PKK terör örgütünün yöneticisi Murat Karayılan, Kılıçdaroğlu'nun siper görüntülerini böyle yorumladı.
Abone olPKK terör örgütünün yöneticisi Murat Karayılan, demokratik özerklik istediklerini söyleyerek 'Eğer devlet bunu kabul etmezse o zaman topyekun bir direniş dönemine geçeriz' dedi. Terör eylemlerinin artmasını AK Parti'ye bağlayan Karayılan, Kılıçdaroğlu'nu da taklitçilikle suçladı.
PKK terör örgütünün yöneticisi Murat Karayılan, “demokratik özerklik” çözüm modelinin Türkiye ile birlikte çözümü içerdiğini, Türkiye'nin demokratikleşmesi anlamını taşıdığını öne sürdü ve “demokratik özerklik formülasyonunu devlet kabul etmezse o zaman topyekun bir direniş dönemine geçeriz” dedi.
ANF'nin haberine göre, aynı zamanda KCK Yürütme Konseyi Başkanı olan Murat Karayılan, tek taraflı eylemsizlik kararının kaldırılması ve yeni sürecin üzerinden bir aydan fazla zaman geçtiğini söyledi. PKK açısından bu süreci değerlendiren Karayılan, “Genel olarak normal bir performans sözkonusu. Ama bir takım yetersizlikler de var. Biz bunlar üzerinde duracağız” dedi. “Kürt sorunun hala Türkiye'nin temel bir sorunu” olduğunu ifade eden Karayılan, AKP'nin demokratik açılım sürecini eleştirdi. Karayılan, şunları söyledi:
“AKP başta biraz kendi kendine faydacı yaklaşarak 'açılım' adı altında bazı şeyler ortaya attı. Ama bu böyle olmaz. Basit sloganvari kurnazlıklarla olmaz. AKP'nin yöntemi basitti. Aslında hiçbir çözüm niyeti de hazırlığı da yoktu. Güncel duruma göre hareket ediyor. Çözüm iradesi yoktu. Örneğin barış gruplarının gitme süreci. Aslında bu AKP'nin de hükümetin de istemiydi. Başbakan önce onayladı. Ama MHP vb. tepki gösterince AKP de onlarla aynı saldırganlığa geçti. Yani bu da şunu gösterdi ki AKP aslında bu işi tek başına götürecek bir iradeye sahip değil.”
“ÇÖZÜM SİPERDE DEĞİL SİYASETTE VE MECLİS'TEDİR”
Karayılan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun sınır bölgelerindeki sınır ziyaretlerini de değerlendirdi. “CHP'nin Kürt sorununa yaklaşım biçimini hala anlamaya çalıştıklarını” belirten Karayılan, “Sipere gitme meselesi biraz CHP'nin gerçeğini ele veriyor. Oysa CHP'nin bir alternatif çözümü olabilirdi. CHP'deki değişim böyle olabilirdi. Ama sipere gitmek 'şiddet politikasına bağlıyım' demektir. Bunu zaten AKP yaptı. Kılıçdaroğlu da AKP'nin taklidini yapıyor. Hem de şov yaparak. Çokça tartışıldı. 'Ben çömelmedim' diyerek aynı ucuz yaklaşımı gösterdi. Sorunun çözümü sipere gidip biri iki saat orda kalmak değildir. Sorunun çözümü siperde değildir. Böyle çözülmez. Sorunun çözümü siyaset sahnesindedir, meclistedir, Anayasal sistemin değişmesindedir” diye konuştu.
“ÇATIŞMALARIN BAŞLAMASINDA AKP SORUMLU”
Karayılan, AKP gibi soruna basit yaklaşmanın, sorunu çıkmaz bir duruma getirdiğini öne sürdü ve “Bugün çatışmalar bu noktaya gelmişse AKP'nin bunda çok büyük sorumluluğu vardır. Biz bir yıl önce 13 Nisan'da tek taraflı eylemsizliği ilan ederken de sonuna kadar samimiydik. Bunun iyi anlaşılması lazım. Eğer çözüm umudu ışığı olsaydı böyle olmazdı. Ama tüm kapılar kapatıldı. Üstünkörü basit yaklaşımlarla tasfiye devreye konuldu. Böyle olunca da biz kendi çözümümüzü kendimiz gündemleştirmek durumunda kaldık. Bugün yaptığımız da budur” dedi.
“DEMOKRATİK ÖZERKLİK OLMAZSA DİRENİŞİMİZ BÜYÜR”
Demokratik özerklik formülünün sadece KCK'ye ait bir formül olmadığını bildiren Karayılan, şunları söyledi:
“Demokratik çözüm formülü bizim esas aldığımız bir formüldür. Ama aynı zamanda çeşitli sivil toplum kuruluşlarının da esas aldığı bir şeydir. Yine siyasi partilerin savunduğu bir şeydir. Sanırım BDP'nin de programında var. Yani bu Kürt halkının ulusal bir çözüm formülüdür. Demokratik özerkliğin inşa süreci gelişiyor. Bunu giderek vücut bulması ve kendini ilan etmesi konusunun tartışılması gerektiğini belirtiyoruz. Öyle Türkiye'yi zorlayan, parçalayan bir şey değildir. Demokratik özerklik çözüm modeli Türkiye ile birlikte çözümü içeriyor. Türkiye'nin demokratikleşmesi anlamını taşıyor. Demokratik özerklik formülasyonunu devlet kabul etmezse o zaman topyekun bir direniş dönemine geçeriz."