BIST 9.662
DOLAR 35,22
EURO 36,75
ALTIN 2.964,93
HABER /  GÜNCEL

Muharrem İnce bu kez CHP'yi topa tuttu!

El Cezire Türk'e konuşan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, seçim sonuçları, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve CHP'nin dengelerine dair çarpıcı açıklamalar yaptı...

Abone ol

CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Cuma günü yapılacak Parti Meclisi toplantısı öncesinde Al Jazeera'ye konuştu.

Sibel Demirci Erdem'in sorularını yanıtlayan İnce, yerel seçim sürecinin iyi değerlendirilemediğini söyleyerken 30 Mart seçimlerinde doğru adaylar gösterilemediğini belirtti. Transfer aday anlayışını doğru bulmadığını kaydeden Muharrem İnce Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde de CHP'nin "aynı hastalığı" göstermemesi gerektiğini söyledi.

CHP İÇİNDE BDP, MHP VE İP EKOLÜ REKABET EDİYOR

Parti içindeki bir grubun CHP'yi İşçi Partisi'ne, bir grubun BDP'ye, bir başka grubun da MHP'ye benzetmek istediğini savunan İnce "ulusalcı ve yenilikçi kanat" tanımlarına da karşı çıktı. İnce " Kanatçı değilim, CHP'liyim" dedi. İnce, CHP'deki sorunların nasıl çözüleceğine ilişkin soruya ise "Çözemezsek, birileri gelir çözer" yanıtını verdi. 

BAŞARISIZ OLDUĞUMUZU DÜŞÜNÜYORUM

30 Mart seçim sonuçları tartışılıyor, Yalova’da CHP kıl payı kazandı ama itirazlar oldu. Melih Gökçek’e de Twitter’dan “Ankara’da olsaydım şimdi eski Belediye Başkanıydın” dediniz. Ankara’da sandıklara mı sahip çıkılamadı, nasıl değerlendiriyorsunuz seçimleri?

Şimdi partinin pek çok yerleşim birimlerinde sandıklara sahip çıktığını, emek verdiğini biliyorum. Bir genelleme yaparak torbaların üzerinde, sandalyelerin üzerinde uyuyan insanları rencide etmek istemem. Tabii bazı yerlerde hatalarımız oldu, iyi organizasyon yapılamadı, bunları biliyoruz. Ama ben partinin süreci iyi değerlendiremediğini düşünüyorum. Başarısız olduğumuzu düşünüyorum.

Bu başarısızlığı neye bağlıyorsunuz?

Pek çok faktörü var. Kişileri tartışmam, genel olarak söylüyorum, soruyu şöyle soracağız. Bir doğru kişileri bulduk mu, doğru dil kullandık mı, milletin beklentilerine doğru cevaplar verdik mi? Ve millete kavgasız gürültüsüz olduğumuzu gösterebildik mi? İllerde, ilçelerde bir ekip olduğumuzu gösterebildik mi? Bu soruları sormamız lazım.

Sizin cevaplarınız nedir peki?

Pek çok yerde doğru kişiler bulunmadı.

YALOVA'YI ÇINARCIK'I BEN ALDIM!

Ankara ve İstanbul buna dahil mi?

Ben kişileri tartışmam. Pek çok yerde doğru kişilerin bulunmadığını düşünüyorum çünkü doğru yöntem seçilmedi. Ruhunuzu ortaya koyarsanız, bilimi ıskalamazsanız, art niyetiniz yoksa doğru kişileri bulursunuz. Ben Yalova’da kimseyi karıştırmadım açık. Belirleyici olanlardan biriyim. Çınarcık’ı 42 yıl sonra aldık. Eğer başka yöntemler kullanılsaydı ne Çınarcık’ı ne Yalova’yı alırdık.

Anket yöntemini mi kast ediyorsunuz?

Anket ve benzeri yöntemler kullanılsaydı ne Yalova’yı ne Çınarcık’ı alırdık, biliyorum. Çünkü ben yaklaşırken doğrusu olsun istedim, iyisi olsun istedim, ruhumu ortaya koydum, ekibe güvendim, milleti sokağı dinledim. Sokak böyle diyordu, pek çok yerde böyle olmadı, sokak dinlenmedi, örgüt dinlenmedi.

CHP'DE KENDİ EVLATLARINA GÜVENMEME HASTALIĞI VAR

CHP’de her seçim sonrası duyuyoruz bunları, neden ders alınmıyor?

Onu bilemiyorum.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için sizin de adınız geçiyordu.

Ankara ile ilgili beklentim yoktu, partiyi seçeneksiz bırakamazdım, ben aday adayı olmadım. "Buradayım dedim, "Ya aday olurum ya olmam" dedim. Ama partide şöyle bir hastalık var. Kendi evlatlarına güvenemeyip dışarıdaki insanlardan medet uman bir yapı var, bu hastalıklı bir yapı. Bu yapı doğru bir yapı değil.

