Avrupa'daki Müslüman ve Yahudi gruplar, Almanya'da bir eyalet mahkemesinin sünneti 'bedensel yaralama' sayan kararını ortak bir bildiriyle kınadı.
Abone olAvrupa'daki Müslüman ve Yahudi gruplar, Almanya'da bir eyalet mahkemesinin sünnetin "bedensel yaralama" sayan kararını ortak bir bildiriyle kınadı.
Ortak bildiride sünnetin İslamiyet ve Museviliğin temellerinden biri olduğu vurgulanarak bu geleneğin hukuki koruma altına alınması istendi.
İsrail parlamentosunca da eleştirilen mahkeme kararı, Almanya'nın tamamını kapsamıyor. Ancak Almanya Tıp Derneği doktorlara sünnet yapmamaları tavsiyesinde bulundu.
Köln eyalet mahkemesinin kararını kınama bildirisini, Avrupa Hahamlık Merkezi, Avrupa Yahudi Parlamentosu, Avrupa Yahudi Birliği, Almanya Diyanet İşleri Türk İslam Birliği ve Brüksel İslam Merkezi'nin de aralarında bulunduğu grupların başkanları imzaladı.
Bildiride, "Bizler bu kararı temel dini ve kişisel haklarımıza yönelik bir hakaret olarak algılıyoruz. Sünnet bireysel inançlarımızın temellerinden biri olan, çok eski bir gelenektir. Dolayısıyla bu mahkeme kararını en sert şekilde kınıyoruz. Bizler, bu ortak geleneğimizi sürdürme hakkımızı kuvvetle savunacağız. Ve aynı zamanda Almanya parlamentosuna ve tüm siyasi partilere derhal devreye girerek bu kararın iptal edilmesini sağlamaları çağrısında bnulunuyoruz." dedi.
Avrupa Müslüman ve Musevi grupların liderleri ayrıca, Avrupa Parlamentosu ve Bundestag üyeleriyle de bir araya gelerek karardan duyulan öfkeyi dile getirdiler ve Alman parlamentosunun, sünnet geleneğini yasal koruma altına almasını istediler.
BBC'nin Berlin muhabiri Stephen Evans, Alman hükümetinin karardan rahatsızlık duyduğunu belirtiyor.
Köln eyalet mahkemesinin kararı, 4 yaşındaki bir Müslüman çocuğa sünnet yapan doktorla ilgili davada alındı. Çocukta sünnetten sonra kanama olmuş ve hastaneye kaldırılmıştı.
Eyalet mahkemesince verilen hükümde sünnetin yaralamaya girdiği ve ceza gerektirdiği belirtilmişti. Mahkeme, "çocuğun kendi bedeni üzerindeki tasarruf hakkının, dini haklardan ve alenin çocuk üzerindeki haklarından daha ağır bastığına" hükmetmiş; tıbbi gerekçelerle yapılan sünnetler ise bu durumun dışında tutulmuştu.
Mahkeme, "doktorun yaptığı işin hukuka uygun olduğunu sanması ve ceza gerektirdiğinden haberdar olmaması" gerekçesiyle doktorun suçsuzluğuna hükmetmişti.
Mahkeme kararını eleştirenler, bunun diğer Alman mahkemelerinde benzer kararlar alınmasına yol açabilecek bir emsal teşkil etmesinden kaygılanıyor.
Bu konudaki görüşlerinizi bize aşağıdaki formu kullanarak iletebilirsiniz.