MÜSİAD Başkanı Nail Olpak'tan TÜSİAD'a yaylım ateşi: Paralel evrende miydiniz?
Abone olHaliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen 23. Olağan Genel Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan önce MÜSİAD Başkanı Nail Olpak konuşma yaptı. Olpak TÜSİAD'a sert eleştiriler yöneltti.
Konuşmasında MÜSİAD'ın gelecek projelerini anlatmayı arzu ettiğini söyleyen Olpak, "Ama, baktım, 25 yıldır MÜSİAD'ı görmezden gelmeye çalışan birileri, hazımsızlıklarını, dışa vurmaya başladı. Başkanlığım süresince, ne sansasyonel açıklamalar yaptım, ne de, başka kurumlar hakkında değerlendirmede bulundum. Açıklama veya cevaplarımı, MÜSİAD ilkeleri üzerinden yaptım. Ama gördüm ki, bu yöntem, her zaman doğru değilmiş. Sakin ama vakur tavrımızı, aleyhimize kullananlar oldu. Bazen, keskin ifadeler de kullanmak gerekiyormuş. Herşeyin bir ilki var, o da, bugüne kısmetmiş " diye konuştu.
"TÜSİAD'A SÖYLEYECEKLERİM VAR"
TÜSİAD'dan bahsettiğini söyleyen Olpak eleştirilerini şöyle sürdürdü: TÜSİAD'ın yeni yönetiminin, Başkan Yardımcılarından birisi, MÜSİAD'a hakarete cüret etmiş. Başkanıyla görüştüm. Kurumsal bir tekzip gelir mi diye bekledim, gelmedi. Şimdi, cevap verme zamanı. Hukuk Devletinden yanayız diyen, evrensel nitelikli demokrasi iddiasında olan, kişisel hak ve özgürlüklere dayalı düzen istediğini söyleyen, MÜSİAD'a böyle dertleri olmadığı iftirasını atan, bizi hükümeti desteklemekten başka iş yapmamakla itham eden, bundan dolayı bizimle işbirliği yapmayacağını açıklayan TÜSİAD'a söyleyeceklerim var. 28.Şubat'ta, kurucu başkanım, vatana ihanet suçlamasıyla DGM'de yargılanıp mahkum olurken, üyelerimin ev ve işyerleri gece çilingirlerle açılırken, sermaye renklere ayrılırken, yapılanlara susarak payanda olan TÜSİAD'ın aklına, Hukuk Devletini savunmak gelmiş miydi?
TBMM'de, 2 partinin oylarıyla, 411 Milletvekilinin kabul ettiği Başörtüsü Tasarısı için, "Kaos'a kalkan 411 el" manşetleri atılırken, siz, hangi Evrensel Demokrasiyi savunuyordunuz ki, sesiniz çıkmadı?
Paralel evrende miydiniz?
Genç kızlarımız, ağızları kapatılıp, üniversite amfilerinden dışarı atılırken, üyeleriniz, kibirle, "iş yerimizde Başörtülü çalıştırmayız" açıklamaları yaparken, meslek liseliler, ikinci sınıf genç kategorisinde dışlanıp, sanayimiz ve geleceğimiz baltalanırken, kimin özgürlüğünü savunuyordunuz?
Biz, seçilmiş iktidara karşı yayınlanan 27 Nisan e-muhtırasına, anında karşı çıkarken, herhalde, IMF reçeteleriyle meşguldunuz ki, ortalıkta yoktunuz. 17 Aralık darbe girişimine, iş aleminde, tek başına MÜSİAD karşı çıkarken, paralel devlet göremeyen TÜSİAD, ne görüyordu da susuyordu, merak ediyorum. MÜSİAD, siyasetin iş alemi üzerinde egemenlik kurma çabalarına, niçin karşı çıktıysa, iş aleminin de siyasetin egemenlik alanına tahakkümüne karşıdır ve karşı çıkmaya devam edecektir. Hükümeti desteklemekten başka iş yapmıyormuşuz .Allahın kendisine şükredilmesi emrinden hareketle, güzel yapılan herşeye teşekkür ettik ve etmeye devam edeceğiz."
"MURADIMIZ VE İNADIMIZ İÇİN, SİZİNLEYİZ"
" 3 yıl önce, "Orta Gelir Tuzağı Raporunu" ilk defa MÜSİAD olarak, biz yayınladık" diyen Olpak şu ifadeleri kullandı:
Tuzaktan çıkışın da, hızlı ve adil işleyen hukuk devleti ve eğitim ile mümkün olacağını söyledik. MÜSİAD, hukuk devletinden yana değil diyenlerin, herhalde haberi olmamış. Orta gelir tuzağı tesbitimiz doğruydu ve onlar geç kalmıştı. Bizim ifademizi kullanmamak için, önce "Orta halli ekonomi tuzağı" dediler. Sonra, baktılar o ifade tutmadı, onlar da "Orta gelir tuzağı" dediler. 6 ay sonra, yan kuruluşları vasıtasıyla, onlar da, "Orta gelir tuzağı raporu" yayınladı. Şimdi, hak etmedikleri o teşekkürleri geri alıyor, üyelerimden, özür diliyorum. Çünkü, en azından bugünkü TÜSİAD'ın amacı, STK olmak değil, tekellerini sürdürecek kurumlar inşa etmekmiş. Bizi, hükümeti desteklemekten başka iş yapmamakla itham eden, TÜSİAD Başkan Yardımcısının bilmediği çok şey var. Medya önünde sayın cumhurbaşkanı, başbakan ve hükümet aleyhinde kahramanlık yapanların, basına kapalı toplantılarda, nasıl methiye düzdüklerinin de, canlı şahidiyiz. 'Şimdi Allah'a söver, sonra biraz bol para ver, Hiç utanmaz, Protestanlara zangoçluk eder' Sayın Cumhurbaşkanım,12 yılda, bu ülke için, çok güzel şeyler yaptınız. 2000 yılında, 10 yıl sonrayı görebiliyoruz diye, iktidara yağ çekenlerin, 2001 yılında, hepimizi sürüklediği kara delikten, milleti çekip çıkardığınız için, teşekkür ediyorum. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın deyimiyle; "Sizin icraatlarınıza, onların hayalleri bile yetişemiyor." Kayınvalidem, Rizelidir, sizin hemşeriniz. Muhtemelen, sizin de bildiğiniz bir sözü var. Der ki; Oğul, insan, 2 şey için yaşar, Biri Murad için, diğeri inat için. İyi ki varsınız, Sayın Cumhurbaşkanım, muradımız ve inadımız için, sizinleyiz"