BIST 9.918
DOLAR 35,19
EURO 36,64
ALTIN 2.962,00
HABER /  GÜNCEL

Mumcu Meclis'i toplantıya çağırdı

Erkan Mumcu, Türkiye'nin milli birlik ve beraberlik açısından kritik bir dönemden geçtiğini belirterek TBMM'nin acilen toplanmasını istedi.

Abone ol

ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, bugün Türkiye'nin gerçekten milli birlik ve beraberliğe muhtaç olduğunu belirterek, ''Milli birlik ve beraberliği üretmenin yolu demokratik siyaseti karalamak, muhalefete iftira atmak değildir'' dedi. Mumcu, Ümit Özerol'un İl Başkanlığı'nda yeniden yapılandırılan İstanbul İl Teşkilatı Yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya geldi. ANAVATAN İl Başkanlığı'ndaki tanışma toplantısında konuşan Mumcu, üyelere, ''görevlerinin hayırlı uğurlu olması'' dileğinde bulundu. Üyelerin zor bir zamanda, zor bir göreve talip olduğunu kaydeden Mumcu, ''Zor zamanların adamı olmak tam bir lider davranışıdır'' dedi. Türkiye'de aylardır bölücü hareketin faz değiştirdiğini ve karşı karşıya bulunulan problemin terör probleminden ibaret görülemeyeceğini ifade eden Mumcu, bu olayların yarattığı kaygıların giderek daha da derinleştiğini söyledi. Aylardır milli strateji üretilmek üzere işbirliği çağrılarında bulunduklarını, ancak bu çağrılarına en küçük bir karşılık bulamadıklarını belirten Mumcu, ''Hükümet kendi beceriksizliğini itiraf etmek yerine muhalefetle işbirliği yaparak, soruna çözüm bulmak yerine kendi beceriksizliğini muhalefete atan bir üslubu benimsiyor'' diye konuştu. Türkiye'de, siyasi tarihte örneği görülmemiş siyasi ahlak ihlalleri yaşandığını savunan Mumcu, buna örnek olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Terörden, kandan medet ummak'' şeklindeki sözlerini gösterdi. Erkan Mumcu, şöyle devam etti: ''Bir kez oldu, bunun bir sürçülisan olabileceğini düşünüp üstüne gitmedik. Olsa olsa bir terör örgütüne yakıştırılabilecek sözleri demokratik siyaset içinde sarf etmek cüretini ne yazık ki Başbakan göstermiştir. Bunun, kendi kültür birikimini, kendi kavrayışını ve tabii kendi siyasi terbiyesini gösteren bir düzey olduğunu söylemekle yetinebilirdik. Ancak dün her ne kadar işaret ettiği odak bir başka siyasi parti olsa bile demokratik siyaset ahlakıyla bağdaşmayan bir tutum daha ortaya konuldu. Aynı sözler tekrar edilmiştir; (Terörden prim yapmaya çalışmak). Bunu yapanın ta kendisi Başbakan'dır. Bu meseleyi suiistimal eden, bu meseleye çözüm bulmak sorumluluğu orta yerde dururken bunu Hükümete karşı bir komplo gibi sunmaya çalışan ve bunun sorumlusu sanki demokratik siyaset, demokratik muhalefetmiş gibi sunmaya çalışan Başbakan konuyu sömürmektedir.'' Ancak bunun siyaseten sömürülebilir bir konu olmadığını vurgulayan Mumcu, ''Vatandaşın ayarıyla oynamamak lazım. Sağduyuyu muhafaza edip korumak lazım. Bugün Türkiye gerçekten milli birlik ve beraberliğe muhtaçtır. Milli birlik ve beraberliği üretmenin yolu demokratik siyaseti karalamak, muhalefete iftira atmak değildir'' şeklinde konuştu. Erkan Mumcu, eğer ortada böyle bir ispat varsa bunun ispatını da ortaya koymak gerektiğini söyledi. Konuşmasında TBMM'nin genel görüşme amacıyla toplanması çağrısını yineleyen Mumcu, şunları kaydetti: ''3 aydır iktidara, ana muhalefet partisine yaptığımız çağrıyı bir kez daha tekrar ediyorum; RTÜK seçimleri marifetiyle 3-5 koltuğu paylaşmak için nasıl Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırdınızsa, lütfen ama lütfen Türkiye'nin önemli bir dönemeçten geçtiği ve çok endişe verici tehlikelerle yüz yüze olduğu şu günlerde TBMM'yi toplayın. Çözüm arayışlarında muhalefetle işbirliği yapmakta çok istekli olmayabilirsiniz. Ama bu sizin keyfinize bırakılabilecek bir mesele değildir. Madem ortaya bir tanım attınız, bunu cami avlusuna çocuk bırakır gibi bırakamazsınız. Bırakın muhalefeti, hiç olmazsa kendi milletvekillerinizle konuşun. '' Bugün kıvılcım değerinde olan şeylerin yarın bir yangına dönüşmemesi için Hükümeti aklı selime çağırdığını da belirten Mumcu, ''Ateşin bacayı sardığı gün birçok şey için çok geç olabilir'' şeklinde konuştu. Konuşmasında, AB ve ekonomi konusuna da değinen Mumcu, ''Hükümet'in AB'ye tam üyeliği müzakere etmesi gerekirken Kıbrıs'ı müzakere ettiğini'' söyledi. Mumcu, ayrıca, Türkiye'de ekonominin de kortizon etkisi altında bulunduğunu savundu.