MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan Türkiye ekonomisi ve erken seçimin ekonomiye etkilerini İnternethaber.com’dan Hatice Kübra’ya değerlendirdi. Kaan, erken seçimin ekonomiyi pozitif etkileyeceğini söyledi.
Abone olMÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, erken seçime giderken “ekonomi kötüye gidiyor” iddialarının gerçeği yansıtmadığına, büyüme rakamlarının bunun tam aksini söylediğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurt dışına para çıkaran iş adamlarına sert eleştirileri için bunların daha çok yabancı yatırımcı olduğunu ve sayılarının az olduğunu söyledi. Yeni sistemde kabinede bir iş adamının yer almasının olumlu katkılar sunacağını belirten Kaan, MÜSİAD’ın 2020 yılını hedeflediğini ve Türkiye ekonomisini bir kat daha sıçratmak için çalıştıklarını belirtti.
İşte MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan’ın ekonomi gündemine dair sorularımıza cevapları...
Türkiye 24 Haziran'da seçime gidiyor. Bu erken seçim kararının alınmasında ekonominin etkisi olduğunu belirtenler var. Sizce ekonomi kötü olduğu için mi erken seçime gidiyoruz?
Şu anda Türkiye'de ekonomik sistemde, ticari sistemde bir sorunumuz yok. Sorunumuz tamamen güneyimizdeki ateş çemberiyle birlikte siyaseten Türkiye'yi sıkıştırma çabası. Yapabilecekleri başka bir şeyleri yok. Onun için şu anki yapılan erken seçimin faydası ne olacak? Önümüzdeki bu belirsizlikte 5 yıl önümüzü açmış olacak. Muhalefetin de ikide bir seçimle ilgili hodri meydan demesine de cevap vermiş olacak.
Yani erken seçim kararı Türkiye için ekonomik açıdan iyi mi olacak?
Tabiki pozitif etkileyecek. Bir miktar ortadaki bu kargaşa belirsizliği ortadan kalkmış oldu. Bir de bizim özellikle sıkıntı çektiğimiz, bürokrasi dediğimiz, işi ağırlaştıran, mevcut KHK'larla diğer çıkarılan ilave kanunlarla birlikte bir ağırlaştırma var. Onu da ortadan kaldıracak. Çünkü şu anki mevcut sistemle geçilecek olan sistem çok farklı. İşleyiş daha da hızlanacak. Bu hızlanma neticesinde biz de işlerimizi daha kolay yapacağız. Yatırım ortamı iyileştirmede kazanımlar var. Bunlar hepsi sahaya sürüldüğünde daha rahat bir dönem bekliyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "yeni sistemle birlikte kabinede özel sektörden gelen iş adamı bakan olabilir" ifadesi var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bakanlık sayısının 14, 15'e düşeceği ile ilgili bilgiler var. Bazı bakanlıkları birleştirecekler. Bununla birlikte mevcutta özellikle bazı bakanlıklar var ki onlarda neredeyse 6 ayda bir bakan değişiyor. Bunları daha işin ehline vermek gerekiyor. O bakımdan bence güzel bir teklif. Orda, iki bakanlıkta özel sektörden iş adamlarından olmasında bence de fayda var.
Bunun ekonomiye katkısı ne olur?
İşin içinden gelen birinin, bunu eğer tecrübesiyle birlikte getirmişse, sektöre katkı vermişse ekonomiye katacağı çok şey olur. Çünkü o işin tabanından gelmiştir. İşin ehli birisi geldiği zaman daha iyi olacağını düşünüyorum. Ama tabi tamamında olur mu bilemem.
Cumhurbaşkanı'nın son dönemde özellikle paralarını yurt dışına para çıkaran iş adamlarıyla ilgili sert açıklamaları oldu. Siz MÜSİAD Başkanı olarak bu konuya nasıl bakıyorsunuz?
Son dönemde özellikle yabancılarda var bu, Türk iş adamlarının çok az bir kısmında var. Firmalarını satıyorlar ve Türkiye'den çekilip başka bir ülkeye geçiyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın kastettiği bunlar. Cumhurbaşkanımız yurt dışında yatırım yapan iş adamlarımızı kastetmiyor. Yurt dışında fabrika satın almış, yatırım yapmış olanlara değil Türkiye'de kazanmış fakat parasını dışarı götüren kişiler için söylediğini bizzat belirtti. Aynı zamanda Türkiye'nin yurt dışında ciddi yatırım yapan iş adamları olduğunu söyledi.
