BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,68
ALTIN 2.960,65
HABER /  GÜNCEL

Muhtar'dan Barlas'a tavsiye

Reha Muhtar'ın sigaraya bırakmasını konu alan Mehmet Barlas'a cevap. Sigarayı bıraktıktan sonra huzur bulan Muhtar'ın cevabı tavsiye niteliğindeydi.

Abone ol

Son günlerde Reha Muhtar, sigarayı bıraktıktan sonraki mutluluğunu dilinden düşürmüyor. Dün kendisi hakkında Mehmet Barlas'ın yazdığı yazı sonrası Muhtar, diyerek üstadına şu tavsiyede bulundu:

Nasıl yüzlerce mail geliyor...
Sigarayı bırakmış ve yepyeni bir hayata başlamış insanlar, nasıl sözleriyle, kalpleriyle, beyinleriyle bana destek oluyorlar...
Hepsinin sözlerinde bir ortak nokta var:
"Sigarayı bıraktığım gün, yepyeni bir hayata başladım... Artık yediğim yemeğin tadını alıyorum... Meğer yemekler ne kadar güzelmiş... Ben neden tadını alamazmışım, o güzelim yemeklerin... Artık içtiğim içkinin tadını alıyorum... Artık hayatın tadını alıyorum..."
Hele gazeteden Kazım Kanat geçen gün geldi odama

5'İNCİ SINIF İNSAN
"3 paket sigara içiyordum... Sevişmenin tadını bile çıkartamıyordum... Sigarayı bıraktıktan sonra, sevişmenin tadını çıkarmaya başladım... Sevişmenin.." dedi...
Ve yüzlerce mail... "2 paket sigara içen karımın bırakması, 3 paket içen kocamın bırakması için sigarayı bırakma deneyiminizi yazın Reha Bey..." diyen yüzlerce mail...
En enteresan sözlerden birini bizim Salih Memecan söyledi...
"Bir kere..." dedi, "Sigara içmediğin için, sigara içen kişiye karşı 1-0 galip başlıyorsun konuşmaya... Odada oturuyorsanız, 'Sigara içebilir miyim' diye soruyor... Yani bir yerde senden izin alıyor... Psikolojik olarak zaten daha baştan ezik duruma düşüyor..."
Salih zaman zaman Amerika'da kaldığı için, orada sigara içenlerin 5. sınıf insan yerine konmalarına iyice alışmış...
Gayet açık söylüyorum... Bugün Amerika'da sigara içenlere, restoranlarda, barlarda, işyerlerinde, kamuya açık alanlarda yapılan ayrımcılığı, geçmişte siyahi vatandaşlarına yapmadı Amerika...
Bir restoranda sigara içmenize izin vermez Amerikalılar...
Karınızla, sevgilinizle restorana veya bara gitmişsiniz... Sigara içeceksiniz...
Sevgiliniz masada oturur... Siz kapının önüne çıkarsınız...
Restorandakilerin küçümseyen bakışlarıyla, kapının önünde çişinizi yapar gibi, sigara içersiniz...
Ancak bitirdikten sonra restorana, dönebilirsiniz...
New-York'ta 50 katlı iş merkezi gökdelenlerde binlerce kişi çalışır... Gökdelenlerin önünden geçerken 3-5 kişi görürsünüz... İçmekten utandıkları sigarayı hızlı hızlı içine çekip, bir an önce işine dönmeye çalışan insanlardır onlar...
Yüzlerinde, binlerce insan arasında zaaflarının farkındaki azınlık olmanın verdiği hafif utanma duygusu vardır...
Yıllar önce, Almanya'da okurken, şarap tatmanın inceliklerini, ustalardan (degüstatör) öğreten bir dersimiz vardı...
Adam geldi... Şarabın nasıl tadılacağını yavaş yavaş göstermeye başladı... Dilin hangi noktalarıyla o tadı alacağınızı öğretirken durdu ve şöyle dedi:
"Bu denemeyi sigara içmeyenler yapacak... Ağzında tütün olanların dillerinin hiçbir tarafı, şarabın tadını almaz... Sigara içenler şarap tadamazlar..."
Şarabı tadamayacaksın, yemeğin tadını çıkaramayacaksın... Hatta Kazım Kanat'ın deyimiyle sevişmenin tadını çıkaramayacaksın...
Her türden tat alma duygusu bu kadar nakıs kalan bir insan olmaya devam etmek istiyor musunuz?..

TATSIZ GÜZELLİK
Sevgili Mehmet Barlas, halen içmekte ve derin derin ciğerlerine çekmekte olduğu duman kütlesinin etkisiyle olsa gerek, kinayeli biçimde "Reha Muhtar'ı bir ay sonra kim tutacak" diye sormuş...
Beni tutmaya gerek yok... Yemeğin, şarabın, hayatın, güzelliklerin ve sevişmenin müthiş tatları ile ilgili mailleri okuyorum şimdilik...
Merak etmesin o çok sevdiğim bir abimdir... Her yeni güzellikten haberdar edeceğim kendisini...
Sadece dinlemekle mutlu olacaksa mesele yok...
Yok kendi de nakıs kalmayıp yaşamak istiyorsa, hemen yardımcı olurum... Yalnız önce sigara yok!..

YAZI:Reha MUHTAR

SABAH