BIST 9.449
DOLAR 34,42
EURO 36,41
ALTIN 2.841,71
HABER /  GÜNCEL

Mümtazer Türköneden olay öneri

Zaman gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi. Yazarın önerisi çok konuşulacak..

Abone ol

Zaman gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne, TSK yerine yeni bir ordunun kurulmasını önerdi.. Türköne bugünkü orduyu fesat üreten Yeniçeri ocağına benzetti.

Türköne'nin dünkü köşe yazısı büyük bir tartışma başlatacak. Açılımın tam ortasında ve Cumhuriyet'in 86. yıldönümünde gelen bu öneri bazı kesimleri çok kızdıracak..

" diyen Türköne 3. Selim'in kurduğu bu orduya övgüler yağdırdı. Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasının tarihe "hayırlı olay" olarak geçtiğini de sözlerine ekliyor. İşte o yazı:

(...)"İrtica belgesi" bir işaret fişeği oldu ve karanlık köşeler aydınlandı. Kendi halkına, ülkesine ve hatta kendi mensuplarına karşı komplolar, entrikalar çeviren bir fesat ocağı ile karşı karşıyayız. 1807'de Yeniçeri ordusunda bile kimsenin aklına gelmeyecek türden desiseler bunlar. Temel sorunumuz bu fesat üretme işinin ne ölçüde emir-komuta zinciri içinde yapıldığını, bütünüyle kurumsal kimliğin bu işteki rolünü tespit etmek. Tamam, cuntacıları ordudan ayıklayalım; ya fesat ve komplo üreten kurumsal hiyerarşi ve yapı ne olacak? Fesat üretmek Yeniçeri ordusunda, Kabakçı Mustafa gibi birkaç düzenbazın işiydi. Bugün ise, kurumsal yapı içine yerleşmiş bir fesat merkezi yok mu? Gazi Fincan, "Ordu, Doğu Perinçek, Yalçın Küçük, Ergenekon sanıkları, Abdullah Öcalan, Deniz Baykal, Canan Arıtman'dan oluşur" derken gözümüzden kaçan bir "kurumsal kimliği" hatırlatmıyor mu?

Ordunun varlık gerekçesi güvenliği sağlamaktır. Vatandaşlarını suç işleyerek tezgâha düşüren bir ordu ile bir ülkenin güvenliği sağlanabilir mi? Karargâh merkezinde geniş çaplı komplolar, provokasyonlar tezgâhlayabilen bir ordunuz varken "demokratik açılım" yürütebilir ve etnik sorununuzu çözebilir misiniz? Ergenekon sanıklarını kurtarmak için operasyonlar planlayan askerlerinizle hukukunu koruyabilir misiniz?

"Gerçek" olduğu ortaya çıkan belge, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatanı ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne karşı, bugüne kadar ortaya çıkartılmış en ciddi tehdidin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içinden geldiğini gösteriyor. Bu tehdidin ortadan kalkması için cuntacıların ordudan ayıklanması yetmez. Bu belgenin hazırlanması emrini veren Genelkurmay İkinci Başkanı'nın başında bulunduğu hiyerarşinin tamamının görevden alınması da yetmez. Hatta ve hatta, bu kurumsal yapıyı sürdürebilmek ve skandalı örtbas etmek için kendi itibarını riske eden Genelkurmay Başkanı'nın istifa etmesi bile bu tehdidi ortadan kaldırmaz.

Türk askerinin şerefini, ülkemizin güvenliğini, Türkiye'nin birliğini, halkın hukukunu, devletin bekasını koruyabilmek için bu "kurumsal yapı"ya son vermemiz ve yeni bir ordu kurmamız lâzım.

Bizim bir Nizam-ı Cedit ordusuna ihtiyacımız var.

Nizamı Cedit (Yeni asker) nasıl kuruldu Yeniçeriler neden ayaklandı? Yeni ordu nasıl kaldırıldı?

[PAGE]


 
Kelime anlamı "Yeni Düzen" olan Nizam-ı Cedit,III. Selim" in batılı bir anlayış ve uygulamayla kurduğu yeni bir askeri örgütün adıdır.

Yirmi sekizinci Osmanlı padişahı olan III.Selim, Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarda üst üste gelen yenilgilerinin nedenini orduya bağlıyordu. Yeniçeri Ocağı kuruluşundaki ruhu kaybetmiş, amaçlarından sapmıştı. Bu nedenle, batılı düzeninde yeni bir askeri örgüt kurmaya karar verdi.

KIYAFETLERİ AVRUPALI GİBİYDİ

Yeni asker Fransız sistemine göre eğitim yapıyordu. Giyimleri de Yeniçerilerinkinden farklıydı. Ayaklarında dizlik, sırtlarında bir ceket bulunmaktaydı.Dizlik ve ceket kırmızı renkteydi. Daha sonra kurulan ikinci ortanın rengi mavi oldu. Subayların elbisesi de erlerinki gibiydi. Sadece cübbedeki düğme çokluğuyla ayrılıyordu. Düğmelerin çokluğu subayların üstünlük ve rütbelerini gösterdi. Nizam-ı Cedit"in silahları çakmaklı ,süngülü tüfeklerdi.

Tez zamanda halk arasında tutulan Nizam-ı Cedit"e rağbet arttı. Üsküdar yöresinde yapılan Selimiye Kışlası yeni askerle doldu. III. Selim, Niğde, Kayseri, Ankara, Kütahya, Kastamonu, Bolu, Akşehir ve Aydın"da Nizam-ı Cedit yazılması için fermanlar gönderdi. Sonuç olarak 12.000 er yazıldı. Yeni yeni kışlaların yapımına girişildi. Ancak, Tekirdağ kadısı"na gönderilen ferman olumlu sonuç vermedi.

Ayaklanan Yeniçeriler Tekirdağ kadısı"nı öldürdüler. Bu olaydan cesaret alan Rumeli ayanları başkaldırdılar. Nizam-ı Cedit örgütünün yaygınlaşması, Yeniçeriler kadar ayanlara da aykırı geliyordu. Yeni örgütün güçlenmesi, onların etki alanının daralması sayılırdı. Akka kuşatmasında Nizam-ı Cedit"in Napoleon Bonaparte"ı yenilgiye uğratması, Yeniçerileri büsbütün yıktı. Ordu cephede Ruslar"la savaşırken indirildi. Ondan sonra padişah olan IV. Mustafa, aynı duruma düşmek korkusuyla Nizam-ı Cedit örgütünü kaldırdı (1807).