BIST 9.395
DOLAR 34,59
EURO 36,68
ALTIN 2.911,93
HABER /  POLİTİKA

Mumcu Ağara dokundurdu

ANAVATAN lideri Erkan Mumcu, Lübnan konusunda isim vermeden Ağar'ı iğneledi.

Abone ol

ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, bazı siyasi partilerin Lübnan'a asker gönderme konusunda ne (A), ne de (B) dediklerini belirterek, ''Bu kadar ürkek, tırsak olup da ondan sonra delikanlı diye ortalıkta dolaşmasınlar'' dedi.

Partisinin TBMM GRUP toplantısında konuşan Mumcu, Türkiye'nin Afganistan'da hem komuta gücünde olduğunu, hem de sayısal olarak ağırlıklı bir muharip güç bulundurduğu dile getirerek, bunun sonucunda ortaya koyduğu olumlu misyonları gerçekleştirdiğini söyledi. Son Lübnan kararına kadar tüm BM kararlarının dayandığı hukuksal temellerin açık ve net olduğunu vurgulayan Mumcu, BM güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararın ise komuta sürecinin gelişmesinde iradeyi oradaki güce terk ettiğini kaydetti. Karar konusunda sadece kendilerinin değil, İspanya, İtalya Fransa, Almanya'nın da tereddütlerinin bulunduğunu vurgulayan Mumcu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Tezkere taslağı yapmadan ve Meclise sevk edilmeden bir Bakanlar Kurulu toplantısının arkasından hemen çıkıp Meclisi falanca gün toplantıya çağıracağını söylüyorsunuz. Biz bilmeyeli Türkiye'de rejim mi değişti? Biz bilmeyeli rejim Türkiye'de Başbakanlık rejimi mi oldu? Nerede kaldı TBMM'nin haysiyeti, saygınlığı, itibarı... TBMM Başkanı ne yapar? Meclisin ne gün toplanacağına karar vermek hükümetin işi mi? Böyle bir şey görüldü mü geçmişte? Demokratik bilinciniz bu kadar kıt ve zayıfsa bu normaldir. Oturup ne zaman toplanacağına da karar verirsiniz.''

ABD Dışişleri Bakanının, Ortadoğunun şekillendirilmesine yönelik sözlerini de eleştiren Mumcu, bu bölgenin içinde Türkiye'nin de bulunduğunu söyledi. Mumcu, bu sürecin sonunda İslam dünyasında İran'ın öne çıkarılacağını ve model güç olarak bu ülkenin görüleceğini savundu.

''CAN ÇIKAR HUY ÇIKMAZ''

Kendilerinin burada milletin mücadelesini yürüttüklerini, bu mücadeleye başladıkları noktada devraldıkları koşulların olağanüstü ve zor olduğunu dile getiren Mumcu, ''Ama azıcık damarlara kan girince, azıcık canlanınca bunu hangi proje içinde nasıl pazarlarız sevdasına düşenler peydah oldu. Hiç boşuna heveslenmesinler. Kellemi veririm onurumu vermem'' dedi. Bu partinin bugünlere nasıl geldiğini ve kendi kaderine nasıl terk edilip kimsesiz kaldığı günleri polemik konusu yapmayacağını belirten Mumcu, şöyle devam etti:

''Dün dünde kaldı. Hizmeti geçen herkesten Allah razı olsun. Millete hizmet niyeti ile yola çıkan herkese dua ederim, elinden tutarım, yardımcı olurum. Delikanlı mücadeleye var olan herkese de söyleyeceğim şey; hoş geldiniz... Ama perde arkası kukla oynatmak, yalandan dolaplar, dümenle pazarlama hesapları... Anlaşılan o ki can çıkıyor, huy çıkmıyor. Biz yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Milletin aydınlık geleceğine inananlarla aynı istikamette yürüyoruz. Biz sokaklardayız, sahnedeyiz, perdenin önündeyiz, arkasında değiliz.

Biz gölge oyunu oynamıyoruz. Biz imanla çıktık yola ve o iman hala ateş gibi yanmaktadır. Bu milleti korkuya, ümitsizliğe içe kapanıklığa mahkum eden bir hükümetin elinden iktidarı almak da bizim boynumuzun borcudur.'' Erkan Mumcu, milletin, adamı gözünün içine bakınca anladığını ifade ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:

''Millet adamın gözünün içine bakınca bilir. Millet, (Hani çocuklar ağlıyor demiyor muydunuz) vesaire gibi duygu sömürüsü ile milleti kandırmaya çalışan, (Askerlik yan gelip yatma işi değildir) diyerek milletin yarasının üstüne tuz basacak kadar hoyratlaşacak insanların cesaretinin de yüreğinin de samimiyetinin de kaç para ettiğini bilir. Siz millete inanmaya devam edin. Bu arada millet, gölgelerde saklanmaya çalışanların da farkına varacaktır. Dikkat ediyorum bazı siyasi partiler Lübnan'a asker gönderme konusunda ne (A), ne (B) diyebiliyorlar. Bu durum çok zor. Çünkü eğer (hayır) deseler milleti karşısına alacaklar. (Evet) deseler ağa babalarını karşısına alacaklar. Onlar milletle ağa babaları arasında bir tercih yapamadıkları için (havet) durumunda kalıyorlar. Gidip gidip geliyorlar. Yapmamak lazım. böyle acıklı durumlara düşmemek lazım. Bu kadar ürkek, tırsak olup da ondan sonra delikanlı diye ortalıkta dolaşmasınlar.''