BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Münevver cinayetinde ürküten iddia

Münevver Karabulut'un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Cem'in cinayet anında yalnız olmadığını iddia etti.

Abone ol
Bahçeşehir'de öldürüldükten sonra cesedi Etiler'deki bir çöp konteynerine atılan Münevver Karabulut'un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Adli Tıp raporunda, Cem Garipoğlu'nun “şizoid bulgularının dikkat çekici bulunduğu” şeklindeki ifadenin, sanığın olayı tek başına gerçekleştiremeyeceğinin en büyük kanıtı olduğunu savundu.
Epözdemir, davanın görüldüğü Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesine verdiği dilekçede, tanık anlatımlarına, gelen bir kısım yazı cevaplarına ve sanık ifadelerindeki “çelişkili beyanlara” işaret etti. Mahkemede dinlenen tanıklardan Yunus Tahincioğlu'nun beyanlarının çelişkili, maddi gerçeğe ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu savunulan dilekçede, en önemli delillerden biri olan testereyi satmış olan tanığın, testerenin satın alındığı tarihi tam olarak hatırlamadığı, ancak saatini yaklaşık olarak hatırladığı kaydedildi. Tanığın, satışın saati konusunda vermiş olduğu bilginin ise dosya içerisindeki birçok delile göre tamamen gerçek dışı olduğu öne sürülen dilekçede, kesilen fişin sanığın satın aldığı testere için kesilip kesilmediğinin belli olmadığı, fişin asıl nüshasının sanığın üzerinden veya evinden çıkmadığı anlatıldı.
 
"CEM CİNAYETİ İŞLERKEN TEK DEĞİLDİ İDDİASI"

Dilekçede, iddia olunan fişin bulunamadığı, tanığın kolluk kuvvetlerinin dükkana gelmesi üzerine vergisel cezadan korkması sonucu, başka bir fişi testereye karşı kesilmiş olarak verdiği ileri sürüldü.Cem Garipoğlu'nun olay tarihi itibariyle cezai ehliyetini etkileyebilecek herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bulunmadığı, cezai ehliyetinin tam olduğu şeklindeki Adli Tıp Raporuna da değinilen dilekçede, bu raporun Psikogram bölümündeki, sanıkta “şizoid bulgularının dikkat çekici bulunduğu” şeklindeki ifadenin, bir bakıma sanığın olayı tek başına gerçekleştiremeyeceğine dair bir delil niteliğinde olduğu kaydedildi.

Rapordaki bu ifadenin, aynı zamanda sanığın beyanında geçen, “Cinnet getirerek, kendinde olmadığı bir halde işlediğine dair” beyanlarının da gerçeği yansıtmadığına dair bir delil niteliğinde olduğu savunuldu.

Dilekçesinde, sanık beyanlarındaki tutarsızlığın, araştırılması gereken savunma delillerinin savunma tarafından değil, kendi taraflarından araştırıldığını ifade eden avukat Epözdemir, “savunmanın gerçek dışı olduğunu, bunun da mahkeme tarafından idrak edilmesini beklediklerini” kaydetti.