BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Muharrem İnce; Türkiye’nin başı belada!

Türkiye’nin başını belaya sokan bir iktidar vardır ve Türkiye’nin başı beladadır, ekonomi de beladadır, çocuklarımızın geleceği karanlıktır, ülkemizin geleceği karanlıktır.

Türkiye’deki siyasi partilerin Avrupa’daki teşkilatlarının başarısızlıkları ve teşkilat içi kavgaları/çatışmaları başka bir yazı konusu, siyasi parti yandaşlarını bilgilendirmek amacıyla Avrupa’ya gelen CHP Milletvekillerinin tutumu da bu yazının konusu olsun.

Dün,İsviçre’nin Winterthur şehrinde ’Türkiye nereye gidiyor’ başlıklı panele katılan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin konuşmasından panel konusuyla ilgili tek notum,Türkiye’nin başının belada olduğu, çocukların ve gençlerin geleceklerinin karanlık olduğu, dolayısıyla Türkiye’nin geleceğinin karanlık olduğudur. 

Tabi ki bu tespitleri yapmak için bir CHP Milletvekili olmak gerekmediğini hepimiz biliyoruz. Ülkemizin geleceğinin çokta parlak olmadığını, kadın katliamları ve kadına her türlü taciz ve tecavüz olaylarının son 10 senede yüzde 1400 artması bizlere gelecek hakkında büyük tüyolar veriyor diyebiliriz.

Türkiye’den Avrupa’ya konuşmacı olarak gelen özellikle CHP Milletvekillerinin şunu anlaması gerekiyor; Avrupa’da yaşayan ve CHP’ye gönül verenler, iktidardaki partinin ve yandaşlarının gündem oluşturan tüm söylemlerini yakından takip ediyor ve bunların ne anlama geldiğini biliyorlar. Dolayısıyla gündemi oyalayan bu söylemlere kimsenin aldırış ettiği yok.

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi İsviçre’ye gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’da, Muharrem İnce gibi panel boyunca iktidarın gündemi oyalayan söylemlerini bir bir anlatmış, CHP’nin çatı adayı hakkında sorulan sorularda ise sınıfta kalmıştı.

CHP Milletvekilleri Avrupa’ya geldiklerinde yandaşlarını nasıl bilgilendiriyorlar Muharrem İnce’nin konuşmasının şu bölümlerine bakarak anlamaya çalışalım;

Bakınız neler anlatmış;

Biri çıkıp diyor ki; ‘Tayyip Erdoğan ikinci peygamberdir’, diğeri 17 ağustos operasyonlarıyla ilgili diyor ki,’insanların günah işleme özgürlüklerine engel oluyorlar’, bir başkası çıkıyor diyor ki, ‘ben HZ. İbrahim’im kardeşim de HZ. Muhammed’, diğeri ‘hırsızlık başka yolsuzluk başka’ diye fetva veriyor. Birisi çıkıyor diyor ki, ‘Tayyip Erdoğan’a dokunmak ibadettir.’

Konuşulanlar bunlarla sınırlı kalmıyor…  bir aklı evvel, ‘hamile kadın sokakta gezmemeli’ diyor, öbürü çıkıyor diyor ki, ‘kadın kahkaha atmamalı.’ 

Ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıyor ‘kadın erkek eşitliği fıtrata ters’ diyor, bir başkası çıkıyor ‘kadın spiker caiz değildir’ diyor, bir başkası çıkıyor ‘kadının en büyük kariyeri annelik’ diyor. Biri çıkıyor ‘altı yaşındaki çocukla evlenilir mi evlenilmez mi’ tartışması açıyor. 

Sapıklıkta sınır yok. Birisi ‘annenin diz kapağının üstü bile tehlikelidir’ diyor, yani annesinin diz kapağının üstü adama cinsellik çağrıştırıyor, bu sapıklık değil de ne?

Bizim ülkemizde yanlışlık nerede biliyor musunuz? Bunlara anladığı dilden cevap vermiyoruz, bunlara bundan sonra hak ettikleri dilden cevap vereceğiz. Hırsıza hırsız diyeceğiz, sapığa sapık diyeceğiz. 

Birisi çıkıyor diyor ki, ‘tecavüze uğrayan kadın doğursun devlet bakar.’ Amerika’da üç Müslüman öldürüldüğünde ‘Ey Obama neredesin’ diyor… 

Madem siyasiler ülkede ölen insanların ölümünden sorumluysa, biber gazı ile ölen çocukların, sokaklarda sopalarla dövülerek öldürülen gençlerin sorumlusu kim? Ülkeyi yönetenler, siyasiler değil mi?

Sonunda ne oluyor, 20 yaşında bir çocuğumuz taciz ediliyor, kaçırılıyor, öldürülüyor, elleri kesiliyor, yakılıyor. Burada yakılan öldürülen Özgecan değildir, burada yakılan, öldürülen insanlıktır insanlık..!

Türkiye’nin başını belaya sokan bir iktidar vardır ve Türkiye’nin başı beladadır, ekonomi de beladadır, çocuklarımızın geleceği karanlıktır, ülkemizin geleceği karanlıktır.

 

Yukarıda size Muharrem İnce’nin İsviçre’deki konuşmasından sadece bir kesit sundum, devamı bundan farklı değil.

Ve söylediklerinde sonuna kadar haklı.

Fakat konumuz bu değil…

Şimdi İsviçre’deki CHP yandaşlarına soruyorum, tatmin oldunuz mu? 

Bu panele katılmak sizi aydınlattı mı? 

Bilmediğiniz bir Türkiye gerçeğini öğrendiniz mi?

Soru sorup, cevap alabildiniz mi?   

Ve daha önemlisi, bu panele katılmasaydınız ne kaçırırdınız?

Hiç bir şey kaçırmazdınız!

Muharrem ince İsviçre’de show yapmıştır

CHP’nin Cemaatle işbirliği yaptığı söylentilerini yalanlama üslubu ise tam bir faciaydı. 'Bizler CHP olarak, Alevi’lerden, Kürt’lerden oy istediğimiz gibi tabi ki Cemaat tarafından da oy isteyeceğiz' diyen Sayın İnce’ye notum, Oy istemeyin demiyorlar, işbirliği yaptınız mı diye soruyorlar?’

Diğer taraftan iktidar için 'artık onların dilinden konuşacağız' diyen İnce’ye hatırlatırım, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de mütedeyyin bir aday çıkararak onların dilinden konuşmuştunuz ama pek bir işe yaramamıştı..!

 

CHP’nin en büyük sorunu kendi olamamasıdır. 

CHP’nin en büyük sorunu, biz AKP’den daha iyi AKP oluruz diyerek yola devam etmesidir.

CHP’nin en büyük sorunu, siyaseti, iktidarı diline dolamak sanmasıdır.

CHP’nin en büyük sorunu, ne yapacağını dahi bilmemesidir

Dolayısıyla CHP bu şekliyle ikitdardaki partinin işini kolaylaştırmaktan öte hiç bir zaman gidemeyecektir.

Avrupa’daki CHP Birlikleri ise kendi aralarında dahi entegre olamıyor iken  bundan sonra yaptıkları yapacakları tek şey, zamanındaki UETD gibi  (Avrupalı Türk Demokratlar Birliği) getirdikleri CHP Milletvekillerini hoş tutmak olacaktır.