Bu CHP’nin dışarıya açılmaması anlamına mı geliyor ?

O başka bir şey. Tabii ki dışa açılacak, bunlara hiç itirazım yok. Türkiye’de sağ sol kavramalarını tartışmak, klasikleşmiş CHP tabanı olsun başka bir şey olsun böyle bir söz etmiyorum. Yalova’da her kesimden oy aldık. Ben bunlara varım hiç itirazım yok, ama bu partiye emek veren insanların ötelenmesini gerektirmez.

ADAY TRANSFERİNE KARŞIYIM

Seçim arifesinde son dakika aday transferine mi karşısınız yani?

O kadar. Emek versin, bu partinin evlatları var. Ben parti çinde görev yapan pek çok yetenekli insanın bugün alınan sonuçlardan daha iyi sonuç alacağını düşünüyorum. Pek çok tanınan kamuoyunun benimsediği isimler var, bu isimler çok daha iyi sonuç alabilirdi. "Nokta neresi?" diye sormayın buna cevap veremem, kimseyi rencide etmek istemem.

Sizin ifadenizle CHP kendi evladı olan isimlerle de daha Ankara’da bir başarı yakalayamadı ama Mansur Yavaş ile çekişmeli bir yarışa sahne oldu.

Ben başarı olarak seçimi kazanmaya bakarım birinci olamadığınız bir yerde başarı yoktur, gerisi hikayedir bu kendini avutmaktır.

SON DÖNEMDE CHP'NİN HİÇ BİR BAŞARISI YOK!

O zaman son dönemde CHP’nin hiçbir başarısı yok?

Bence yok tabii. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ne için yarışır? Şampiyon olamamışsa  başarı yoktur. Kim kimi kandırıyor? Yüzde 26’ya yüzde 27’ye başarı diyorsanız 40’ı hiç hayal etmiyorsunuz demektir. AKP’yi yenip birinci parti olmaktır başarı. Onun haricinde hiçbir şey başarı değil. Yüzde 27’ye sevinmiyorum ben, sevinen sevinsin. Bunu başarı diye nasıl anlatıyorlar ben anlamıyorum, bu mantığı kavrayamıyorum. Başarı yoktur, bir oyla kaybettin, kaybettiğin anda yoktur.

BAYKAL KÖŞK ADAYI OLMALI MI?

Çözüm ne? Deniz Baykal döneminde de seçimlerin ardından benzer açıklamalar yapılırdı.

Üç yerde sorun var, Orta Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu. Bunlar masaya ayrı ayrı yatırılmalı. MHP ya da CHP hangisi güçlüyse ona oy verilsin. Bu konuda zarar ettiğimizi düşünüyorum. Üç büyük kentte kâr ettik, diğer yerlerde bizim zararımıza oldu bu iş. Bunu masaya yatırmak lazım.

Söylem mi politakalar mı değişmeli? Teşhis var ama tedavi yöntemi ne?

Pansuman tedbirlerle bu iş olmaz mı diyeyim, Erbakan gibi mi konuşayım? Bunların tümünü sizinle konuşamam, partinin mahrem işlerini medyayla konuşmam, medyaya söyleyebildiğim kadarını söylerim. MYK’da PM’de söylerim.

CHP KENDİ İÇİNDEN BİR ADAY ÇIKARTMALI

Türkiye’nin önünde Cumhurbaşkanlığı seçim süreci var, bu konuda CHP’nin tavrı ne olmalı size göre, görüşleriniz nedir?

Cumhurbaşkanlığı için de yine aynı hastalığı görüyorum, hissediyorum, yine bir transfer peşindeler herhalde. Bu doğru değil. Başlarken bir sıfır yenik başlıyorsun, "Benim içimde böyle bir adam yok, ben yetiştiremedim" diyorsun. "Bende yok dışarıdan bakacağım" diyorsun. Ümit Boyner ismini ortaya atanlara sesleniyorum CHP ile ne alakası var? Bir kere böyle bir şey olamaz, bunları doğru bulmuyorum. AKP Abdullah Gül’ü , Erdoğan’ı Bülent Arınç’ı tartışıyor, kendi içinden isimleri tartışıyor. Niye? Kendine güveniyor. Kendine güvenmeyen bir yapı havası veriyor CHP. "Bende yok böyle bir kişi, dışarıdan bakıyorum, bakacağım, benim oylarım garanti diğer kesimlerin oylarını da bu kişiyle alacağım". Senin içinden diğer kesimlerin oylarını alacak biri yok mu? Kendi içinden bakmalı. Ümit Hanım’ı incitmek ve saygısızlık yapmak istemem ama bu yaklaşımı doğru bulmuyorum.

Cumhurbaşkanı adaylığı için sizin aklınızda bir isim var mı?

