacak" dedi.