Ankara'da siyasi kulisler bu sürpriz öneriyi konuşuyor. Türban sorununun tartışıldığı şu günlerde ANAVATAN lideri Erkan Mumcu Başbakan Erdoğan'a bir teklifte bulundu.
Abone olAnavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''Hükümet, Türkiye'nin çözüm bekleyen sorunlarını Anayasayla çözmek konusunda istekliyse, biz varız ve hazırız'' dedi. Mumcu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, başörtüsü sorunuyla ilgili gerekirse referanduma gidilebileceğini söylediğini anımsattı. Bu meselenin toplumu gerdiğini belirten Mumcu, ''Kendi cürümünden daha fazla bir gerginlik yaratmakta, Türkiye'nin pek çok konuda önünü kapatmaktadır'' dedi. Türban sorununun referandum konusu edilmesinin, Türkiye'yi toplumsal açıdan daha büyük bir gerginliğin, ayrışmanın içine sürükleyeceğini savunan Mumcu, ''Din-laiklik tartışmasının içine hapsolabiliriz. Önümüzde toplumsal barışı da tehlike altına alabilecek ne kadar sorun varsa Anayasal çözümlere kavuşturabilme imkanı vardır'' dedi. Seçilecek Cumhurbaşkanı'nın eşinin, kılık kıyafeti tartışmasının yaşandığını anımsatan Mumcu, ''Türkiye, Cumhurbaşkanı sorununu tartışacaksa bir sistem sorunu olarak tartışmalıdır. Cumhurbaşkanı adayı olacak kimsenin eşinin kılık kıyafetini tartışmak, bulunduğumuz sorunlar karşısında meleklerin cinsiyetini tartışmak gibidir'' diye konuştu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Anayasa Mahkemesi Başkanı sıfatıyla, ''Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı sisteminin ürettiği sorunlara dikkati çektiğini'' belirten Mumcu, bugün ve geçmiş dönemlerde cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında yaşanan tartışmalara örnekler verdi. Mumcu, ''Bu cumhurbaşkanlığı sistemi, tartışma ve çatışma üretmektedir'' dedi. ANAYASA'YI DEĞİŞTİRECEK ÇOĞUNLUK VAR Sorunların çözümünün, CHP ile AK Parti arasındaki dokunulmazlık tartışmasında kilitlendiğini, sosyal barışı üretecek ve Türkiye'nin önünü açacak Anayasal çözümlerde CHP'nin kilit işlevi üstlendiğinin iktidar partisinde söylenegeldiğini kaydeden Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ancak bugünkü tablo, bunun gerçek olmadığını bize gösteriyor. İktidar ile ANAVATAN'ın sandalye sayısının toplamı, Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğun var olduğunu gösteriyor. Eğer hükümet, Türkiye'nin çözüm bekleyen sorunlarını Anayasa ile çözmek konusunda istekliyse, biz varız ve hazırız. Gelin Anayasa'da YÖK ile ilgili bir değişiklik yapalım. Çünkü üniversitelerde başörtüsü yasağını getiren yegane hüküm, YÖK yönetmeliğidir. İlk ve orta öğretimin bu tartışmanın dışında olduğu unutulmamalıdır. Hem başörtüsü hem üniversite sorununu çözelim. Dün 1 milyon 800 bine yakın kişi sınava girdi. Bu akıl dışı sistemin kurbanı olmaya aday 1 milyon 600 bin kişi var. Bu akıldışı durum her sene yaşanıyor. Buna çözüm bulalım. Bunun çözümü var. Çözüm için işbirliğine hazırız. Cumhurbaşkanlığı ile ilgili olarak da çeyrek başkanlık ile yarım başkanlık arasında, hiçbir şeye benzemeyen, örneği olmayan ve sorun çözemeyen sitemi değiştirelim. Bunu yapacak sayımız, irademiz, gücümüz var. Niyetimiz de varsa bunu hemen yapabiliriz. (Zamanı gelince yaparız) demek halka saygısızlıktır. Şimdi değilse ne zaman? Cumhurbaşkanlığını sorumlu bir kurum haline getirelim. Yetkilere sahip ama sorumlu olmayan bir anlayış, çağdaş hukuk ve demokrasi anlayışı değildir. Adına yarı başkanlık ya da başkanlık diyelim, bu da müzakere edilebilir, Cumhurbaşkanını halkın seçtiği bir sisteme yönelelim. Bu tartışmalara bir son verelim. ANAVATAN, kilidi açacak anahtar konumunu Türkiye'nin hizmetine sunmaya hazırdır. Sonbahar, bazı şeyler için geç olabilir.'' Mumcu, Başbakan Erdoğan'dan randevu istediğini ancak henüz yanıt gelmediğini kaydederek, ''Sayın Başbakan lütfedip kabul ederse, bunları ayrıntılı şekilde anlatacağım ve çözüm için destek vermeye hazır olduğumuzu ifade edeceğim'' dedi. YÜRÜTME DOKUNULMAZLIĞINI KALDIRALIM Milletvekili dokunulmazlıklarıyla ilgili bir soru üzerine, AK Parti ve CHP'nin tavrından dolayı bu konunun, diğer çözümlerin de önünü tıkayan bir mesele olarak beklediğini ifade eden Mumcu, ''Yasama dokunulmazlığını koruyalım ama yürütme dokunulmazlığını kaldıralım ya da sınırlandıralım. Meclis'in hükümet üzerindeki denetimini artırma zarureti var. Aksi halde Türkiye, bu hortum tartışmalarına 30 sene daha devam eder'' dedi. Mumcu, Başbakan'a bu öneriyi de götüreceklerini kaydederek, ''Fakat önerdiğimiz unsurlardan hiç biri, diğerinin olmazsa olmaz koşulu değildir. Yeter ki, uzlaşabileceğimizi gösterelim'' diye konuştu. İLK VE ORTAÖĞRETİM BU KAPSAMA ALINAMAZ Mumcu, bir gazetecinin, ''Yükseköğretimin ardından devlet daireleri ve ortaöğretim kurumlarında başörtüsü talebi gelirse'' sözleri üzerine, ''Bu sorun en akut olarak yükseköğretimde yaşanıyor. İlk ve orta öğretim bu kapsama alınamaz. Reşit olmayan bireyler üzerinde yönlendirme anlamına gelebilecek düzenlemelerin yanında olmayacağımızı şimdiden açıkça söyleyebiliriz'' dedi. Mumcu, kamusal alan tartışmasında da ayrımın, ''hizmet alan ve hizmet veren'' üzerinden yapıldığında, meselenin laikliğe de uygun bir perspektif içinde çözüleceğini söyledi. Bir soru üzerine Mumcu, bu konularla ilgili CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile görüşebileceğini ancak Başbakan'ın görüşmesinin ''daha şık'' olacağını kaydederek, ''Biz bu konuda bir rol kapma, ön alma hevesinde değiliz'' dedi.