Muharrem İnce'den Erdoğan'a: Sana söz veriyorum
CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'İnce, birinci çıkamazsan siyaseti bırakacak mısın?' sorusuna yanıt verdi.
CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın televizyon kanalında karşısına çıkması şartıyla seçimi kaybetmesi halinde siyaseti bırakacağını söyledi.
İnce, Kadıköy'de Göztepe Parkı önünde seçim otobüsü üzerinden vatandaşlara hitap etti. İnce, seçim çalışmalarının 35'inci gününde 76'ıncı mitingde vatandaşlarla beraber olduğunu aktararak, Kadıköylülerin büyük bir değişim başlattığını aynısını da 24 Haziran'da beklediğini söyledi.
KANALI SEN SEÇ: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın meydanlarda kendisine bir çağrıda bulunduğunu belirten İnce, "Bana bir çağrıda bulunuyor, 'İnce, birinci çıkamazsan siyaseti bırakacak mısın?' dedi bana bugün. Erdoğan, sana sesleniyorum, iddialı insanları severim. Sana söz veriyorum bu seçimi kaybedersem siyaseti bırakacağım, söz. Ama bir şartım var. İstediğim bir televizyon kanalında benimle çık ondan sonra. Kanalı sen seç, sunucuyu sen seç, saatini sen seç, gününü sen seç, yanına 200 tane danışman al yetmedi prompter al, karşıma çık. Senden bunu istiyorum. Eğer bunu yaparsan söz veriyorum sözümün arkasındayım ama bun yap." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı adayı olduğunda parti rozetini çıkardığını dile getiren İnce, "Artık 6 ok yok dedim sadece Türk bayrağı takacağım dedim. Çünkü 81 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım." ifadelerini kullandı.
Büyük bir şemsiye altında buluşulmasını istediğini aktaran İnce, "Barışalım, uzlaşalım diyorum. 3B ile çözeceğiz sorunları. Birinci B, barışacağız, hemen barışacağız. Kavga etmeyeceğiz. İkinci B, ekonomik olarak büyüyeceğiz. Üretim ekonomisine geçeceğiz. Yatırımcı korkmayacak, marka oluşturacağız. Üçüncü B, adil bölüşeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de en düşük emekli maaşıyla en yüksek emekli maaşı arasında 9 kat fark olduğunu savunan İnce, Finlandiya'da bu farkın 2 kat olduğunu belirtti.
EKONOMİYE ELEŞTİRİ: İnce, gelir dağılımının adaletsiz olduğu bir ülkede barışın ve kardeşliğin olmayacağını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ekonomimizi nasıl büyüteceğiz? Bor çıkıyor bizden. Boru hammadde olarak satıyoruz oysa onu işlememiz lazım. Onu işlesek ısıya dayanıklı cam yaparız, füze yakıtı yaparız, daha pahalıya satarız. Zeytinyağı üretiyoruz. Zeytinyağını İtalyanlar bizden dökme olarak alıyor çünkü bizim markamız yok. Onu alıyor İtalya'da şişeliyor marka basıyor üstüne 15 katı fiyata satıyor. Elbise üretiyoruz biz. Biz dikiyoruz, tekstilde gelişmişiz. İtalyanlar bize diktiriyor alıyor etiket basıyor ona marka basıyor 20 katına satıyor. Televizyon üretiyoruz. Bir televizyondan 10-15 avro kazanıyoruz çünkü markamız yok. Araba yapıyoruz. Bir otomobilden 100-150 avro kazanıyoruz, para kazanamıyoruz çünkü markamız yok bizim."
Bu ülkenin gençleriyle marka oluşturacaklarını anlatan İnce, şöyle devam etti:
"Bu markayı dindar ve kindar nesil yetiştiremez, yapamaz. Bir neslin bir çocuğun dindar olup olmamasına devlet karar veremez. Aile karar verir. Dindar nesilden hiçbir korkum yok. Dindar nesille bir sorunum da yok. Ama kindar nesil istemiyorum. Kindar nesil olmaz. Özgür düşünen bir nesil, demokrat, eleştiren, sorgulayan bir nesil yetiştireceğiz. Dil eğitiminde herkese, tüm öğrencilere resmi dil olan Türkçe’yi öğreteceğiz. Anasının dilini öğreteceğiz, evinde konuştuğu dil o neyse. Bir uluslararası dil öğreteceğiz. 3 tane dil öğreteceğiz.
Din eğitiminde ise bazıları diyor ki 'Ben haftada 1-2 saat din dersi istemiyorum daha çok istiyorum.' Hay hay devlet olarak bunu karşılayacağız seçmeli olarak. Ne istiyorsun, fıkıh, hadis, siyer, kelam ne istiyorsa seçmeli olarak fazladan 2 saat yetmiyorsa 6 saat al fark etmez. Öbürü de diyor ki 'Ben senin zorunlu din dersini istemiyorum.' Hay hay sen de alma. Zorlama yok, talepleri karşılama var. Türkiye'de eğitim konusunda dayatma yapmayacağız. Ulusal bir uzlaşma sağlayacağız önce. Sınav sistemine AK Partili kardeşim de güvenecek. CHP'lisi AK Partilisi HDP'lisi bu sistem adil diyecek, bunu kuracağız önce 1 yıl içerisinde bunu yapacağız. Ayrımcılığı kaldıracağız."
İSTANBUL MİTİNGİNDE 2 MİLYON KİŞİNİN OLMASINI İSTİYORUM: İnce, Türkiye'de beyin göçünün var olduğunu aktararak, Cumhurbaşkanı olduğunda beyin göçünü "beyin gücü"ne döndüreceğini belirtti.
Muharrem İnce, 23 Haziran'da büyük İstanbul mitingini yapacağını bildirerek, "Bu mitingde 2 milyon kişinin olmasını istiyorum. Seçim çalışmalarına başlarken ikinci tura kalsın diyordum artık ilk turda halledelim diyorum. Yorulmak, mazeret, yorgunluk yok, marifet var." diye konuştu.