Müjdat Gezen tazminat cezasına çarptırılınca basın toplantısı düzenledi. 60 bin lira tazminat için 'Bu çok tehlikeli bir karar' dedi.
Abone olBAŞBAKAN Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın da aralarında bulunduğu 15 kişiye 60 bin lira tazminat ödemeye mahkum edilen oyuncu Müjdat Gezen, "O parayı verecek göz var mı ben de?" dedi.
'AK Parti'ye oy verenleri aptal olmakla itham ettiği' iddiasıyla açılan davada, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın da aralarında bulunduğu 15 kişiye 60 bin lira tazminat ödemeye mahkum edilen Oyuncu Müjdat Gezen, avukatları Turgut Kazan ve Aslı Kazan ile baronun Orhan Adli Apaydın konferans salonunda basın toplantısı düzenledi.
"BENİM İNTERNETTE SİTEM YOK"
Sanatçı Müjdat Gezen mahkemenin kararında 'internetteki sitesinde de belirttiği gibi şeklinde bir ifadenin olduğunu da belirterek, "Benim internette sitem yok" diyerek sosyal paylaşım sitelerinde hesabının olmadığını vurguladı.
TIRSMAM YOK
"Ben bir mizahçıyım" diyen Gezen, "Turgut Ağabeyi bu toplantı için 'Aman mizahçıları çağır' dedi. 'Niye?' dedim. 'Hem bu konu mizahidir. Hem onları çok yakından ilgilendirir. Çünkü hepsinin bundan sonra bağlar kelepçe gibi' dedi. Biz hepsine duyurduk. Turgut Ağabeyiyle benim 17. davamız. Biz hiçbirine basın toplantısı yapmadık. Yalnız Turgut Kazan'ın söylediği şu; 'Bu çok önemli' diyor. Bu geleceğe dönük olarak Türkiye ile ilgili çok önemli. Çünkü herkes dediği gibi karikatür çizerken, 'Aman Müjdat Gezen'in başına böyle bir şey geldi biz de yapmayalım' diye. Ama benim bunlardan hem büyük bir korkum, hem büyük bir tırsmam yok. Onların bizden korkması gerektiği kanaatindeyim. Öyle olacak sonucunda da.
BÖYLE ABUK BİR DAVA OLMAZ
En nihayetinde AİHM gideceğiz ve kazanacağız. Çünkü böyle abuk sabuk bir dava olamaz. Ne kadar HSYK değişirse değişsin, oralar buralar ne kadar değişirse değişsin. Bana bunun bir etkisi olmaz. Ben bir mizah sanatçısıyım. Düşüncelerimi mizah yoluyla politik cevapla yapıyorum. Söylemlerim kendimi bildiğimden beri 52 yıldır bu çizgide bunun zaten mizah karşı söylemden çıkar. Yani 'Evet efedim, haklısın efendim' demekten çıkmaz. Bunlar gidip yerine başka bir hükümet gelse biz aynılarını yapacağız. Ben 12 Eylül döneminde de ayağına zincir vurulmuş biriyim. Kitap yazmaktan hem de mizah kitabı yazmaktan dolayı ama bu kadar adama hukuki açıdan pes dedirtiyor. Biz sonuna kadar direneceğiz" ifadelerini kullandı.
"O PARAYI VERECEK GÖZ VAR MI BENDE?"
Gazeteciler toplantı öncesi Müjdat Gezen ve avukatlarının fotoğraflarını çekti. Müjdat Gezen kendisinin fotoğrafını çeken gazetecilere, "Benimki pek sempatik bir bakış olamıyor ama artık.." demesi üzerine Avukat Turgut Kazan da "O kadar paranın üstüne nasıl sempatik bakabilirsin" diyerek güldü. Müjdat Gezen de "O parayı verecek göz var mı bende" diyerek espri yaptı.
