Murat Belge ile Sırrı Süreyya Önder arasındaki polemik ağır sözlerle devam ediyor...
Abone olMurat Belge'nin "Yetmez ama Evetçiler, ölen adamların ölümünden sorumludur' diyen Sırrı'ya oy vermedim" açıklamasına, "Durduğu yerin hiçbir kıymeti, anlamı yok. Bir de kendisini komünist zannediyor" yanıtı veren BDP'li Sırrı Süreyya Önder bombalamayı sürdürüyor.
Belge'yi "sömürge aydını" ilan eden Önder, "Siz 'hangi dağın yelisiniz' ki insanların onurları ve hayatları üzerinde bu kadar keyfi, bezgin, sarhoş kelamları ediyorsunuz?" diye seslendi.
Belge, "Murat Ağabey, Bir sabah uyanıp Ak Parti'den ümidi kesmişsiniz, kesmeyin! Onlar sizden çok ümitliler çünkü... Bir tek 'sivilcilik' bahsiyle 'boykot'un politik olarak benzerliğinden hazzetmiyorlar o kadar. Vaktiyle ilk sizden işittiğimizi söylemeyiz, olur biter" dedi.
Önder, MUrat Belge'ye Radikal'deki köşesinden yanıt verdi. "Kaybedilmiş bir seçmen olarak Murat Belge ve çevresinin çevresi" başlıklı yazısında Önder özetle şunları söyledi:
SÖMÜRGE AYDIN
"Belge, referanslarını Marx'a dayandıran, Marksist, hatta komünist olduğunu iddia eden ' bir ağabeyimiz. O halde onunla başlayabiliriz. Karl Marx, 18. Brumaire adlı yapıtında siyasal analiz literatürüne temel bir katkı yapar. Ona göre, siyasetin dış formuna tekabül eden kuru gürültüye bakarak anlamlı analiz yapılamaz; esas olarak trendi belirleyen toplumsal içeriğe bakılması ve bunun tarihsel bir perspektifle yapılması gerekir.
Marx böyle diyor ama başta Belge olmak üzere birçok entelektüel, tipik bir 'sömürge aydın' refleksiyle gelişmeleri yorumlamakta.
BELGE'YE ELAZIĞ DEYİMİ
Vaktinde erişilemeyen şeyler için Elazığlıların söylediği bir deyim vardır, şöyledir: "Balık demiş ki ben öldükten sonra yemişim derin gölleri." Bu entelektüellerin yaşça kâmil olanlarına tasallut olan ruh hali tam da böyle bir bezginlik içeriyor.
Bu bezginlikleriyle yaşasalar Murat Belge sorun olmayacak. Son tahlilde kendilerini ve yakın çevrelerini ilgilendirecek bir sorun gözüyle bakılabilir. Gelin görün ki bizlerin de buna inanmamızı ve hatta desteklememizi bekliyorlar. İş burada çatallaşıyor. Söz söylemek yerine, soru sormanın zamanıdır."
MURAT BELGE'YE ÖNDER'DEN SORULAR
Önder bu sözlerinin ardından Hopa olaylarını, HES direnişlerini anlatarak bunlara destek vermenin neresi yanlış diyerek, Belge'ye "İktidar da aynen benim gibi düşünüyor, bu işte bir sıkıntı olmalı, en azından sınıfsal olarak" demez mi insan? Pijama ile yapılabilecek kadar rahat, dağınık ve konforlu bir siyaseti Türklere hak görürken, Kürtlerin niçin önünü iliklemesi gerekmektedir? İliklemezlerse bütün bu bombalar, gazlar, mermiler reva mıdır?" gibi sorular yöneltti.
SARHOŞ KELAMLARI EDİYOR!
Önder yazısını şöyle sürdürdü:
Kendinize komünist deme cömertliğini gösterirken bunlara 'en azından insan' demekteki cimriliğinizi nasıl açıklayacağız? Siz 'hangi dağın yelisiniz' ki insanların onurları ve hayatları üzerinde bu kadar keyfi, bezgin, sarhoş kelamları ediyorsunuz? Murat Ağabey, Bir sabah uyanıp Ak Parti'den ümidi kesmişsiniz, kesmeyin! Onlar sizden çok ümitliler çünkü... Bir tek 'sivilcilik' bahsiyle 'boykot'un politik olarak benzerliğinden hazzetmiyorlar o kadar. Vaktiyle ilk sizden işittiğimizi söylemeyiz, olur biter.