BIST 9.463
DOLAR 34,42
EURO 36,45
ALTIN 2.843,28
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Müslim'in sözleri Türkiye ile uyumlu

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Türkiye'yi ziyaret eden PYD Başkanı Salih Müslim ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Abone ol

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, PYD Başkanı Salih Müslim’in Türkiye ziyaretini ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakan Neçirvan Barzani’nin Ankara ziyaretine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bir gazetecinin Türkiye’ye gelen PYD Başkanı Salih Müslim’in açıklamalarıyla ilgili bir sorusu üzerine Bakan Davutoğlu, PYD Başkanı Salih Müslim’in Türkiye ziyaretinin planlanmış bir gezi olduğunu belirterek, "Müslim’in beyan ettiği görüşler ve kamuoyuna verdiği mesajlar, Türkiye’nin prensipleriyle uyumludur" dedi.

"RASUYLAYN’DA GELİŞMELER OLMASA BİLE ZİYARET GERÇEKLEŞECEKTİ’’

Rasulayn’da olan gelişmelerin söz konusu olmaması halinde de ziyaretin gerçekleşeceğini ifade eden Davutoğlu, "Salih Müslim’in Türkiye’ye gelişi haklı olarak bir ilgi çekti ama daha önce de ifade etmiştim son 2-3 ay içerisinde özellikle Türkiye’de çözüm sürecinin devreye girmesine paralel olarak Suriye’deki bütün Kürt kesimlerle de yoğun temaslarımız sürmüştü, bu temaslar hep oldu. Mayıs ve Haziran aylarında da yetkili arkadaşlar görüşmeler yapmıştı. Son olarak Rasulayn’da olan gelişmeler söz konusu olmasaydı da bu ziyaret gerçekleşecekti ben bunu ifade etmek isterim. Bu ziyaretinin gerçekleşmesi sadece Rasulayn’daki gelişmelerle ilgili değildir. Süreç içinde Suriye’deki bütün kesimlerle Kürt gruplarını da muhalefette etkin rol almaya teşvik ediyorduk, çalışmalarımız bu çerçevede sürüyordu zaten. Yani planlanmış bir geziydi. Sanki Resulayn’daki gelişmelere istinaden çağrılmış gibi bir hava doğru değil. Ama o da tabii bu ziyarete özel bir anlam kattı’’ dedi.

BARZANİ’NİN ANKARA ZİYARETİ

Bir gazetecinin de bugün Ankara’ya gelecek Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakan Neçirvan Barzani’nin temaslarıyla ilgili bir sorusu üzerine Bakan Davutoğlu, "Evet, sayın Neçirvan Barzani Ankara’ya gelecek. Önce iftarda birlikte olacağız, ertesi gün de diğer temaslarını sürdürecek. Başbakanımız tarafından da kabul edilecek. Tabii Orta Doğu’da özellikle Irak’ta ve Suriye’de gelişmeler çok hızlı seyrediyor. Dolayısıyla bu istişareleri belli bir düzen içinde sık aralıklarla yapma ihtiyacı var. Bu anlamda son gelişmeleri gözden geçirmek üzere bir ziyarette bulunacaklar" dedi.

HİÇBİR ETNİK, MEZHEBİ VE DİNİ GRUBA KARŞI TAVIR ALMAYIZ’’

Hiç bir etnik, mezhebi ve dini gruba karşı tavır almayacaklarını bildiren Bakan Davutoğlu, "Çünkü bu konular bölgedeki bütün aktörleri yakından ilgilendiriyor. Irak’ta, Suriye’de, Lübnan’da veya herhangi bir Orta Doğu ülkesinde, kardeş ülkede biz etnik, mezhebi ve dini bir ayrımı kesinlikle politikamızın esası yapmayız. Hiçbir etnik, mezhebi ve dini bir gruba karşı tavır almayız. Aksine bütün etnik, mezhebi ve dini grupların bulundukları ülkelerde barış içinde ve tam bir eşit vatandaş statüsünde haklarına sahip şekilde yaşamaları temel politik önceliğimizdir. Birçok yerde zikredilen görüşlerin bu anlamda temeli yoktur. Suriye’de bundan sonra bütün kesimlerin eşit haklara sahip olması temel ilkemizdir. Bu çerçevede Suriye’deki her kesimle ilişkilerimiz hep yoğun olmuştur. Bundan sonra da bu yoğunluk içinde devam edecek. Tabii Irak’taki son gelişmeleri de bu ziyarette ele alacağız. Çünkü Irak’ta son derece kritik bir seçim sürecine giriliyor" ifadelerini kullandı

