Mumcu koruma zaafiyetine dikkat çekti. Mumcu İçişleri Bakanlığı'nın İstanbul'da kimi koruduğunu sordu.
Abone olAnavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''İstanbul'da koruma talebime rağmen bana koruma verilmiyor, bu önemli değil. İçişleri Bakanını göreve çağırıyorum; kimlere koruma veriyorsunuz, bir anlatın'' dedi. Mumcu, partisinin haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada, politikanın, insanların hayatında iz bıraktığını söyledi.
İşini kaybetme korkusuyla evine giden birinin eşine şiddet uygulamasının ardında politika olduğunu belirten Mumcu, ''Politika, annelerde okula gönderdiği çocuğunun geri dönmemesi endişesi bırakıyor'' dedi. Metropol şehirlerin beceriksizlikle yönetildiğini ileri süren Mumcu, ''İstanbul'a bir bakın;!Hrant Dink'i koruyamadılar, 'koruma istemedi' dediler. İstanbul'da kimleri koruyorsunuz bir anlatın. İçişleri Bakanını göreve çağırıyorum. İstanbul'da talebime rağmen bana koruma verilmiyor, bu önemli değil. Beni kahreden, kimlerin korunduğu. Korumayı Başbakanın yakınlarına, eşe, dosta veriyorlar, hırsıza koruma veriyorlar'' diye konuştu.
Erkan Mumcu, evine hırsız giren veya tartaklanan vatandaşların polise gitmeye cesaret edemediğini ileri sürerek, ''Böyle bir devlet olur mu? Ya devlet başa ya kuzgun leşe. Kuzgunun, hırsızın baş tacı edildiği dönemde yaşıyoruz'' dedi.
''EMANETİ EHLİNE VERİN''
İnsanların, özgürleştirmenin, devleti adil mekanizma olarak işletmenin yolunu bildiklerini ifade eden Mumcu, Türk Milletinin, Avrupalının sahip olduklarını hak ettiğine inandığını söyledi. Erzak ve kömür dağıtımıyla övünülen bir dönemin yaşandığına dikkati çeken Mumcu, şunları söyledi: ''Ülkeyi her anlamda 'alan el' haline getirdiler. Bu kahredicidir. İnsanlara bir şeyler verirken, onurlarına tecavüz ediliyor. İnsanımız, veren el olmayı hak ediyor. Türkiye'yi hak ettiği gerçekle buluşturabiliriz. Bunun için kaynaklarımız yeter. Bütün mesele, iktidarın nasıl ele geçirilecek olması. İnsanları korkutan, yıldıran da bu. Siz emaneti ehline verirseniz bu olur. Çocuğunuzu, canınızı, işinizi kime emanet edebilirseniz, oyunuzu ona verin.'' Seçim barajının, partilere değil, seçmenlere uygulandığını ifade eden Mumcu, bu sorunu aşmak için herkesi, Türkiye'nin gücüne, değerlerine ve kapasitesine inanmaya davet etti.
''SESSİZLİK ORUCU TUTMAK İSTİYORUM''
Anavatan Partisi Genel Başkanı Mumcu, güncel konulara ilişkin konuşmalar yapıldığını ve bu konuşmaların sözden öteye gitmediğini belirterek, ''Bir müddet sessizlik orucu tutmak istiyorum'' dedi. İşsizlik sorununun çözümü ve nitelikli eğitimin yollarını anlatmak istediğini belirten Mumcu, ''Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı herkesin, nüfus cüzdanıyla Türkiye'de her şeyin sahibi gibi yaşamasının mümkün olduğunu anlatmak istiyorum. Sadece ay yıldızlı nüfus cüzdanıyla her şeyin sahibi olmak mümkün'' diye konuştu. Mumcu, ''iktidarın kendine uzak olanlara karşı herkesle işbirniği yapmaya hazır olduğunu'' ifade etti.
''SORUN; TÜRKİYE'NİN KADERİNE, MİLLETİN EL KOYMASIDIR''
Erkan Mumcu, yapılacak genel seçimleri anımsatarak, her milletin layık olduğu gibi idare edildiğini söyledi. Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Gelin, bu ülkeye çağ atlatan ANAVATAN'a güvenin. Türkiye'nin geçmişten biriktirdiği meseleler üzerinden Türkiye'yi kamplaştıranların, kutuplaştıranların, Türkiye'ye hiçbir şey veremeyeceğini görün.(Bu ülkenin, laiklik, dindarlık vesaire gibi kamplar üzerinden hiçbir yere varılamayacağını, ancak bölüneceğini görün. Size, sizi zenginleştirecek, çocuğunuz, eşiniz, geleceğiniz için imkanlar ve fırsatlar getirecek olanı seçin. İnandığınız din değerlerinizi, bezirganca size pazarlayanlara yüz vermeyin. Bunları siyasetten kovun. Türkiye'nin ihtiyacı, Türkiye'nin kaderine milletin el koymasıdır. Mesele budur. Bu iktidar ve onun ana muhalefeti, kesinlikle bu ülkenin kaderi karşısında çaresizdir, kifayetsizdir. Artık mimletin; milletin kaderine, ülkenin kaderine el koymasının zamanı gelmiştir.''