MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Ahmet Çakır, 12-14 Ağustos 2005 tarihleri arasında Malatya'da düzenlenen Genel İdare Kurulu toplantısı sonuç bildirgesini açıkladı.
Abone olMüstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Malatya Şube Başkanı Ahmet Çakır, 12-14 Ağustos 2005 tarihleri arasında Malatya'da düzenlenen MÜİSAD Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısı sonuç bildirgesini açıkladı. Çakır, "Huzur ve istikrarın yatırımları cezp edeceği konusunda ortak kanaat oluştu" dedi. MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat, 28 MÜSİAD Şube Başkanı ve 110 üye işadamının katılımı ile gerçekleştirilen MÜSİAD GİK toplantısına ev sahipliği yaptıklarını belirten Malatya Şube Başkanı Ahmet Çakır, "Bu toplantıda, Türkiye'nin ekonomik nabzını tutma imkanımız oldu. Ortak kanaat ise huzur ve istikrar ortamının yatırımları cezp edeceği yönündedir. Türkiye'nin gösterdiği performans ve ihracat artışı da bunun bir kanıtıdır" diye konuştu. Bölgede sektörel teşviklere ihtiyaç olduğunu belirten Çakır, "Bu nedenle yapılan Teşvik Yasası ihtiyaçları tam anlamı ile karşılayamamaktadır. Bölgesel özellik itibari ile başta tarım ve hayvancılık olmak üzere madencilik ve iç turizmi canlandırmaya yönelik çalışmalar, gündeme alınmalı ve projeler hayata geçirilmelidir. Konfeksiyon sektörü, Türkiye'nin Batı bölümlerinde sıkıntı ve darboğazdadır. Onların buralara açılımı sağlanarak istihdam yaratılabilir. İşsizlik, ekonomik rahatlık bir çok yanlış yönelmenin de önünü kesecektir. Ülkemizde son yıllarda düşük enflasyon ortamına girilmesiyle birlikte rekabet önem kazanmaya başlamıştır. Artık sadece fiyat savaşları değil, fiyatla birlikte kalite ve satış sonrası savaşları bir paket halinde rekabet öğesi olarak ortaya çıkmıştır. Artık tekli politikalar değil, çoklu paket politikalar geçerlidir. Firmaların markası, ürünlerin imajı ve buna dayalı psikolojik faktörler rekabette kendisini daha fazla hissettirir olmuştur" şeklinde konuştu. Rekabet ve büyüme stratejilerinin KOBİ'ler için çok önemli olduğunu vurgulayan Çakır, "Ekonomide makro göstergelerde birtakım olumlu gelişmeler yaşanırken, mikro ekonomi seviyesinde küçük işletmelerin yapısal dönüşüm sürecinde zorlandıkları gözlenmektedir. Zira, bazı KOBİ'ler piyasalardaki rekabet, teknoloji ve trendleri zamanında göremiyor ve etkili tedbirler alamıyor. Unutmamalı ki ekonominin yeni dinamiklerini göremeyen bu rekabet ortamında ayakta kalamaz. KOBİ'ler bir ülkenin sanayi ve iş hayatının temel öğesini oluşturmaktadır"dedi.