Mülteci sayısında Avrupa ülkelerini solladık

Üstün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ortadoğu'da özellikle Müslüman ülkelerin bulundukları alanlarda büyük bir kaos ortamının olduğunu söyledi.

"Bu, sadece bugün IŞİD'le ortaya çıkmış sorun değil" diyen Üstün, Suriye, Filistin, Irak, Mısır, Myanmar ve değişik yerlerde bu karışıklıkların devam ettiğini dile getirdi.

Üstün, Türkiye'nin bu meseleye bütüncül yaklaşmak istediğini vurgulayarak, "Esed'e karşı tavır neyse Mursi'nin devrilmesiyle Sisi'nin iktidara gelmesindeki o darbeye bakış açısı aynı. Irak'taki olaylara bakış açısı da aynı. Orada Sünni-Şii kavgasının çıkacağını çok önceden söyledi. Maliki'nin uygulamalarına hep itiraz etti. Dolayısıyla Türkiye bu topraklarda kavga istemiyor ama meselelerin de bütüncül yaklaşımlarla çözülmesini arzu ediyor" diye konuştu. 

Mulafetin olaylarda ormana değil, içerisindeki ağaca baktığına dikkati çeken Üstün, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Diyelim ki IŞİD'le ya da herhangi bir örgütle mücadele edilsin. Oysa ki sadece bir örgütle mücadele ederek Ortadoğu'daki sorunlar çözülmez. Siz Filistin sorununu çözmediğiniz sürece bu olaylardan kaynaklanan birçok sorun ortaya çıkacaktır. Öncelikle Filistin sorununu çözmeniz lazım. Siz Ortadoğu'da eğer Esed gibi diktatörlere yol verir, Sisi gibi zalim diktatörlere göz yumarsanız o zaman bu katliamların ardı arkası kesilmez. AK Parti hükümeti olarak bu meseleye bütüncül gözle bakıyoruz. Onun için de tezkereyi bu sefer çok daha geniş kapsamlı, hiçbir terör örgütünü ayırmadan, her türlü terör örgütüyle PKK, terör yapıyorsa PYD, IŞİD, El Kaide, hepsiyle mücadele etmek üzere bir tezkere ortaya koyduk."

HDP ve CHP'yi de eleştiren Üsün, "Ancak 'Niye IŞİD'le terörle mücadele etmiyorsunuz, niye Türkiye'nin güvenliğini sağlamıyorsunuz?' diyen CHP ve şimdiki ismiyle HDP, tezkereye karşı geldiler. Bir taraftan 'Kobani'ye (Ayn el Arap) müdahale edin, IŞİD'i durdurun' diyen HDP, tezkereye 'hayır' diyor. Bir taraftan 'IŞİD'i niye engellemiyorsunuz?' diyen CHP, tezkereye 'hayır' diyor. Peki, hükümet hangi argümanlarla bu meseleleri çözecek, kendisine bir saldırı yapıldığında veya oradaki insanlar katledildiğinde nasıl müdahale edecek? Yani hükümetin elinde sihirli bir değnek yok ki buradan değneği değdirsin, çözsün" ifadelerini kullandı.

"Türkiye'deki konteynır kentler çok modern"

Türkiye'nin göç uygulamasının Batılı ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) uygulamalarından çok çok ileride olduğuna dikkati çeken Üstün, "BM heyeti geliyor, Türkiye'nin kurmuş olduğu kampları, konteynır kentleri geziyor ve diyorlar ki 'Keşke bütün dünyadaki konteynır kent ve kamplar böyle olsa.' Standartları çok yüksek" dedi. 

Son olaylarla neredeyse 2 milyon mültecinin sınıra dayandığını vurgulayan Üstün, Kobani'den en son 150 bin mültecinin Türkiye'ye geldiğini, bunların sayısının değiştiğini aktardı.

Bu rakamın çok büyük olduğunu belirten Üstün, şunları kaydetti: 

"Avrupa'nın son 4 yılda bu bölgeden aldığı mülteci sayısı 130 bin. Dolayısıyla onların 4 yılda aldığı mülteciyi biz bir haftada almışız. İnsan Hakları Komisyonu, bayramdan sonra orada incelemede bulunacak. Komisyonumuza bağlı olarak çalışan Göç Alt Komisyonu var. Bu komisyon, yurdumuza misafir olarak gelen göçmen, sığınmacı ve mültecilerin ülkemizde rahat etmesi için çalışıyor. Daha önceki aylarda benzer ziyaretleri yapmıştı. Bu raporlarımızı hükümetimizle, bakanlıklarımızla paylaşıyoruz. Onların burada rahat etmesi için gayret sarf ediyoruz. Dolayısıyla Türkiye göç konusunda çıkarmış olduğu kanun ve yapmış olduğu uygulamalarla sahip çıktığı insan sayısıyla Avrupa'nın ve Batı'nın çok çok ilerisinde yer almaktadır."

Üstün, hükümetin buraya çok ciddi kaynak aktardığını, Türk halkının da bağışta bulunduğunu aktararak, büyük insanlık örneği gösterildiğini dile getirdi.

"Mültecilerin dilencilik yapmalarına müsaade etmeyiz"

"Türkiye'ye yaklaşık 2 milyona yakın insan gelmiş, bazı Avrupa ülkelerinin nüfusundan fazla" diyen Üstün, bunların içerisinde suça karışan ya da arzu etmedikleri görüntüleri sergileyen mültecilerin de olabileceğine dikkat çekti.

Üstün, "Suça karıştığı zaman polis ve jandarma müdahale eder, gereğini yapar. Arzu etmediğimiz görüntüler de olabilir. Olmamasını isteriz ama o zaman da belediye, zabıta ve valiliklerimiz müdahale edecektir" şeklinde konuştu.

Türk halkının bundan dolayı mültecilere karşı aşırı tepki vereceğini tahmin etmediğini vurgulayan Üstün, sözlerini şöyle tamamladı:

"Fakru zaruret içerisinde olan insan bazen yanlışlar da yapabilir. Biz, bunları hoş göreceğiz. Kanunlar çerçevesinde tedbirimizi alacağız. Yoksa bu insanları hor görmek, aşağılamak bizim şiarımıza yakışmaz ama elbette ki Türkiye'nin şehir, park ve sokaklarında dilencilik yapacak bir ortama Türkiye müsaade etmez. Açsa açıktaysa onlara sahip çıkılır ama toplumun huzurunu, kimyasını bozacak hareketleri hoş görmeyiz, bunlar elbette ki engellenecektir."