Beşiktaş'ta yöneticiliğe başladıktan sonra bu kimliği ile ön plana çıkan Reha Muhtar, köşesinde yönetici olarak anılmaktan rahatsızlık duyuyormuş. Fakat yazar...
Abone olBeşiktaş'ın haftasonu yenildiği Ankaraspor maçı sonrası yoğun bir telefon trafiğine tutulan Reha Muhtar istemeyerekte olsa köşesinde yönetici kimliğiyle yazmak zorunda kalmış. Yazarın yazma gerekçesi ise taraftarına duyduğu sorumluluk duygusu.
Ben bu köşedeki yazıları Beşiktaş yöneticiliği kimliğimle yazmak istemiyorum... Sonuçta bu gönüllü olarak 2.5 yıllığına kabul ettiğiniz bir görev...
Yazılar ise, 25 yıllık gazeteciliğimin bir parçası.. Ama dün öyle şeyler yaşadım ki, bu köşeye bazı anekdotları almak farz oldu...
Önceki geceden beri 100'e yakın gazeteci meslektaşım beni telefonla aradı...
Hepsi Beşiktaş'ta neler olduğunu merak ediyordu.. Hepsine olabildiğince cevaplar verdim...
Tam bugünün yazılarını yazarken, en son STAR Ana Haber Bülteni'nin Müdürü Ülker Pınarbaşı aradı;
Aynı okuldan mezunuz.. 25 yıldır aynı piyasadayız, arkadaşız...
Buna rağmen sesi bir ürkek...
- Çok meşgulsün değil mi Reha?...
- Evet Ülker'ciğim...
- Senin için çok zor bir gün biliyorum ama, bizim akşam canlı yayına Ana Haber Bülteni'ne bağlanabilir misin?.. Herkes bugün Beşiktaş'ı konuşuyor da..."
"Peki" diyorum, kıramıyorum Ülker'i... Ama o anda da kararımı veriyorum... Bütün gazeteler, televizyonlar bu haberleri okuyucularına izleyicilerine aktarmak için inanılmaz bir çaba harcarken, olayların göbeğindeki benim köşemde hiçbir şey olmuyormuş gibi davranmam fazla abes olacak...
Onun için gelin size hiçbir yerde bulamayacağınız bilgileri vereyim...
"Maçın bittiği Cumartesi gecesi saat 22'den bu yana bütün Yönetim Kurulu sürekli toplantı halindeyiz...
Cumartesi gecesi sabah 2.30'a kadar sürdü toplantımız...
Pazar öğleye doğru yavaş yavaş yeniden toplandık Ümraniye'de...
Pazar en son saat 17'de bir araya geldik.. Çıktığımızda saat 23'ü bulmuştu...
Dün öğleden beri yine aynı şekildeyiz.. Toplantı odasına çay kahve servisi bile 2 saatte bir yapılıyor...
Konuşmalar bölünmesin diye...
Cep telefonları sürekli kapalı tutuluyor, konsantrasyon bozulmasın diye...
En iyi en doğru ne olabilecekse herkes önerisini getiriyor, atılacak her adım 50 elekten geçiriliyor...
Hafta başında, "Büyükşehir Ankaraspor maçından sonra çiftliğime giderim, İstanbul'daki güzel bir otelde ailem ve çocuklarımla güzel bir Pazar geçiririm" diye düşünenler varmış...
Pazar gününü ailesiyle otelde geçirmeyi düşünenler, Pazar sabahının ilk saatlerine kadar aynı otelde toplantı üstüne toplantı yapmak durumunda kaldılar...
En son gördüğümde eşleri ve çocukları babalarını lobide beklemekten usanmış, evlerine gitmişlerdi...
Çiftliklerine gitmeyi planlayanlar, oraya sadece gömlek değiştirip, ailelerine bu hafta sonu gelemeyeceklerini bildirmek için uğradılar...
Uzun, çok uzun sürdü toplantılar... Her şey çok ince elendi, çok sık dokundu o toplantılarda...
Sonuçlar mı?...
Onları çok yakında göreceksiniz... Ama Beşiktaş'lılara şimdiden bir şey söyleyeyim...
Hiç merak etmesinler...
Her şey istedikleri gibi olacak...