"ÖNEMLİ OLAN KALICI BİR STATÜ ŞEKLİNDE EMRİVAKİYE GİDİLMEMESİ"

Türkiye’nin baştan itibaren 3 temel isteklerinin olduğunu anlatan Davutoğlu, "Bunu biz Kürtlere söylediğimiz gibi Sünnilere, Türkmenlere, Nusayrilere de aynısını söyledik. Bir, rejime destek vererek bu zulmün parçası olmayın. İki, seçilmiş bir Suriye parlamentosu oluşuncaya kadar herhangi bir emrivaki sürecin içinde olmayın. Üç, Türkiye’nin güvenliğini tehdit edecek bir faaliyet içinde olmayın. Bu açıdan bakıldığında Salih Müslim’in gerek toplantıda beyan ettiği görüşler gerekse kamuoyuna verdiği mesajlar açıktır. ’Rejimle aralarına mesafe koyduklarını’ ifade etmiştir. Herhangi bir özerklik veya başka bir taleplerinin olmadığını açıkça ifade etmiştir. Ancak diğer muhalif gruplar gibi etkin oldukları yerlerde yani şehir bazında bir şekilde sivil yönetim kurma ihtiyaçları var. Tabii bunlar bir zaruretten kaynaklanan bu tür geçici tedbirler olabilir. Önemli olan kalıcı bir statü şeklinde emrivakiye gidilmemesi. Bunu da Türkiye kaygı duyduğu için değil, böyle bir emrivakinin Suriye’de zaten çok kırılgan olan durumu da kırılganlaştıracağı için bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. O açıdan verilen mesajlar bizim beyan ettiğimiz prensiplere uyumludur. Ayrıca tabi bir önemli beklentimiz Suriye muhalefetiyle daha organik bir ilişki içine girmeleri. Bu konuda da bizden yardım talep ettiler. Biz de Suriye muhalefetiyle görüşerek Kürt grupların da Suriye muhalefeti içerisinde yer alma konusunda gerekli katkıyı yapacağız. Önemli olan Suriye’nin geleceğini inşa edecek kesimlerin tek bir çatı altında toplanması, aralarındaki problemleri aşıp Suriye’nin geleceğine el ele birlikte yürümeleri..." diye konuştu.

"TÜRKİYE, MISIR’IN HUZURU, İSTİKRARI, İÇ BARIŞI BAKIMINDAN OLABİLECEK POZİTİF GELİŞMELERE HER ZAMAN KATKI VERMEYE HAZIRDIR"

Bir gazetecinin Mısır’daki olaylara ilişkin bir sorusu üzerine Davutoğlu, Türkiye’nin bu konudaki tutumunun ilkesel olduğunu belirterek, "Biz, Mısır’da demokratik sürece dönülmesi ve demokrasinin restore edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bütün temaslarımız bu yöndedir. Mısır, bölgemizin bel kemiği bir ülkedir. Mısır’da ortaya çıkabilecek herhangi bir olumsuz gelişme bütün bölgeyi olumsuz etkiler. Son dönemde yaşananlar acı gelişmelerdir. Özellikle gösterilerde 200 Mısırlı kardeşimizin hayatını kaybetmesi durumu daha da kritik hale getirmiştir. Bu çerçevede dün kendilerinden gelen taleple Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile telefon görüşmesi gerçekleştirmiştim. Bugün de Kahire’yi bu çerçevede ziyaret etmekte olan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile görüşme yaptım. Ayrıca değişik temaslarımız sürüyor. Türkiye, Mısır’ın huzuru, istikrarı, iç barışı ve bölge üzerindeki etkisi bakımından olabilecek pozitif gelişmelere her zaman katkı vermeye hazırdır. Önemli olan Mısır’da halkın iradesinin siyasi yapıya yansıyacağı sürecinin bir an önce başlamasıdır. Bu konuda elimizden gelen çabayı gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.