Benim isim söylemem doğru olmaz, nasıl seçileceği belli. Milletvekillerinin iradesi olacak, 20 milletvekilinin imzası gerekiyor bir kere.

Partinin içinden biri olmalı diyorsunuz, Deniz Baykal nasıl bir isim size göre?

Bence iyi bir isim, kendi takdiridir tabii. Düşünülürse bulunur.

HİKMET ÇETİN KÜRT OYLARINI ALABİLİR Mİ?

Hikmet Çetin ismi de dile getiriliyor, Kürt oylarına talip olabilmek maksadıyla bu tip yorumlar yapılıyor.

İsmi ortaya konulunca Kürt oyları da "çantada keklik" olmaz. Hikmet Abi’yi de incitmek istemem. Sen 30-40 senedir her sıkıştığında Hikmet Çetin’e müraacat ediyorsan, sol-sosyal demokrat bir parti olarak Hikmet Çetin’e müraacat ediyorsan demek ki kötü işler yapıyorsun. Bir tane adam yetiştirememişsin demektir. Ben böyle bakarım. Tayyip Erdoğan 35 sene önceki Milli Görüşçü kadroya yanaşıyor mu? İsim öneriyor mu? Tartıştığı bütün isimler parti içinden. Yok mu ya? Neden olmasın? Bal gibi de bulunur.

Parti Meclisi toplanacak Cuma günü bu görüşlerinizi dile getirecek misiniz?

Tabii söyleyeceğim.

KILIÇDAROĞLU GİTMELİ Mİ?

30 Mart seçiminin ardından Bülent Arınç ve Melih Gökçek’in bazı açıklamaları oldu. CHP’de Kılıçdaroğlu gitmeli şeklinde. Arınç, Yavaş, Sarıgül ve sizi potansiyel genel başkan adayı olarak gösterdi. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz, siyasette hedefiniz nedir?

Partinin CHPnin geleceğini Bülent Arınç, Melih Gökçek belirleyemez. Onlar kendi işlerine baksın, partiyi karıştırmak, çatlak ses çıkarmak için ortaya attıkları laflardır bunlar. O lafların peşine takılıp siyaset yapacak değiliz. Onların lafı üzerinden konuşmam.

İNCE, ULUSALCI MI YENİLİKÇİ Mİ?

CHP içindeki ulusalcı –yenilikçi kanat tariflerini doğru buluyor musunuz? Siz hangi kanattasınız?

Bu tanımlamaları yapanların CHP’deki varoluşlarına bir bakalım, ne kadar zamandır CHP’deler? Kendilerine ulusalcı diyenlere de yenilikçi diyenlere de sesleniyorum, bazı arkadaşlara söylüyorum, hepsine değil. Partide ömrünüz 2-3 sene olacak, bilemediniz 5 sene olacak kendinizi kanatların üyesi zannedeceksiniz. Ben 35 senedir bu partinin içindeyim, çocukluğumda, gençliğimde bu partideydim. Mahalle delegesiydim, ilçe yönetim kurulu üyesiydim, il başkanıydım, üç dönemdir de milletvekiliyim. Ben kendimi kanatçı falan hissetmiyorum ben kendimi CHP’li hissediyorum.

PARTİ İÇİNDE BDP, MHP VE İP EKOLÜ REKABET EDİYOR

CHP’de söz sahibi olmayı yıllar mı belirliyor, yenilerin söz söyleme hakkı yok mu?

Söyler tabii ki. Yanlış anlaşılmasın, bugün üye olan ile benim aramda hiçbir fark yoktur tabii. Ama CHP’nin ilkelerine, programına, tüzüğüne, ideolojisine uyduğu sürece. İki tip insan vardır, bir gelir oraya uyar, ikincisi gelir kendine benzetmek ister o yapıyı. Ben kendine benzetmek isteyenlere söylüyorum. Bu yapı size benzemez. Bugün gelirseniz benimle ve Kılıçdaroğlu ile aranızda hiçbir fark olmaz, her türlü hakka sahipsinizdir ama şöyle bir şey yok; AKP’ye giden biri AKP’ye uyuyor, bize başka yerlerden gelen biri bizi kendine benzetmek istiyor, burada yokum. Biz sana benzemek zorunda değiliz. Mesela Parti'de bir grup var, partiyi İşçi Partisi’ne, bir grup BDP’ye, bir grup MHP’ye benzetmek istiyor. Bu parti ne İP’ye ne BDP’ye ne MHP’ye benzeyecek. Parti CHP’dir Kuvayi Milliye’nin Erzurum ve Sivas Kongresi'nin, Atatürk’ün partisidir, sosyal demokrat çağdaş bir partidir. Değişmek başka bir şey başkalaşmak başka bir şey. Değişeceğiz, gelişeceğiz ama başkalaşmayacağız.

RÖPORTAJIN DEVAMI İÇİN BURAYA TIKLAYIN...