BIST 9.636
DOLAR 34,64
EURO 36,37
ALTIN 2.928,96
HABER /  GÜNCEL

Mumcu'ya göre büyüme yok

ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, İESOB'daki toplantıda hükümete seslenerek "Büyüme dediğiniz olay kortizonlu tedaviden başka birşey değil" dedi.

Abone ol

Mumcu, İzmir Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Mehmet Ali Susam ile odaların başkan ve yöneticilerinin katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, "Türkiye’nin nitelikli, katılımcı, çoğulcu, müzakereci, yönetişimci, güçlü sivil toplum örgütlerine ihtiyacı" olduğunu söyledi. Türkiye’de "zor zamanlar yaşandığını", küreselleşmeyle birlikte serbest sermayenin, pazar olarak gördüğü yerlere egemen olmaya çalıştığını, dünyanın birçok ülkesinde küçük esnaf ve sanatkarın bunların haksız rekabetiyle karşılaştığını anlatan Mumcu, iş geliştirme pozisyonu eksik olan Türkiye’de de bunun sancılarının yaşandığını kaydetti. Hipermarketler karşısında küçük esnafın korunmasının devletin elinde olduğunu kaydeden Mumcu, şöyle dedi: "Devlet, piyasa düzenleyicidir. Rekabetin korunması, haksız rekabetin önlenmesinden sorumludur. Bizler (hipermarketler olmasın) demiyoruz. Vatandaş, tüketici farklı hizmetleri, ürünleri aynı yerden alma avantajına sahip olsun. Hipermarketler, yatırım indirimleri, istisnalar, yabancı sermaye imtiyazlarından yararlanıyor. Tedarikçiler üzerinde baskı kuruyor. Buna karşı küçük esnafı koruyacak bir yasa yok. Enflasyon yüzde 10’a indi, vergiler yüzde 40’larda. Hükümet bunu indirmeye yanaşmıyor. Büyük firmalar, yatırım indirimleri, istisnalardan dolayı bu vergiyi vermiyor. Vergiyi, kayıt dışına kaçamayan, ekmek, su alan, telefonla konuşan, işçi, memur, esnaf veriyor." SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME Mumcu, verginin yüzde 70’inin faizlerle gittiğini, böyle bir ekonomik sistemde sürdürülebilir bir büyüme yakalanamayacağını savundu. Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü: "İyileşme filmini daha önce gördük. İçinde bulunduğum hükümetleri uyardım, ikaz ettim. (Uyumayın, yaklaşan tehlikeyi görün) dedim. Bugün de büyüme dediğiniz olay kortizonlu tedaviden başka birşey değildir. Döviz baskı altına alınarak, Türk parası değerli hale getirilmeye çalışılıyor. Arjantin’de, Brezilya’da bunun örnekleri görüldü. Hem de onlarca kez görüldü. Bu soygun düzenidir. Memleket, millet soyulmaktadır. Ülke, sıcak paranın insafına bırakılmış durumdadır. En ağır bedeli millet ödüyor. Bu karamsar bir tablo ama ben herşeyi açık seçik söylüyorum. Ahlaki sorumluluğumu yerine getirmeye çalışıyorum" ÖZGÜR BASIN, DEMOKRASİNİN TEMİNATI Basının, ekonomik ve mesleki özgürlüğe sahip olmadığı için baskı altında olduğunu iddia eden Mumcu, "Özgür basın gerçekten Türk demokrasisinin teminatıdır" dedi. Mumcu, muhalefetin olmadığı yerde muhalefet işlerini görebilecek yegane imkanın, özgür basın olduğunu belirterek, "Çoğu zaman Türkiye muhalefetsiz kalabilmektedir. Her rejimin iktidarı vardır. Hiçbir yönetim biçimi iktidarsız değildir. Ama muhalefet sadece bir tek rejimde vardır, o da demokrasidir. Demokrasiyi değerli kılan şey de muhalefete dahil olmasıdır. Ama ne yazık ki, basınıyla, siyasetiyle Türkiye’nin muhalefetsizleştirildiği, tek seslileştirildiği sürece doğru gidiyoruz" diye konuştu. KEMERALTI ÇARŞISI’NI GEZDİ Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nı da gezen Mumcu, burada Kemeraltı Derneği Başkanı Necati Ortabaş’tan bilgi aldı. Mumcu, Türkiye’de ekonominin "finans -kapital" ağzıyla konuşulduğunu ve düşünüldüğünü, ekonomi içinde insan unsurunun gözardı edildiğini öne sürdü. Mumcu, şöyle dedi: "Faiz, gecelik faiz, borsa, endeks, sürekli bunlar konuşuluyor. İnsansız, üretimsiz bir ekonomiye inandırıldık. 1998’den bu yana buna inandırıldık. Giderek büyüyen bir borç batağının içindeyiz. Doğru bir siyaset, ulusal mutabakata ihtiyacımız var. Türkiye büyümeye mecbur bir ülkedir. Sanayileşmesi, kentleşmesi, eğitimi, sağlığı, geri bırakılmış, sorunları sürekli ertelenmiştir." Mumcu, yaklaşık 15 bin esnafın bulunduğu çarşıyı 2 saat 20 dakikada gezdi. Esnafın ikram ettiklerini içti, yedi, onlara karanfil ve gül verdi.