BIST 9.390
DOLAR 34,47
EURO 36,35
ALTIN 2.870,93
HABER /  GÜNCEL

Mükremin Abiye destek yağdı

Sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın çağrısına edebiyatçılardan destek geldi.

Abone ol

İşte edebiyat dünyamızın tanınmış edebiyatçılarının Yılmaz Erdoğan'ın çağrısı hakkındaki görüşleri:


Adalet Ağaoğlu


YILMAZ Erdoğan, güvercin kanadına yazıp postaladığı mektubu için sağolsun. Süreklilikle demokrasi, eşitlik, barış çağrısında bulunanlara, insan haklarını evrensel planda koruma çağrısında bulunanlara, savaş ve ülkemizin toplumsal planda bölünmesi tehlikesine karşı kaygılarını hep dile getirenlere Ahmet Şık"ın "Mayın" adlı fotoğraf sergisiyle, Mayın"la başlayıp yürütülen terör mezalimini gözlere sokmasına, sergi kataloğundaki benim ve başka aydınların yazılarında dile getirdiklerine, ÖDP"nin toplumda yükselen milliyetçilik ve laik-antilaik gerilimine karşı özgür-demokratik bir toplumu savunmak amacıyla mayıs sonlarında başlattığı ve hálá sürmekte olan "Birlikte Hayatı Savunalım" çağrısına bu kadar yüksek sesle de katıldığı için Yılmaz"a ayrıca ve içtenlikle teşekkür ediyorum. Türkçe ve resmi dilimiz konusunda söyledikleri de bence öyle afákî söylenmiş laflardan değil. Katılıyorum. İtiraz varsa bu konuda tartışmaya da açığım.


Hürriyet bu haykırışı manşete almakla çok iyi yapmış, teşekkür ediyorum. Umalım insanın insan olmasına yakışan düşünce ve duyguları bilesin.


Ahmet Ümit


Savaşı cinayet olarak görüyorum


YILMAZ"a yürekten katılıyorum. Söylediği her kelimeyi sonuna kadar doğru buluyorum. Artık günümüzde savaşı haklı veya haksız diye değerlendirmenin anlamsız olduğuna inanıyorum. Ben savaşı bir cinayet olarak görüyorum. İnsan öldürmenin hiçbir gerekçesi olamaz. Hele öldürmek için örgütlü bir çalışmaya girmenin de hak arama açısından doğru olduğuna inanmıyorum. Bu konuda artık iki taraf da haklı değil gibi geliyor bana. Çünkü söylediğim gibi artık bu bir savaş ve her savaş bir cinayettir. Kürt halkının kendi anadilinde konuşması hakkının gerektiğine inanıyorum, ama PKK da buna bir son vermelidir. İki taraf da silahları bırakmalıdır, yoksa daha çok ölüm kapıda bizi bekliyor. Ölümün telafisi yoktur ve ne yazık ki öldürmenin de hiçbir haklı gerekçesi olamaz.


Elif Şafak


Kürt meselesinde önce insani boyut önemli


BİRTAKIM düşünce insanıyla beraber, bizim zaten bir süredir yürüttüğümüz bir çalışma vardı bu konuyla ilgili, o açıdan zamanlaması da önemli bir mektup. Diyarbakır"da, nefret anlamlarının olmayacağı; başka dil nasıl kurulabilir diye bir çalışmamız vardı, Yılmaz Erdoğan da buna dikkatleri çekiyor. Tabii ben Kürt meselesinin çok boyutu olduğunu düşünüyorum. Ama öncelikli olarak insani boyutu önemli diyorum. En çok ihmal edilen de bu boyutu ne yazık ki. İnsani boyutu öne çıkarılarak sivil toplum örgütlerinin yürüttüğü veya yürüteceği girişimlere çok ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan bakacak olursak, yazarların, edebiyatçıların ve sanatçıların bu konuda önemli rolleri olduğunu ve bu görevleri üstlenmeleri gerektiğine inanıyorum. Şunu vurgulamak gerekir ki hepimiz aynı memleketteyiz, bu memleketin her yeri aynı önemdedir bence. Yani hiçbir köşesi bir diğerinden daha özel veya ayrıca önemli değildir, bunu hatırlayabilmek önemli diye düşünüyorum.


Ayşe Kulin


Sevgi birliği oluşturulmalı


SEVGİLİ Yılmaz Erdoğan, Bu da benden mektubunuza bir yanıt.


Geçen yıl BİR GÜN adını verdiğim ve bu topraklarda yaşayan Türklerle Kürtlerin barışması için kurguladığım romanıma, Mevlana"dan "Yani hem ayrıydılar, yekpare hem.." dizeleriyle başlamış ve roman boyunca çığlık çığlığa yalvarmıştım. Durun! Durdurun! Bazıları mesajımı pek küçümsediler. Ama görüyoruz ki iyi niyetin dışında, hiçbir şey işe yaramıyor. Yakarışınıza gönülden katılıyorum. Her iki taraftan da aynı şekilde düşünenler sevgi birliği oluşturabilirsek, belki kazanırız. Sizin gibi düşünüyorum. Sizinleyim.


A. Behramoğlu


Alkışlıyorum, bu herkese örnek olsun


YILMAZ Erdoğan bir sanatçının, duyarlı bir sanatçının, dürüst bir insanın, gerçek bir insanseverin ve gerçekçi bir yurtseverin yapması gerekeni yapmış. Ben kendisini alkışlıyorum ve herkese örnek olmasını da diliyorum.


Enver Ercan


Dil özgürleşmeden halk özgürleşemez


(Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı) DİLİ özgürleşmeden hiçbir halkın özgürleşemeyeceğini biliyoruz. Hangi sanat yapıtı olursa olsun ifadesinin özgürlüğünü, onu yaratan dilinden alır. Bunun için de o dilin yaratıcısı insanın özgürleşmesi zorunludur. Ancak o zaman bir toplum kendini güvenli kılabilir. Savaşların yok edeceği insanlık kendi dilini de yitirecektir. Savaşın bu eziyeti yapacağını da biliyoruz. Türkiye Yazarlar Sendikası olarak "sürekli barış" çağrımızla bu vurguyu yapmıştık. Yeryüzündeki tüm savaşların durması için de çağrımızı yineliyoruz.

Kaynak: