MÜSİAD hazırladığı raporda, etkileyici kazanımlara rağmen, Türkiye'nin hala birtakım yapısal zayıflıklar ve kurumsal eksikliklerle karşı karşıya olduğu bildirdi.
Abone olMüstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) hazırladığı raporda, etkileyici kazanımlara rağmen, Türkiye'nin hala birtakım yapısal zayıflıklar ve kurumsal eksikliklerle karşı karşıya olduğu, bunlar arasında cari işlemler açığı, işsizlik ve fakirliğin ön planda geldiği belirtildi. MÜSİAD'ın "Türkiye Ekonomisinde Son Durum" başlıklı raporunda, makro ekonomideki müspet gelişmeler bir yana, AB ile üyelik müzakerelerinin başlamasının, olumlu havayı besleyerek, geleceğe yönelik istikrar beklentisini artırdığı bildirildi. Raporda, açıklanan yüzde 6.5 faiz dışı fazla hedefinin, 2006 yılında da faiz dışı fazla odaklı mali disiplinin sürdürüleceğinin işareti olarak yorumlanabileceği belirtilerek, "2006'dan başlayarak işsizlik ve fakirlikle mücadelenin ön plana çıkması ve bütçe açığında artık sadece hedefin tutturulması, bunun daha ilerisinde bir iyileşmenin beklenmemesi gerekir. Diğer taraftan, yapısal reformlara devam etme gerekliliği de öne çıkmaktadır" denildi. Raporda, dış ticaret açığı ve GSYİH'nin yüzde 6.2'si gibi rekor bir oranı yakalaması beklenen cari açığın (22 milyar dolar) artık oldukça karmaşık bir konu halini aldığı vurgulanarak, risk unsuru olduğu kaydedildi. Yapısal dönüşüm koşulları altında, rekabet avantajı sağlamak amaçlı bir kur ayarlamasının, dış hesaplarda sürdürülebilir bir düzeltme sağlamasını beklemenin gerçekçi olmayacağı belirtilen raporda, şunlar kaydedildi: "yükselen sektörlerdeki yerli katkı artırılmalı ve Türkiye'nin rekabetçi avantajlarını temel alan yeni alternatif sektörlerin ortaya çıkarılmasına çalışılmalıdır. Enflasyonu hedefin altına indirmeye aşırı şekilde ve tek yönlü olarak odaklanmak yerine, faiz dışı fazla hedefi 2006 yılında yüzde 4-5 seviyesine çekilebilir ve yeni bir öncelikli sektörler hesabı ortaya konulabilir." MÜSİAD'ın reel sektörde yapısal dönüşüm önerilerine yer verilen raporda, Konut Edindirme Fonu'nda biriken paraların hak sahiplerine geri ödenmesinin vatandaşın devlete olan güvenini ve piyasaya yansıyacak tüketici satın alma gücünü olumlu etkileyeceği, kayıt dışı istihdam edilenlerin kayıt altına alınmasının sosyal güvenlik açıklarını önemli ölçüde kapatacağı, kaçak yabancı işçi çalıştıranlara ağır müeyyideler uygulanması gerektiği belirtildi. "Merkez Bankası, enflasyondaki düşüşe paralel olarak faiz oranı ile döviz kuru arasındaki makasın kapatılması yönünde faiz oranı indirimlerine döviz kuru ile optimum denge sağlayıncaya kadar devam etmelidir" denilen raporda, günlük repo uygulamasının yanlış olduğu, en azından haftalık veya aylık repo uygulamasına geçilmesi önerildi.