BIST 9.185
DOLAR 34,37
EURO 36,84
ALTIN 2.970,54
HABER /  GÜNCEL

Muharrem İnce'den Demirtaş bombaları!

CHP liderliğine adaylığını koyan Muharrem İnce'den Demirtaş için çarpıcı yorumlar geldi: Demirtaş’ın benim köylümü gülümsettiğini gördüm, CHP lideri de Kürt gençlerini gülümsetmeli!

Abone ol

Cumhurbaşkanlığı seçimini Tayyip Edoğan’ın kazanmasının ardından CHP’nin Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday olarak belirlemesi nedeniyle kurultay çağrısı yapan ve genel başkanlığa aday olan Muharrem İnce, “Kürtlerle aramızda sorun var. Bölge insanı partimize soğuk, oy vermiyor. Oy için değil, ülkenin sorununu çözmek için samimi davranmalıyız” dedi.

DEMİRTAŞ BENİM KÖYLÜMÜ YÜZÜNÜ GÜLÜMSETTİ ŞİMDİ SIRA BİZDE!

HDP lideri Selahattin Demirtaş için çarpıcı ifadeler kullanan Muharrem İnce, “Cumhurbaşkanlığı sürecinde Demirtaş’ın açıklamaları pek çok solcunun, sosyalistin yüreğinde yer edindi. Çıkışlarının barışa katkısı olmuştur, kendisini kutluyorum. Demirtaş’ın benim köyümdeki köylüyü gülümsettiğini gördüm. Şimdi sıra bizde. CHP Genel Başkanı da Hakkari’deki Kürt delikanlısını, genç kızını gülümsetmeli” diye konuştu.

CHP Genel Başkan adayı ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce,  Birgün gazetesinden Sebahat Karakoyun ve Yaşar Aydın’a konuştu.

Muharrem İnce’nin öne çıkan ifadeleri şöyle:

"MAKARNA KÖMÜR İÇİN OY VERDİLER" DEMEK MİLLETE HAKARETTİR

Son dönemde partide “solculardan adam olmaz, solcular seçim kazanamaz, mutlaka bir sağcı bulmalıyız” havası esmeye başladı. Bu, partinin evlatlarına hakaret. Doğru olan sağdan transferlerle sağın oyunu almaya çalışmak yerine, parti içinden sağa da sıcak gelebilecek isimleri bulup çıkarmaktır. Sağda yetişmiş, sağ kültürü benimsemiş insanlardan bir keramet beklemek, hapislerde yatmış, bu parti örgütünün tozunu yutmuş, bedel ödemiş insanları kenarda tutmak hiç doğru bir yaklaşım değil. 40 yıl önce bu ülkede sol söylem kabul görüyordu. Şimdi tersini söylemek sola hakarettir aslında. Yoksulluğun arttığı, gelir dağılımın adaletsiz olduğu, dış politikada bunca sorunun yaşandığı bir Türkiye’de solun kabul görmemesi mümkün olmamalı. “Kendimiz” olarak, doğruları söyleyerek, samimi olarak, katılımcı bir anlayışı benimseyerek başarıyı elde edebiliriz. Her seçimden sonra “seçmenin dörtte üçü sağcı” diye, savunmaya geçmek züğürt tesellisidir. Ecevit bu ülkede yüzde 42 oy aldı. “Makarna, kömür için oy veriyorlar” demek bu millete hakarettir.

KÖŞK ERDOĞAN'A HEDİYE EDİLDİ

İzlenen politika sonucu cumhurbaşkanlığı Erdoğan’a hediye edildi. Partideki yönetim anlayışı o partinin ülkeyi nasıl yöneteceğinin de göstergesidir. Erdoğan’a “diktatör” deyip partide hiç kimsenin haberi olmadan aday belirleyeceksiniz... Bunu yaptığınızda inandırıcı olamazsınız. İnandırıcı olamayınca iktidar olamazsınız. Atacağımız adımlarla liberallerin, sosyalistlerin, demokrasiye inanmış muhafazakarların umudu olabiliriz.

