MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat, Türkiye'nin 2005 yılında özellikle dış yatırımlar alanında önemli bir ivme kazandığını belirterek, 'Çekim merkezi halindedir' dedi.
Abone olBolat, MÜSİAD Bursa Şubesi tarafından düzenlenen iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, istikrarın devamının çok önemli olduğunu söyledi. Türkiye'nin, 1990'lı yıllarda büyük acılar yaşadığını anlatan Bolat, 1970'lerdeki terör ve anarşi acılarını, 1990'larda da adeta birsiyasi ve ekonomik kaos ortamıyla yaşadığını bildirdi. Bolat, kalkınmanın anahtarının siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması ve ekonomik gelişmenin sürekliliği olduğunu belirterek, bu anlamda siyasi partiler arasındaki rekabetin doğa ve parlamenter demokrasilerde olması gereken bir durum olduğunu vurguladı. MÜSİAD olarak tüm siyasi partilerden isteklerinin bu rekabeti polemiklerle ve gerginlik çıkacak hususlarda yapmamaları olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: ''Partiler arasındaki rekabet çözüm odaklı, halka hizmet, hakka hizmet anlayışına uygun olarak, ülkemizi ekonomik sosyal ve sınayi kalkınmada daha ileri noktalara götürecek projelerin ortaya konması şeklinde olmalıdır. Unutmayalım ki, siyasi istikrarsızlığın yansımaları hemen ekonomik alanda da görülebiliyor. Siyasi istikrarsızlığın iç ve dış yatırımlar konusunda olumsuz etkileri olabilmektedir. Türkiye 2005 yılında özellikle dış yatırımlar alanında önemli bir ivme kazanmış durumdadır. Bir çekim merkezi haline gelmektedir.'' İŞ DÜNYASININ FAY HATLARINDA BÜYÜK BİR KIRILMA YAŞANIYOR İş dünyasında büyük dalgalanmalar olduğuna değinen Bolat, herkesin özelleştirmelere girmeye çalıştığını ifade etti. Bolat, ''Türkiye'de kısa bir süre sonra baktığımızda iş dünyasında yeni tipler, şirketler ve yeni sektörel yapılanmalar göreceğiz. Adeta iş dünyasının fay hatlarında büyük bir kırılma yaşanıyor. İnşallah bu dalga sona erdiğinde sektörel yapılanmalar, kalkınmamız noktasında olumlu bir tablo sergiler'' diye konuştu. Hızla değişen dünyada piyasaların, teknolojinin ve trendlerin de hızla değiştiğine işaret eden Bolat, işletmelerin ve firmaların rekabette ayakta kalmak için, bütün bu değişen faktörleri göz önünde tutmak zorunda olduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin yeniden yapılanma süreci yaşadığını anlatan Bolat, şunları söyledi: ''Bu yeniden yapılanma süreci sancısız geçmiyor. KOBİ'ler, reel sektör ve esnaf açısından ciddi sıkıntılar var. Özellikle ciroların arttığı karların azaldığı bir dönem yaşıyoruz. Eskiden yüzde 70 karlarla çalışan işletmeler şimdi yüzde 3-5'lik karlara veya karsızlıklara razı olmak durumunda kalıyor. Bu da maliyetlere büyük önem vermemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Burada hükümete düşen görev,2006 yılında ekonomik programda reel sektöre, KOBİ'lerin, esnaf ve çiftçi kesiminin güçlendirilmesine yönelik olarak, gerekli desteklerin ortaya konulmasıdır. Bu anlamda büyük fedakarlıklar gösteren bu kesimler, artık Türkiye ekonomisinde kendilerine yönelik olarak da bir rehabilitasyon sürecinin gerçekleşmesini haklı olarak beklemektedirler.'' Bolat, KOBİ'lerin ekonomilerin bel kemiğini oluşturduğunu, Türkiye'de istihdamın yüzde 66'sını OBİ'lerin sağladığını dile getirerek, KOBİ'lerin ihtiyacı olan şeyin finansman olduğunu bildirdi. Mevcut ekonomik yapılanmada sınayi gelişmesini, teknolojik gelişmesini tamamlamış, sermaye yapısı güçlü olan büyük şirketlerin öne geçtiğini ve avantajlı duruma geldiklerini ifade eden Bolat, ''KOBİ'ler ise, gerek teknolojik gelişmeyi takip anlamında, gerekse işletme sermayesi ihtiyacı anlamında ciddi bir şekilde finansmana ihtiyaç duyuyorlar'' dedi.