MÜSİAD krizde bir yol haritası oluşturarak sektördeki darboğazın aşılması için kapsamlı bir rapor hazırladı
Abone olMÜSİAD, finansal krizin, reel sektörü de yoğun bir şekilde etkilemeye başladığı günümüzde, tekstil, hazır giyim ve deri sektörünün mevcut sorunlarını, gelecekle ilgili değişim-dönüşüm stratejilerini belirlemek ve yeni bir yol haritası oluşturarak sektördeki darboğazın aşılması için kapsamlı bir rapor hazırladı.
M ÜSTAKİL SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ (MÜSİAD) Tekstil ve Deri Sektör Kurulu tarafından hazırlanan “Tekstil ve Hazır Giyim Sektörünün Dönüşüm Stratejileri ve Yeni Yol Haritası” başlıklı raporda Tekstil sektörüne yönelik önemli öneriler yer aldı.
Raporda, ülkemizin uzun yıllar ihracatta lideri ve istihdam kaynağı olan tekstil sektörünün krizin etkisinden kurtulabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi için ilgili kurumlar tarafından acil olarak alınması gereken önlemler şu şekilde yer aldı:
1 - Sektörde nakit akışının en önemli ve öncelikli problem olduğu dikkate alınarak nakit akışı sorunu çözümlenmeli, finans kaynakları çeşitlendirilmelidir.
2 - Reel sektörün vergi, SSK, Bağ-Kur, enerji giderlerinden %50 oranında indirim uygulanmalı ve bu uygulama en az 2009 yılı sonuna kadar sürdürülmelidir.
3 - KOSGEB ve Eximbank kaynakları artırılmalı ve bu kaynakların kullanımı kolaylaştırılmalıdır.
4 - Finans kuruluşları, krizden sonra da tekstil ve deri sektörünün önemini dikkate alarak bugün yaşanan gerek fonlama ve gerekse kredi uygulamalarındaki haksızlıklara son vermelidir.
5 - Kriz yönetimindeki çok seslilik giderilmeli, tek ses, tek vücut olarak yapılacak önlemler dillendirilmelidir.
6 - Dahilde işleme rejimi ile ilgili uygulamalar, daha rasyonel biçimde yapılmalı, haksız rekabete yol açması önlenmeli ve kolaylaştırılmalıdır.
7 - Sektörde üretim-tasarım-marka oluşturma-pazarlama ve işbirliği imkanlarının geliştirilmesi konularında sektörde söz sahibi olan Sivil Toplum Kuruluşları bugüne kadar olduğundan çok daha fazla çaba sarf etmeli ve işletmelerimize rehberlik etmelidir.
8 - Ülkemizin tekstil ve hazır giyim ürünlerinde fiyat dışı rekabet unsurlarından olan pazarlama çabalarına özel bir önem verilmeli ve yurtdışında mevcut pazarlama ve dağıtım şirketleri ile işbirliklerine gidilmeli veya satın alınmalıdır. Bu amaçla satınalma ve pazarlama ajansları kurulmalıdır.
9 - Bavul ticaretinin iyi işlemesi ve varolan pazarların kaybedilmemesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Ülkemizi Dünya’nın 10. büyük ekonomisi içinde görme hedefimize paralel olarak tekstil ve hazır giyim sektörümüzün düne kadar olduğu gibi bundan sonra da geniş istihdam sağlayan yüksek katma değerli net ihracatçı konumunu sürdürebilmesi için orta ve uzun vadede izlenmesi gereken temel stratejiler ise şunlardır:
1 - Tekstil ve hazır giyim sektörünün artık bittiği ve üzerinde uğraşmaya gerek olmadığı görüşü yerine, gelişmiş AB ülkelerinin yılda 200 milyar dolar ihracat yapmakta ve markalı ürünleri ile pazarın kaymağını almakta olduğu gerçeğinden hareketle, İtalya, İspanya, Fransa gibi ülkeler örnek alınarak katma değeri yüksek ürünlerin üretimine yönlenilmelidir.
2 - Tekstil ve hazır giyim sektöründe “ürün” üretenler sınıfından “değer” üretenler sınıfına geçebilmek için moda-marka-tasarım üstünlüğü oluşturacak değişim-dönüşüm stratejileri, sektördeki sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.
3 - Dünyada ülkelerin ve şehirlerin bile marka olarak tanıtıldığı bir ortamda, vakit kaybetmeden Türk markalarının çıkarılması konusuna önem ve öncelik verilmelidir.
4 - Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Sektörel Eylem Planında belirtilen ve 3-D olarak ifade edilen Değişim-Dönüşüm-Destek stratejileri en kısa sürede hayata geçirilmeli, bu konuda görevlendirilen sivil toplum kuruluşları konunun yakın takipçisi olmalıdır.
5 - Sektörel Eylem Planında öngörülen taşınma konusunda, taşınacak tesisler için uzun vadeli ve uygun koşullarda kredi desteği sağlanmalıdır.
6 - Mevcut maliyet ve fiyat yapısıyla temel ürünlerde rekabet imkanı kalmadığı dikkate alınarak teknik tekstiller, akıllı tekstiller gibi ürün çeşitlendirmelerine gidilmelidir. Bunun için AR-GE ve ÜR-GE çalışmaları yoğunlaştırılmalı, yıllardan beri söyle gelen üniversite-sanayi işbirliği sağlanmalı, ileri teknolojilerin uygulanması konusunda sanayicilerimize yol gösterilmelidir.
7 - Üniversitesi ve İTKİB işbirliği ile kurulması planlanan Tekstil Teknoparkı ve Tasarım Teknoparkı bir an önce tamamlanarak sanayicilerin hizmetine sunulmalıdır.
8 - İMA, İstanbul Moda Akademisi’nin faaliyet alanı ve etkinliği süratle artırılarak “Tasarım Üniversitesi” için altyapı oluşturması sağlanmalıdır.
9 - Risk sermayesi, girişim sermayesi şirketlerinin sayısı ile kredi garanti fonunun imkanları artırılmalıdır.
10 - Tekstil ve hazır giyim sektörü kadar önemli olan tekstil makineleri ve tekstil kimyasalları üretim ve ihracat imkanları geliştirilmelidir.
11 - Devlet yardımlarından daha etkin biçimde yararlanılabilmesi için sistemin iyi işlemeyen yönleri ıslah edilmeli ve desteklerin kağıt üzerinde kalması önlenmelidir.