"YENİ CHP" DEĞİL "YENİDEN CHP"

“Yeni CHP” sözünün altı doldurulamadı. Bence “Yeniden CHP” olmalı. 70’li yıllarda nasıl umuttu CHP, yeniden umut olmalı. Partinin tüzüğünü ileriye götürmek, çağdaşlaştırmak gerekli. Ancak bugün CHP’de mevcut yönetim, tüzüğü daha da geriye götürmek, oligarşik bir yapı oluşturmak istiyor. Burada ayrışıyoruz zaten. Şu anda geçerli olan tüzüğe bile razı olmuyor, daha diktatoryal olmasını istiyor.

BUGÜN CHP'LİLERİN BİR UMUDU İNANCI YOK!

CHP’de farklı seslerin olması bir handikap değil, zenginlik. Bir orkestrada pek çok enstrüman bir arada aralarında uyum sağlanabilirse ortaya eser çıkar. Kurullarda yeterli tartışma yapılmalıdır. Kamuoyu önünde tartışmak yerine parti içinde tartışıp karara bağlanmalı, karar kamuoyuna açıklanmalıdır.Kılıçdaroğlu iyi bir insan fakat kendisine toplumun başlangıçta verdiği şansı, iktidar olma anahtarını kötü kullandı, bunu beceremedi. Ortak aklı egemen kılmadı, bizleri dinlemedi. Dinlediği birkaç kişi var onlar da kendisini yanlış yönlendirdiler. Bugün CHP’lilerin bir umudu, inancı yok. İnancı tazelemek için lider değişikliği gerekmektedir. Bu tek başına yeterli değil tabii yönetim anlayışı, politikalar da değişmeli.

SABAH-AKŞAM "BAŞÇALAN" MI DİYECEĞİZ?

Eğer partide başarısızlıklar sorgulanmazsa o zaman yeni başarısızlıklar gelir. Erdoğan yüzde 52 oy almış, oy oranının “neden 58 olamadığını” sorgulayacak, siz 14 partinin biraraya gelmesine rağmen neden yüzde 38’de kalındığını tartışmayacaksınız, tartışmak isteyenlere de “AKP’deki tartışmayı gölgeleyeceksiniz” diye tepki göstereceksiniz. Böyle bir anlayış olabilir mi? Bu düşüncedeki yapıdan iktidar çıkmaz. Sorgulayarak hatamızı bulabiliriz ancak. Parti yönetimimizde el yordamıyla gidiyor herşey. Toplumun nabzını tutmak, tutarlı olmak lazım. Sabah-akşam “Başçalan” mı diyeceğiz proje mi anlatacağız.

DEMİRTAŞ'I KUTLUYORUM!

Kürtlerle aramızda sorun var. Bölge insanı partimize soğuk, oy vermiyor. Oy için değil, ülkenin sorununu çözmek için samimi davranmalıyız. Cumhurbaşkanlığı sürecinde Demirtaş’ın açıklamaları pek çok solcunun, sosyalistin yüreğinde yer edindi. Çıkışlarının barışa katkısı olmuştur, kendisini kutluyorum. Demirtaş’ın benim köyümdeki köylüyü gülümsettiğini gördüm. Şimdi sıra bizde. CHP Genel Başkanı da Hakkari’deki Kürt delikanlısını, genç kızını gülümsetmeli.

KURULTAY ZAFERİ DEĞİL BAŞBAKAN OLMAK İSTİYORUM

Ben kurultay kazanmak istemiyorum, başbakan olmak istiyorum. Amacım sadece kurultayın galibi olmak değil. Seçim gecesi ışıkları erkenden kapanan bir genel merkez değil, meşalelerle bayram yerine dönen bir CHP olsun istiyorum. Bunun için uğraşıyorum. Kurultayı kazanmak değil seçmeni kazanmak, 2015’te yapılacak seçimi kazanmak önemli.