BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Murat Kurum YRP'li seçmene seslendi: İhtimal bile vermiyorum

AK Parti'nin İBB Başkan adayı Kurum, Yeniden Refah Partili (YRP) seçmene seslenerek, "Yeniden Refah Partili kardeşlerimiz kime destek verilmesi gerektiğini bilen, seçmendir. Ben seçmenimizin böyle bir hataya düşeceğini açıkçası düşünmüyorum, ihtimal bile vermiyorum." dedi.

Abone ol

Yerel seçime son 2 gün... Adaylar son son canlı yayın programlarına katılarak açıklamalarda bulunurken, gözler en çok merak edilen İstanbul'da. AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum, katıldığı A Haber canlı yayınında gündeme ilişkin soruları cevapladı. Yeniden Refah Partisi'ne ilişkin de açıklamalarda bulunan Kurum, YRP seçmenine seslendi.

Kurum şu ifadeleri kullandı:

"Yeniden Refah Partisi seçmenimizle biz Cumhur İttifakı içinde mayıs seçimlerinde beraberdik. Gönül isterdi ki bugün de aynı beraberliği yaşayalım. Aslında Yeniden Refah Partili seçmenimiz CHP'li belediyecilik anlayışını en iyi bilen seçmendir. Rahmetli Hoca'mızın bu ülkenin büyümesi, kalkınması, gelişmesi, yerli ve milli sanayisi adına hayalleri vardı. 22 yıldır Sayın Cumhurbaşkanı'mız bu hayalleri gerçekleştirmek için ekibiyle mücadele etti. Bugün tankımız, topumuz, insansız hava aracımız, Baykarlarımız, Bayraktarlarımız, Akıncılarımız, SİHA'larımız varsa, Kızılelma'mız yoldaysa eğer, o hayalleri gerçekleştirmek için verilen mücadele sayesindedir. Ayasofya eğer prangalarından kurtulduysa, orada ezanlar artık sonsuza dek yankılanıyorsa, o iradenin yansıtılmasıyla olmuştur. Filistin'deki, Kudüs'teki zulme karşı bugün Sayın Cumhurbaşkanı'mız tüm dünyaya meydan okuyorsa eğer yine bu anlayışın tezahürüdür. Şimdi Çamlıca Camisi baktığınızda Ayasofya'yı selamlıyor, Levent Barbaros Cami'miz orada, medeniyetimizin bize bıraktığı eserler bugün yenilenmiş haliyle İstanbul'a hizmet ediyor."

"Yeniden Refah Partisi AK Parti'ye kaybettirmek, CHP'ye kazandırmak için çalışıyor." denildiğinin aktarılması üzerine Kurum, "Ben seçmenimizin böyle bir hataya düşeceğini açıkçası düşünmüyorum, ihtimal bile vermiyorum. Yeniden Refah Partili kardeşlerimiz sandığa gittiklerinde oylarının CHP zihniyetine mi fayda sağlayacağını yoksa bu az önce anlattığım hayallerin gerçekleştirilmesi adına mücadele edenlere mi destek verilmesi gerektiğini bilen, seçmendir." değerlendirmesinde bulundu.

Kurum, afet bölgelerinde yürüttüğü çalışmalar ve afetzedelerle iletişimine dair video klibin izletilmesinin ardından "Sahada karar verip uygulama yaptık, yerinde. 'Bir bakalım, edelim, bir gidelim, çalışalım.' yok, orada karar verdik, orada hemen işler başladı" diye konuştu.

Elazığ depreminde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bölgeye yaptığı ziyaretin hatırlatılması üzerine Kurum, "Biz sahada çalışıyorduk, 'CHP'li belediye başkanı geldi.' dediler. Anladığım kadarıyla birkaç fotoğraf çektiler sonra oradan Erzurum'du galiba, kayağa gittiler. Biz de vatandaşımıza sözlerimizi tutmak için sahada günlerce çalıştık. Elazığ'da 40 günün üzerinde kaldım, neredeyse bütün Elazığ, havalimanında bizi uğurladı. O anı hiç unutamam. Hani 'Niye Kara Murat oldunuz? Onun için olduk" ifadelerini kullandı.