BU ÇOK TEHLİKELİ
Avukat Turgut Kazan da "Basın toplantısı ifade özgürlüğü hele hele Türkiye'de çok kullanılan mizah yapma hakkı açısından çok tehlikeli bir kararla karşı karşıya kaldığımız için önce basın mensuplarını ilgilendiren bir sorun. Daha da ötesinde siyasal iktidarın her yaptığını devrim sayıp alkışlayanlar hariç herkesi ilgilendiren bir ifade özgürlüğü sorunuyla karşıya kaldığımız için bu basın toplantısını yapma ihtiyacı duyulmuştur" dedi.
AZİZ NESİN KRİTERLERİ
1992 yılında yazar Aziz Nesin'in bir gazeteye verdiği röportajı basın mensuplarına gösteren Avukat Kazan, "Birinci sayfadan bir haber ve arkasında uzunca bir Aziz Nesin söyleşisi. 1992 yılına ait bir söyleşi bu. Bu söyleşi için ceza davası açılmıştır. 1992 yılı Türkiye'de. 1993 yılında o ceza davası için İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi beraat kararı vermiş. 1993'ün Türkiye'sinde o beraat kararı onanmıştır. O beraat kararında hem ifade özgürlüğü, hem eleştiri hakkı hem mizah yapma hakkı vurgulanırken, aynen şöyle deniliyor: 'Söyleşinin bütünü incelendiğinde acılar içinde bir eleştiri ve tartışma vardır. Espri ve yazarın mizah üslubu olan yani Aziz Nesin'i mizahi nitelikte bir eleştiri yazısı olarak değerlendirilmesi gerekir kanaatine varılmıştır' denilmiştir. Şimdi ileri demokrasideyiz. 4. Demokrasi Paketi açıklandı. 2013 yılındayız. 1993'den 20 yıl sonra sadece Aziz Nesin'in o söyleşisine atıf yaparak, 'Aziz Nesin kriterlerine göre' demiş olmak inanılmaz bir tazminat yüküyle karşı karşıya kalınmasına yol açılmıştır. Bu çok vahim bir durumdur. Çok tehlikeli bir durumdur" diye konuştu.
"BU KARAR AİHM KARARLARINA AÇIKCA AYKIRIDIR"
Avukat Kazan, süreçle ilgili olarak "Müvekkilim Müjdat Gezen bir televizyon programında 'Bazı anketlerde AKP'yi yüzde 50 gösteriyorlar. Aslında Aziz Nesin kriterlerine göre yüzde 60 çıkması gerekirdi' demiştir. 15 AKP ileri geleni kendilerine 'aptal' denildiği iddiasıyla tazminat davası açmıştır. Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi bu sözlerde anket yapanların eleştirildiği, hakaret oluşturacak ifade bulunmadığı, AKP ileri gelenlerinin adı yok, Onları çağrıştıracak bir yaklaşım yok. Onlarla ilgili bir izlenim yaratacak bir sözcük yok. Matufiyette olmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacılar davayı temyiz ettiler. Ancak 12 Eylül referandumuyla yepyeni bir HSYK oluşturuldu. Dönüm noktası orasıdır. Müjdat Gezen ile ilgili red kararı işte bu değişiklikten nasibini aldı. Ret kararı bozuldu. Zaten Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi yargıcı da değişmişti. Yeni yargıç bozmaya uydu. 15 AKP ileri gelenine hakaret edildiği gerekçesiyle 4 biner lira tazminata hükmedildi" diye konuştu.
KORKU YARATIR VE...
Kararın AİHM kararlarına aykırı olduğunu söyleyen Avukat Kazan, "Müjdat Gezen kararındaki anlayış ceza davalarından daha tehlikeli sonuçlar verir. Benzer eleştirilere karşı binlerce dava, binlerce AKP ileri gelenin dava açma fitilini ateşler. Böylece ödenemeyecek tazminat korkusu yaratarak ifade özgürlüğünün kullanılabilme yollarını hepten kapatır, kapatacaktır. Biz ifade özgürlüğü açısından büyük bir tehlike oluşturan bu karara karşı elbet hukuksal bütün imkanları kullanacağız. Böyle bir anlayışın kabul edilemez bir ihlal olduğunu kanıtlayarak mevcut iktidarın AİHM kararlarına boyun eğmesini mutlaka sağlayacağız" diye konuştu.