BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Irak'a asker gönderilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
Abone olBBP eski İl Başkanı Şükrü Aksoy'un oğlunun sünnet düğünü için Niğde'ye gelen Yazıcıoğlu, partisinin il binasında basın toplantısı düzenledi. Yazıcıoğlu, Türkiye'nin tam bir kuşatılmışlık altında olduğunu, Kıbrıs'ta, Irak'ta, Kafkaslar'da, Balkanlar'da meydana gelen olaylarda Türk dünyasının ihmal edildiğini, içerde uyum yasası adı altında çıkartılan ikiz yasalarla Türkiye'nin bir taraftan dışarıdan kuşatıldığını, bir taraftan da içerideki milli bütünlüğünün, beraberliğinin bozulmasıyla karşı karşıya kaldığını söyledi. Böylesi bir ortamda yöneticilerin sanki müstemleke ülkesi kompleksine kapıldığını ifade eden Yazıcıoğlu, "Askerlerimizin başına çuval geçiriliyor ama bizim idarecilerimiz bunu içlerine sindiriyor. Arkasından da diyorlar ki 'Efendim dükkan değil devlet idare ediyoruz. Büyük devletlerin özür dileme şekli farklıdır. Soğukkanlı durduk, hiddetle kalkmadık, zararla oturmadık' diyorlar. Hiddetle kalkmadınız, zararla oturmadınız da bizim haysiyetimizi kim verecek, bizim aşağılanmamızın karşılığı nedir? Büyük devlet özür dilemezse Türkiye daha büyük devlettir, aşağılanamaz. Büyük devletler özür dilemez ama biz küçük devlet miyiz de bizi aşağılayacaklar" diye konuştu. Irak'a asker gönderilmesi konusuna karşı olduklarını belirten Yazıcıoğlu, şöyle devam etti: "Bizi aşağılayacaklar, başımıza çuval geçirecekler sonrada ver askerini bana kalkan olsun diyecekler. Mehmetçik, Coni'nin kalkanı olamaz. Mehmetçik, Kuzey Irak'a girer, gerekirse Bağdat'a iner, gerekirse Irak'ta kalır ama bunu bölge halkı isterse Türk devletinin ve milletinin güvenliği bunu gerektirirse, bunların hepsini yapar. İşte o zaman canımızla, kanımızla, malımızla, bütün varlığımızla Türk devletinin emrinde oluruz. Ama Amerika 'sana ihtiyacım yok. Kuzey Irak'tan çık' diyecek, 'senin kırmızı çizgilerini kabul etmiyorum' diyecek, Türkmenler'i asli unsur olarak kabul etmeyecek arkasından, benim askerimin şahsında milletimin başına çuval geçirip özür dilemeyecek, sonrada sıkışınca 'Aman Türk askeri koşsun gelsin beni korusun' diyecek. İşgalini meşrulaştırarak kendi güvenliğini sağlamak için benim Mehmetçiğimi cepheye sürecek. Ama sana Irak'ta ihtiyaç yok diyecek. Soy haritamızın, inanç haritamızın, tarihle yoğrulduğu bu coğrafyada bizden başka hiçbir güç bölgede istikrar sağlayamaz."