Kurum, İmamoğlu'nun kendisine yönelik eleştirileriyle ilgili de şöyle konuştu:

"Ben bütün bakanlarımızla beraber çalıştım, o bakanlarımızın bugün benimle birlikte düşüncelerini kamuoyuyla paylaşmasından niye rahatsız oluyorsun? Çalışmış, o da görmüş, gördüğünü anlatıyor, farklı bir şey yapmıyor. Sen 14-28 Mayıs'ta masa etrafında oturuyordun. Ne diyorlardı? 'Birlikten güç doğar. Birlikte yol yürüyeceğiz.' 6 genel başkan, cumhurbaşkanı yardımcısı birkaç tane. O gün 6-7 kişi yanında varken bir sıkıntı yoktu, şimdi yalnızsan eğer dönüp bir aynaya bak. Seni İstanbul'a belediye başkanı yapan genel başkan yardımcını, genel başkanını gittin sırtından hançerledin. 'Ablam, ablam' dediği Sayın Meral Akşener'i yolda görse başka tarafa gitmeye çalışır. Masanın etrafında kimse kalmamış, niye? Çünkü sen uyumsuz bir insansın, kimseyle anlaşmıyorsun, kimseyle beraber hareket etmiyorsun ve kendini Kaf Dağı'nda görüyorsun ama millet seni orada görmüyor."

Kurum, bugün düzenlenen ve ilk 6 ay ile 1 yıllık acil eylem planını açıkladığı "İstanbul İçin Hızlı ve Sağlam Adımlar" toplantısına dikkati çekerek projelerinin detaylarını anlattı.

İmamoğlu'nun İstanbul'un bütçesiyle ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Kurum, "Nasıl almamış, nereye gidiyor o zaman para? Ben Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı'ydım, bizzat biz gönderiyoruz İller Bankası'ndan. Günümüzde en fazla payı alan belediyedir İstanbul nüfusu, büyüklüğü itibarıyla ve gününde ödenir. Biz 2018'e oranla tam 5 kat arttırmışız, 18 milyar lira gidiyormuş o zaman şimdi 5 kat artmış ve 96 milyar gidiyor, 5'ten de fazla. 104 milyar bütçesi varmış 2023'te, bunun yüzde 92'si devletten geldi." ifadelerini kullandı.

Sandık görevlilerine duyurmak istiyorum...

Kurum, çeşitli anketlerle ilgili, "Onlar Cumhurbaşkanlığı seçiminde de 'Kazandık, aramızda kalsın öndeyiz, kazanıyoruz.' dediler. Bunu pazar günü de yapacaklar. Buradan milletimize, sandık görevlilerine duyurmak istiyorum; aynı polemiği, aynı senaryoyu pazar akşamı yine izleyeceğiz. O yüzden sandık görevlilerimiz seçim kurullarına mühürlü o sandık sonuçlarını teslim edene kadar aman rehavete kapılmayalım, sandıklarımızı terk etmeyelim çünkü aynı oyunu yine yapacaklar. Yine 'Öndeyiz.' diyecekler, aynısını biliyorsunuz mayıs seçimlerinde de yaptılar, ne oldu? İşin sonunda yine biz galip geldik ve 31 Mart akşamı biz kazanacağız." diye konuştu.

Kurum, DEM Partisi seçmenine mesajının sorulması üzerine de şunları söyledi:

"Biz 16 milyon İstanbul'un oyuna talibiz ve 16 milyona eşit hizmet götüreceğiz, bu anlayışla çalışacağız. Onlar orada hangi uzlaşı adı altında iş yürütürse yürütsün seçmenin de bir feraseti, bir kararı var. O kararı sandıkta net şekilde yansıtacaktır. Ya iş yapana verecektir ya da kendi ideolojisi, tabanı üzerinde tercihini kullanacaktır. Öbür tarafa verdiğinde kullanılmış bir oyun onlara faydası olmayacağını net şekilde biliyor, bunu daha önce de denediler. Yedili masada varlardı, ne oldu? Bugün hepsi birbirine düştü. Şimdi 'Tek başınayım.' diyor, niye tek başınasın? Bir dön aynaya bak. Millete söz verdin, sözleri tutmadın. Milleti kandırdın, milletin aklıyla alay ettiniz. Artık seçmenimiz kandırılmak istemiyor. Hizmet istiyor, eser istiyor, İstanbul'da huzurla yaşamak istiyor."