Tabi bizim burada ifade edeceğimiz şu; Türkiye artık kabına sığmayan bir ülke, iş dünyası da aynı şekilde. Belli seviyeye yükselmiş iş dünyasındaki firmalarımızın Türkiye'de yapabilecekleri sınırlı. Farklı bir alanda eğer çalışmak istiyorsa tabiki yurt dışına açılma imkanı var. O bakımdan onların önünü açmak için biz MÜSİAD olarak dünya genelindeki iş adamlarımızın birbirleriyle iş yapmalarını sağlıyoruz.
Dolar ve Euro'nun artışı, paralarını yurt dışına çıkaran iş adamları gibi nedenlerle ekonominin çok kötüye gittiği yönünde eleştiriler var. Bir kesim de bunun algı operasyonu olduğunu dillendiriyor. Sizce durum nasıl?
Onların Türkiye'ye yapacağı hiçbir şey yok. Çünkü Türkiye ekonomisi o kadar küçük bir ekonomi değil. 800 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe sahibiz. Onların çıkaracağı paralar bize çok büyük bir etki yapmaz. Türkiye'de zaten şu anda ekonomik verilere baktığımızda büyüklüğümüz geçen sene 7.4 büyümeyle OECD rakamlarının en üstünde. Ama kredi derecelendirme kuruluşlarına bakarsanız 2017 yılındaki vermiş oldukları raporlarda 4 sefer revize etmek durumunda kaldılar. Hep küçük göstermeye çalışıyorlar. Ama 3. çeyrekte 4. çeyrekte büyüme var. Biz 2018'de de yüzde 6'ya yakın bir büyüme olacağını düşünüyoruz.
Peki iş adamlarında piyasaya karşı bir güvensizlik olduğu da söyleniyor. Buna yorumunuz nedir?
Ben bunların hiçbirine katılmıyorum. Niye katılmıyorum, çünkü şu anda belli bir kesim iş yapmadan para kazanma yolunu seçiyor. En kolayı işçiye dokunmadan, yatırımla uğraşmadan, faize para yatır ordan geçimini sağla. Bu onların çıkartmış olduğu bir sıkıntı. Bunun için biz bunu yanlış buluyoruz. Türkiye'de şu an kapasite kullanım oranları yüzde 80'i geçmiş. Yani zaten üretim en üst noktaya gelmiş, herkes yatırım yapmak istiyor. Böyle bir ülkede büyüme rakamları da, mesela sanayideki çarklara baktığımızda yüzde 9.2 büyüme var. Nerden bakarsanız bakın kötü olsa bunlar niye var? Onun yanı sıra devlet de yatırım yapıyor. Dünyaya da bir bakalım. Şu anda dünyadaki en büyük on projenin altısı Türkiye'de. Yani ben bir sorun görmüyorum.
Müsiad olarak son dönemde yurt dışı ağınızı genişlettiniz. 2013 hedefiniz nedir?
2023 uzak, daha yakında hedeflerimiz var. Mesela Amerika'da hedefimiz vardı; "2018 yılına kadar 50 temsilcilik" demiştik. 2018'de yine Afrika yılı ilan ettik, Afrika projelerimiz var. 2019 Asya Pasifik yılı dedik. 2020 Güney Amerika yılı dedik. Ama bunlarla birlikte Türkiye'de de özellikle 20 tane dünya markası çıkarmak var. Bizim için 2023 değil 2020 diyelim. Hedefimiz şu anda Türkiye'yi bir kat daha sıçratmak. 1,5 trilyon doları Türkiye'nin yakalaması için gereken katkıyı yapmak.
Amerika ile ilişkilerimiz bu kadar gerginken "50 eyalete 50 temsilcilik" projesini nasıl okumalıyız?
Amerika'ya fırsatlar ülkesine yatırım yapmayı amaçlıyoruz. Onlarla ilişki kurup üçüncü ülkelerle de beraber iş yapmak istiyoruz. Türkiye'nin gücünü de onlara göstermek istiyoruz.